Kötü Adamın Çocuğuna Hamileyim REENKARNE

104. bölüm

"Boş ver, bunu bebek doğduktan sonra konuşabiliriz. Ve . . . ona vurmana izin yok! Neyi yanlış yaptığı önemli değil, neden yanlış olduğunu açıklamak için kelimeler kullanmalısın. Bir çocuğu şımartmak ya da ona karşı çok katı olmak iki uç noktadır. İkisi de kötü ebeveynlik tarzı!”

William ona hamile kadınların ne kadar mantıksız olacağına dair örnekler vermişti. Hamile bir kadını mutlu etmek istiyorsanız, onun şu anki ruh haline uymanız gerekiyordu. Ayrıca, bu ona söz vermek için büyük bir şey değildi. Lu Beichuan gülümsedi. "Tamam, ne dersen o. Her konuda seni dinleyeceğim. ”

Ye Zhen memnuniyetle başını salladı. “Hamileliğimi uzun süre saklayamayacağız. Anneme ne zaman söylemeyi düşünüyorsun?”

Bu gerçekten zor bir problemdi.

Ye Zhen'in bir aylık hamile olduğu gerçeğini söylerlerse, kocasını aldatan birinin itibarını kazanacaktı. Sonuçta, bir ay önce Lu Beichuan'ın komada olması gerekiyordu.

Ancak hamileliği hakkında sessiz kalırlarsa, er ya da geç, sırrı Lu Anne'den saklayamazlardı. Daha önce hamilelik yaşamış bir kadın olarak, Lu Anne, Ye Zhen'in hamilelik semptomlarının kötüleştiğini kesinlikle fark edecekti.

Lu Beichuan sarıldı. "Tamam . Bunu bana bırak . Hamileyken hiçbir şey için endişelenme. Her şeyle ilgileneceğim. ”

Garipti . Bu mesele Ye Zhen'in kalbinde ağır bir şekilde ağırlaşıyordu ve onu çok huzursuz hissettiriyordu, ancak Lu Beichuan bu sözleri söylediğinde, sanki yük kaldırılmış ve vücudu rahatlayabilirmiş gibi hissetti.

"Geç . Hadi uyumaya gidelim . ”

Ye Zhen'in sinirleri bütün gün gergindi. Sabahtan akşama kadar dinlenmeye vakti olmamıştı. Şimdi başı bir yastığa değdiği için, gerçekten biraz uykulu hissediyordu. Lu Beichuan'ın başını okşadığını hissedebiliyordu ve üzerine bir gelgit dalgası gibi uykululuk çöktü. Rahat bir açı bulmak için Lu Beichuan'ın göğsünde biraz kıpırdandı ve çabucak uykuya daldı.

Bütün gün meşgul olan Lu Beichuan da biraz bitkin hissediyordu. Bacaklarında hafif bir ağrı hissetti.

Yoğun kar nedeniyle öğlen uçuşu ertelenmeseydi ne olacağını düşündü. Şu anda kollarında olan kişi, onun da nereye uçtuğunu bilemezdi. Uzak ülkelerde bir insan aramak kolay olmayacaktı. Bundan daha da kötüsü, hamile bir kadının yabancı bir ülkede tek başına hayatta kalmasının ne kadar zor olacağını hayal bile etmek istemiyordu.

Değerli birini kaybetmekten ve onu yeniden kazanmaktan gelen korku, Ye Zhen'e daha sıkı sarılmasına neden oldu. Ye Zhen'in henüz dışarı çıkmayan düz karnını dikkatlice okşadı. Yavaşça ve nazikçe alnını öptü ve gülümsedi.

Ama neyse ki, her şey çözülmüştü. Her şeye değerdi.

***

Ertesi sabah erkenden, Yaşlı Usta Lu ve yaşlı uşak, Lu'nun atalarının evine gitmek için ayrıldı. Görünüşe göre yakın zamanda geri dönmeye istekli olmayacaktı.

Mantıklı geldi. Lu Shaoren ne kadar piç olursa olsun, yine de Yaşlı Usta Lu'nun oğluydu. Lu Shaoren ektiğini biçiyordu ve cezasını hak etmişti, bu yüzden Yaşlı Usta Lu, Lu Beichuan'a olan öfkesini ifade edemedi. Sadece bir süre dinlenmek için emekliliğinin tadını çıkarmak için ayrıldığı bahanesini kullanabilirdi.

***

Yemek masasında, Ye Zhen ilgiyle bir kaşıkla deniz mahsulleri çorbası çıkarıyordu. Garipti . Normal bir günde, özellikle deniz ürünlerinin balık kokusundan hoşlanmasa da, tolere edilebilirdi. Ama bugün, kesinlikle iğrenç kokuyordu.

"Sorun nedir? İştahsızlık?"

Ye Zhen bir gülümseme topladı. "Belki de dün gece iyi uyuyamadığım içindir. ”

Anne Lu, anlamını hemen anladı. Oğluna sitemle baktı. "Beichuan, senin neyin var? Dün Zhenzhen için çok yorucuydu. Neden dün gece iyice dinlenmesine izin vermedin?"

Bu sözler söylendikten hemen sonra Ye Zhen arkasını döndü ve öğürdü.

Lu Beichuan, Ye Zhen'in sırtını okşamak için hızla hareket etti. Ye Zhen, iyi olduğunu belirtmek için elini salladı.

Lu Beichuan, Ye Zhen'in önündeki deniz mahsulleri çorbasını aldı. Dediği gibi ifadesi değişmedi, “Anne, Zhenzhen hamile. Yemeklerimiz gelecekte çok yağlı veya güçlü aromalı olmamalıdır. ”

"O hamile?" Anne Lu, mutlu bir şekilde sormadan önce bir an duraksadı, "Bu kadar çabuk mu hamile kaldı? Kaç gün?"

Ye Zhen: “Bir ay. ”

Lu Beichuan: “Yarım ay . ”

İkisi aynı anda cevap verdi.

Anne Lu perişan haldeydi. “Bir ay mı yoksa yarım ay mı?”

Ye Zhen: “Yarım ay!”

Lu Beichuan: “Bir ay!”

Anne Lu: "?"