8 Ağustos
Genç adam, yastığın altında ki telefonunun titreşimini hissetmesiyle gözlerini hızlıca açtı. Gördüğü görüntüyle, telefonunun titreşimini çoktan unutmuştu. Melodi'nin bedeni neredeyse onun üzerindeydi. Zayıf kolları, beline dolanmış ince parmakları, eşofmanının lastik kısmının hemen üzerinde duruyordu. Genç kız başını, genç adamın göğsüne gömdüğü için onu uyandırmaktan korktu ve hiç hareket etmemeye çalıştı. Ama dayanamayıp parmaklarını usulca Melodi'nin kısa saçlarının arasında gezdirmeye başlamıştı.Melodi, saçlarının arasında gezinen parmakları hissetmesiyle gözlerini yavaşça açtı. Bedeninin, Jungkook'un üzerinde olduğunu fark edince kendini yan tarafa doğru bırakmak için hareket etmişti ki seri bir şekilde beline sarılan eller, onun bu girişimini engelledi.
"Nereye gidiyorsun?"
"Kook, vücudun zaten yorgun bir de beni taşımanı istemiyorum. Ben, uyurken nasıl böyle bir şey yapıyorum onu da anlamıyorum ki? Yıllardır Mark'la birlikte uyuyoruz ama ondan hiç böyle bir şey yaptığımı duymadım."
Jungkook, güldü. "Yanındayken bile beni özlüyor olabilir misin?"
Melodi, dudaklarını büzerken "Olabilirim." dedi. Tam o sırada dudaklarına konulan öpücük onu şaşırttı. "Daha dişlerimi fırçalamadım!" Jungkook'un omzunu silktiğini görünce kendisini tutamayıp kıkırdadı. "Biraz daha böyle durursak Sejin oppa, kapıya kadar gelecek." Jungkook, bir kez daha omzunu silkince Melodi, dirseklerinin üzerinde doğruldu. "Kapıya geldiğinde Sejin oppaya söyleyeceğin bahaneyi çok merak ediyorum."
"Sevgilimle birlikte olduğumu söyleyebilirim."
"O da seni kolundan tutar ve sürükleyerek odana götürür."
"Odam yok ki." Melodi'nin şaşkınlıkla yukarı kalkan kaşlarını, parmaklarıyla aşağı indirmeye çalıştı. "Seninle birlikte kalacağımı söyledim. Sejin hyungta sana bunu borçlu olduğunu söyleyerek kabul etti. Sana olan borcunu çok merak ediyorum."
"Şirketin aile konserinde bateristiniz hastalanmıştı. Sejin oppa, bateriyi çalmam için benden yardım istemişti."
"Ve sende çalmış mıydın?" Melodi, başını salladığında "Biz bunu nasıl fark edemedik? İnanamıyorum." dedi.
"Saçımı perukla, yüzümü de maskeyle gizledikleri için tanımamış olabilir misin acaba? Bizimkiler ve Sejin oppa dışında bu olayı kimse bilmiyor ki. Ah! Yoongi oppa hariç..."
Jungkook, ani bir hareketle Melodi'yle yerlerini değiştirdi. Melodi'nin gözlerini kapatan kısa saçlara doğru üfledi. Saçlar uçuşurken genç kız kıkırdıyordu. "Yoongi hyungla aranızda bu kadar fazla sır olması beni her zaman şaşırtıyor."
"Kıskanıyor musun?"
"Belki..."
Melodi, ani bir şekilde başını kaldırıp "Kıskanıyorsun işte!" dedi. Israrına daha fazla devam edecekti ki Jungkook'un onu gıdıklamasıyla söyleyeceği kelimeler kahkahalara dönüştü.
Genç adam, aşık olduğu kızın kahkahalarını çok seviyordu. Uzun bir süredir onu gülerken görmediği için her fırsatta şapşallıklar yaparak Melodi'yi güldürmek istiyordu. Eski zamanlarda ki gibi...
Biraz soluklanması için bedenini geri çekti ve genç kızı izlemeye devam etti. "Konsere gelecek misin?"
Melodi, dudaklarında asılı kalan gülümsemeyle "Evet." diye mırıldandı. Sonra gülümsemesi gittikçe buruklaştı. "Son albümünüzü dinleyemediğim için üzgünüm Kook. Birkaç kere dinlemek için telefonu elime aldım ama yapamadım. Çok özür dilerim." Jungkook, tek eliyle onun yatağa oturmasını sağladığında kollarını genç adamın boynuna sardı. "Bugün, şarkıların hepsini dikkatle dinleyeceğime söz veriyorum. Uyumadan önce yorum yapacağıma da emin olabilirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELODY
Novela JuvenilGenç kızın bayılmasıyla hayranlar daha çok ağladı. Bu akşam Melodi'nin çocukluğunda yalnız olduğunu öğrenmişlerdi. Melodi'nin herkese söz verdiği gibi hayranlarda sessizce ona söz verdi. "Onu yalnız bırakmayacaklardı." Ama zamanla hepsi verdiği sözl...