Eylül birden Serkanın sözünü keser...
Eylül: bi dakika bir dakika... sevgilisi neden öyle olsun ki?
Serkan : herifi sevmiyorum zaten Eylül, istediğim gibi hayal ederim...
Eylül: olmayan birinden nasıl nefret ettin Serkan? Bravo yani...
Serkan: kızımı benden kaçıran herkese karşı duruşum bu. Kimse kusura bakmasın...
Eylül güler...
Eylül: iyi tamam, bak bundan sonrası bende. Ben anlatıcam...
Eylül gülerek anlatmaya başlar... tabii Serkan'ı bildiğinden, kendi hayalinin biraz dışına çıkarak abartılı bir şeyler anlatmaya başlar. Ki bunların hepsini Serkanın yapabileceğinden emindi...
Eylül'ün hayali
Eren, Serkanın bahsettiğinin aksine, uzun boylu, sarışın mavi gözlü, yakışıklı, bakımlı, üstü başı düzgün, efendi bir çocuktu. Herşey yolunda görünüyordu. Sadece biraz gergindi, o da Serkanla tanışacağından ötürü...
Serkan: sen Eren'sin galiba...
Eren : evet efendim... Eren ben... nasılsınız?
Serkan sadece kafasını sallayıp bir şey söylemeyince Eylül araya girer...
Eylül: iyiyiz canım, sen nasılsın?
Eren : ben de iyiyim, teşekkür ederim...
Serkan Eren'i süzer... biraz kendine benziyordu. Kendisinin gençliğine... ne de olsa artık 45'ine yaklaşmıştı...
Serkan: ehliyetini göstersene sen bir...
Eren şaşırsa da cüzdanından ehliyetini çıkartıp Serkan'a verir. Serkan, merkeze bir telefon açarak bu ehliyetin daha önce karıştığı bir kaza olup olmadığını kontrol ettirir... bu sırada asistanına mesaj atarak Eren'in GBT'sine bakmasını ister...
Serkan: iyi... al bakalım... sorun yokmuş. Tertemiz. GBT'en de temiz. Ama gözüm üzerinde çocuk...
Eren : merak etmeyin efendim. Yağmur'u sağ salim evinize getiricem...
Serkan : öyle olsa iyi olur... yoksa...
Eylül öksürerek araya girer...
Eylül: hahaha... Serkancım... hadi çocuklara izin ver de gitsinler artık. Bak saat kaç oldu, geç kalacaklar...
Serkan: iyi tamam... hadi Yağmurcum, sen çantanı al, çocuk da bekliyor burda...
Yağmur rujunu bulamadığı için annesini çağırır ve odasına geçerler. Serkan ve Eren yalnız kalmışlardı. Eren iyice gerilmişti...
Serkan, hafifçe gömleğini kaldırıp belindeki silahın görülmesini sağlar...
Serkan : bak aslanım... farkedersin ki Yağmur bizim kıymetlimiz. Oğlumuz da var tabii ama o bizim ilk göz ağrımız. Ayrıca o bir kız ve durumunu biliyorsun. Kaç gün ağladı dalga geçildiğinde... onun o hallerini sen bilmezsin. Neşeli, hayatla barışık gibi durur ama bir lafa dağılır, kimsenin yanında belli etmez, aldırmıyor gibi durur ama evde dağılır... o yüzden, eğer sonra başkasına aşık oldum diyip benim kızımı bırakacaksan şimdi git arkana bakmadan kaç. Eğer ilerde kızımı üzecek olursan işte o zaman...
Derin bir sessizlik olmuştu. Serkan, Eren'e iyice yaklaşıp baş parmağıyla işaret parmağını dik konuma getirip silah işareti yaparak işaret parmağını birden Eren'in şakağına dayayar...
Serkan: bam!
Eren yerinden sıçramıştı...
Serkan : anlaşıldı herhalde...
Eren: e-evet... anlaşıldı...
Serkan: iyi...
Tam da o an Eylül ve Yağmur gelmişti... Eren Yağmur'u süzer baştan aşağı...
Eren : çok güzelsin Yağmur...
Yağmur : teşekkür ederim... sen de çok yakışıklı olmuşsun...
Eren : o zaman biz çıkalım...
Yağmur : evet çıkalım
Eylül: evet çıkın, baban daha ne kadar sabreder bilmiyorum Yağmurcum...
Eren, Yağmur'un belinden tutup çıkarken Serkan kendini tutamayacak hale gelmişti. Eylül kocasını öpüp sakinleştirmeye çalışır...
Serkan: nefesini kokladım, alkol almamış... henüz. Umarım dönerken de almaz...
Eylül: almaz tabii ki canım... biz gelene kadar ne konuşuyordunuz? Çocuğun yüzü bembeyazdı...
Serkan : hiç... havadan sudan...
Eylül: iyi... tamam o zaman... Yağmur ne güzel olmuştu dimi Serkan?
Serkan: hem de çok...
Eylül: güzel kızım benim... şu hale bak, 18 oldu bile... evlenecek, çocukları olacak yakında...
Serkan: daha ona çok var Eylül... 18inde evlenecek değil ya...
Eylül: ya tamam tabii ki hemen değil ama ilerde evlenicek sonuçta... hem Eren çok düzgün bir çocuk... Yağmur'u da seviyor
Serkan: galiba... hala kaçıp gitmediğine göre...
Eylül'ün hayalinin sonu
Birbiriyle bağlantılı bu iki eğlenceli bölümü de aynı gün atmak istedim. Ben yazarken eğlendim, umarım siz de okurken eğlenmişsinizdir ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savrulan Yapraklar ?
Novela Juvenil2000 yılında gizemli bir şekilde kaybolan 7 yaşında bir kız çocuğu ve geride bıraktıkları hakkında...