18 yıl sonra...
Ocak 2018 🍃Serkan işe gitmek için hazırlanıyordu. Gömleğini giyip çıkacaktı ki, bir atkı alması gerektiğini farketti. Çekmecesinden atkıyı alacakken eline birşey takılır... kahverengi bir kutu, ufak bir sandık gibi daha çok. İçinde birkaç resim ve bir iki oyuncak vardı. Hepsini tek tek çıkartıp bakar... çocukluğuna dair anılar canlanır gözünde... dört arkadaş ne kadar yakın olduklarını, o eski günleri ne kadar özlediğini farkeder... sonra Eylül'ü hatırlar... kim bilir nerdeydi? Ya da Mesude teyzenin de dediği gibi ölmüş müydü çoktan?
Beren pat diye odaya girince Serkan hemen ortalığı toparlayıp sandığı kaldırmaya çalışır.
Serkan : bi kapıyı çalsaydın keşke...
Beren : gizlimiz saklımız mı var sanki canım?
Serkan sandığı kaldırmaya çalışsa da Beren bir fotoğrafı yakalayıp incelemeye başlamıştı bile...
(Multi : Beren)
Beren : aa bu sen misin? Şu ortadaki...
Serkan : evet...
Beren : bu da Güney galiba.. şurda iki tane de kız var, hangisi Songül?
Serkan: ortamızdaki...
Beren : aa evet.. kıvırcık bu kızın saçları... ee senin yanındaki kız kim? O da mı arkadaşınız?
Serkan : evet...
Beren: hiç tanışmadım dimi onunla? Nerde peki?
Serkan : Beren sabah sabah bu kadar soru soracak enerjiyi kendinde nasıl buldun söyler misin? Ben bile bu kadar sorgu sual yapmıyorum bir gün içinde
Beren : aşkım sen benim nişanlımsın, yakında evlenicez, seni tanımak istiyorum sadece.
Serkan: benimle ilgili bilmen gereken herşeyi biliyorsun canım, geri kalanını sorgulama olur mu?
Beren : tamam... dediğin gibi olsun.
Serkan odadan çıkacakken Beren kolundan tuttu.
Beren : biraz daha kalsan olmaz mı? O kadar geldim...
Serkan : canım biliyorum, ben de isterdim ama karakola gitmem lazım, görev beni bekler...
Beren : biliyorum... seni bu yüzden seviyorum...
Serkan, Beren'i belinden tutup dudaklarına yapışır.
Serkan : seni seviyorum...
Beren : düğün için ben birkaç mekan seçtim, yarın bakalım olur mu?
Serkan : olur tabii, bakalım... ama büyük yerler değil dimi? Yani çok insan çağırmıcaz, ufak bir düğün olacak biliyorsun...
Beren : biliyorum... sizinkiler.. bizimkiler... birkaç tane de arkadaşımız
Serkan : tamam canım... hadi ben geç kalıyorum
Serkan çıkıp karakola gelmişti. Bir yığın işi vardı... Akşam da Güney aradı, onunla buluştular...
Güney : aramasam buluşup konuşacağımız yok abi, nerelerdesin sen?
Serkan: iş, Beren, ev, karakol... koşuşturmaca..
Güney : tamam tamam... adam akıllı bir işe girmek varken neden polis oldun be abi?
Serkan : çünkü, yıllardır ortalıkta olmayan, nerde olduğunu, başına ne geldiğini bilmediğimi arkadaşımı bulmak istedim. Ama işimde kötüyüm herhalde, en ufak bir ipucu bile yakalayamadım yıllardır
Güney: saçmalama abi... sen çok iyi bir polissin
Serkan : iyi olsaydım onu bulurdum. Ölüsünü ya da dirisini
Güney : belki de vazgeçip hayatına bakmak gerek. Onu ben de çok özlüyorum, Songülle geçenlerde konuştuk hatta bu konuyu. O çok hatırlayamıyo ama yine de...
Serkan : keşke yalnız bırakmasaydık
Güney: nerden bilelim böyle olacağını? Sence ne oldu ona? Hiç düşündün mü?
Serkan: düşündüm tabii. En büyük çocukluk travmam o benim. Unutmam mümkün değil. Bilmiyorum... muhtemelen kaçırıldı. Çünkü kaza falan olsa herhalde bir gören, bir duyan olurdu. Ufak bir mahalle burası, herkes herkesi tanır. Kaza olsa illa ki hastaneye götürülürdü, bir kayıt bulunurdu... ama yok, hiçbir iz yok...
Güney : ufacık kızı kaçırıp kim ne ister ondan?
Serkan : düşüncesi bile korkunç ama belki satmışlardır... ya da organ mafyası bilmiyorum...
Güney : of... abi naaptın ya?
Serkan : maalesef... öyle şeyler duyuyorum, öyle şeyler görüyorum ki... herşey olabilir. Tek başına gidecek değil ya... başına birşey geldi belli ki
Güney : onunla ne dalga geçerdim... ağlatmayı severdim, çocukluk işte... güzel bir çocukluk geçirdik biz
Serkan : güzeldi... ama artık bitti. O da yok zaten...
Hadi bugün iki bölüm olsun 😬❤️ pazartesi günü sınavımı atlatıp burayı biraz doldururum. Seviliyorsunuz 💚
eysercilerrr
eyserciyazar
BayanYazar___
ozlemzgi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savrulan Yapraklar ?
Teen Fiction2000 yılında gizemli bir şekilde kaybolan 7 yaşında bir kız çocuğu ve geride bıraktıkları hakkında...