P.S. Luke karakterini hatırlamıyorsanız 1.4 adlı bölümü, bu bölümü okumadan önce okumanızı tavsiye ederim🧚🏻♀️
"Sen beni tehdit mi ediyorsun?"
Melodi, bıkkınlıkla omuzlarını düşürdü. "Ama tehdit etmediğimi biraz önce söyledim. Minik bir uyarıydı sadece." Kendine sinirle bakan kızı arkasında bırakarak bahçe kapısına doğru adımladı. Anahtarı isteyemeyeceğinden tıpkı kız gibi alçak kapının üzerinden atladı. Sol eliyle sokağı gösterdi. "Sizlerden de son kez sakin bir şekilde burayı terk etmenizi rica ediyorum." Etrafındaki insanların çevresini sardığının bilincinde olarak konuşmaya devam etti. "Ve tekrarlıyorum. Benimle olan probleminizi benimle çözmelisiniz. Bu tavırlarınızı hak etmeyen suçsuz insanların özel mülkünde değil." Hızlı atan kalbini sakinleştirmek için aldığı nefesten sonra da konuşmaya devam edecekti ki hiç beklemediği birisinin sesini duydu.
"Benim problemim oldukça özel. Nerede çözmemizi tavsiye edersin Mel?"
Kapıdan çıktığı andan beri taktığı maske ve takındığı güçlü tavır bir anda yok oldu. Çünkü o buradaydı. Beyni yüksek sesle bağırdı: "Korkma!" Zihninde saklanan küçük Melodi ise korkuyla fısıldadı: "Kaç!"
"Tavsiyeni duyamadım Mel. Yoksa çok mu şaşırttım seni?"
Genç kız, başını hızlıca iki yana sallayarak kendine sorulan soruya cevap verse de kalbinin, korkuyla göğüs kafesine çarpmasına engel olamadı.
"Şaşırmadığına göre korkmuş olmalısın."
Melodi, titreyen sesiyle korkmadığını dile getirirken genç kızın etrafını saran insanlar havada ki garipliği fark ederek bir-iki adım geri çekilmişti.
"Korkmadıysan sevindin mi Mel?"
Çemberin içinde sadece ikisinin kalmasını umursamamaya çalışarak diliyle kuruyan dudaklarını ıslattıktan sonra sesinin titrememesine dikkat ederek konuşmaya başladı. "3.tahminin de bir öncekiler gibi yanlış." Elini alnına götürdü. "Doğru ya! Sen her şeyi yanlış yapıyordun değil mi?"
"Yanlış mı?" Gür sesiyle kahkaha attı. "Yaptığım yanlışları hatırlıyorsun demek? O zaman bir de anılarını ben yoklayayım. O günü de hatırlıyor musun Mel?"
Melodi, sesini yükseltmemeye çalışarak "Git buradan." dedi. "O gün ki gibi başın derde girmeden önce hemen git buradan. Karşında küçük kız yok artık."
"Ne yapacaksın Mel? Beni yine abilerine mi şikâyet edeceksin? Pardon ya, hiçbiri burada değildi ki. Tıpkı bana yaptıkları gibi seni de sınır dışı ettiklerini unutmuşum."
"Hayır, Luke. Tahminlerin gibi bu söylediğin de yanlış. Ben, sadece tatil için buradayım. Yakın bir zamanda da evime geri döneceğim. Peki, sen ne yapacaksın? Dans sektöründe iş bulamadığını duymuştum da." Kendisine doğru gelen bedenin önüne Noah'nın dedesi geçtiğinde derin bir nefes alıp verdi.
"Çocuklar, evimin önünde ne yaptığınızı tam olarak anlayamadım ancak beni ve eşimi rahatsız ediyorsunuz. Ayrıca çok kısa bir sürede geri dönecek olan öğrencilerimin de hayatını tehlikeye atıyorsunuz. Hızlıca buradan gitmenizi öneriyorum. Çünkü birazdan ihbarımız nedeniyle bir polis ekibi burada olacak. Hepinizden şikâyetçi olacağımı özellikle belirtmeme gerek yok diye düşünüyorum." Yaşlı adam, hızlıca evinin önünden uzaklaşan insanları gördüğünde Melodi'ye baktı. "İyi misin?"
Melodi, çatlayan sesiyle "Güvenliğiniz için dışarı çıkmamanızı söylemiştim efendim. Ya size bir şey olsaydı?"
Yaşlı adam, genç kızın küçük bedenini bir koluyla sıkıca sarıp eve doğru yürümeye başladı. "Bize zarar gelmemesi için çabalarken sana bir şey olmasına izin veremezdim. Bu yaşlı adama kızmadın değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELODY
Teen FictionGenç kızın bayılmasıyla hayranlar daha çok ağladı. Bu akşam Melodi'nin çocukluğunda yalnız olduğunu öğrenmişlerdi. Melodi'nin herkese söz verdiği gibi hayranlarda sessizce ona söz verdi. "Onu yalnız bırakmayacaklardı." Ama zamanla hepsi verdiği sözl...