1 Mart
İzin Günü
Melodi duyduğu tıkırtılar sebebiyle gözlerini yavaşça açtı. Gözleri güneş ışığına kısa bir sürede alışınca yattığı koltukta doğruldu. İlk gördüğü kişi mutfakta kahvaltı hazırlayan Kaey oldu. Gözleri birleştiğinde birbirlerine gülümsediler.
"Günaydın Oppa."
"Günaydın Melodi-ah." Kaey gözlerini Melodi'nin kıyafetlerinde gezdirdi. "Üstündekilerle uyuduğunu söyleme bana."
Melodi omzunu silkti. "Eve öğleden sonra 2 gibi geldim. Hepiniz uyuyordunuz. Ben de ses çıkartmak istemediğim için üstümü değiştirmedim." Şiştiğini hissettiği yüzünde ellerini gezdirdi. "Yüzüm çok mu şişmiş?" diye sordu abisine.
Kaey salona geldi ve koltuğa oturup Melodi'nin yanaklarına avuçlarını bastırdı.
Yüzünü büyük eller kaplayınca Melodi güldü.
"Yaklaşık 18 saattir uyuyorsun Mel. Yüzünün şişmesi kadar doğal bir durum yok. Bizim senden daha fazla uyuduğumuzu hesaba katarsak Jess birazdan bağırmaya başlar."
Kaey cümlesini bitirdiğinde Jess odasından bağırarak çıktı. "Yah! Biz kaç saattir uyuyoruz veletler?"
Kaey koltuktan kalkıp buzdolabına doğru adımladı. Buzluktan aldığı buz toplarının birini Mel'e birini de Jess'e verdi. "24 saatten fazla uyuduk Jess."
Jess buz topunu yüzünde gezdirirken ağzı şaşkınlıkla açıldı. "Hiç uyanmadan mı?"
Kaey "ben uyanmadım" dediğinde salona gelen Mark ve Haneul "ben de" dediğinde hep birlikte güldüler.
"Herkes elini yüzünü yıkayıp mutfağa gelsin." Herkes Kaey'i dinleyip sabah rutinlerini yaptıktan sonra mutfağa gitti. Kaey herkese bir iş verdiğinde ortalıkta Mel'i görmediği için ona seslendi.
Kıyafet odasından üzerinde pijamalarıyla çıkan genç kız koşarak mutfağa gitti. "Geldim."
"Sen kahvaltılıkları ve tabakları masaya koyar mısın?"
Melodi kafasını salladıktan sonra kahvaltılıkları, tabakları, çatal ve bıçakları masaya koydu. Kaey ve Jess için kahve makinesine kahve kapsülü koydu. Haneul'a meyve suyu, Mark'a soğuk su kendine de çay demledikten sonra masaya oturdu ve herkesin işini bitirmesini bekledi.
Uzun bir zamandan sonra hep birlikte kahkahalar eşliğinde saatlerce bir kahvaltı yapmışlardı. Herkes doyduğundan emin olduktan sonra hep birlikte kalktılar. "Ben masayı ve bulaşıkları hallederim. Siz istediğinizi yapabilirsiniz veletler."
"Ben sana yardım ederim Jess."
Jess kollarını açıp Melodi'nin sarılmasını bekledi. "İşte benim kızım."
Mark oturduğu koltuktan "ben banyoya gireceğim. İşi olan halletsin" diye bağırınca minik bir banyo tartışması çıktı.
Haneul "İlk önce ben dedim." Diyen Kaey'i umursamadan koşarak banyoya girdi.
Jess'in çalışma saatleri çocuklardan farklı olduğu için banyolu odayı ona vermişlerdi. Ara sıra tartışma olduğunda çocuklarda o banyoyu kullanabiliyordu. "Kaey, benim odamdaki banyoyu kullanabilirsin."
"Teşekkür ederim Jess."
Melodi ve Jess masadakileri sırayla bulaşık makinesine yerleştirmeye başladı.
"Bugün bir planın var mı minik velet?"
"Jungkook dün bir şeyler yapmak istediğini söylemişti. Belki onunla bir şeyler yaparız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELODY
Teen FictionGenç kızın bayılmasıyla hayranlar daha çok ağladı. Bu akşam Melodi'nin çocukluğunda yalnız olduğunu öğrenmişlerdi. Melodi'nin herkese söz verdiği gibi hayranlarda sessizce ona söz verdi. "Onu yalnız bırakmayacaklardı." Ama zamanla hepsi verdiği sözl...