17.Bölüm - Neden

367 40 30
                                    

Murat ve Beren iş gezisinden geldikten sonra Eylül, annesini ve arkadaşlarını yemeğe çağırmıştı. Murat da Beren'e haber vermişti. Akşam hepsi toplanmıştı...

Beren : Serkancım, bu buluşmalar ne güzel oluyor dimi? Ortak arkadaşlar...

Serkan : evet canım...

Beren : bunu daha sık yapabiliriz. Zaten Murat benim meslektaşım, iyi de anlaşıyoruz, konuşacak çok şeyimiz oluyor...

Serkan : bana uyar...

Murat : evet evet daha sık yapalım. Zaten Eylülle biz hep evdeyiz, akşam gezmelerini pek sevmiyoruz. Ama böyle arakdaşlarla vakit geçirmek çok güzel olur...

Mesude : ah sizin küçüklük hallerinizi hatırlıyorum da aynı böyleydiniz, hiç kopmazdınız birbirinizden... eşlerinizin de sizlerle anlaşması ne büyük mutluluk...

Eylül : evet, güzel denk geldi annecim.. sizlere kavuştuğum için öyle mutluyum ki... iyi ki varsınız... iyi ki hayatımdasınız... hepiniz...

Hepsi kadehlerini tokuşturur...

Eylül : yemekler bittiğine göre ben artık tatlıları getireyim...

Serkan : ben de sana yardım edeyim..

Serkan, Eylül'ün arkasından mutfağa gider.

Eylül : Serkan ben tek başıma getirebilirim, gerek yoktu gelmene

Serkan : tamam sen hallet, ben de seni izleyeyim...

Eylül : madem beni izleyeceksin, neden evlendin?

Serkan : madem beni öpecektin, neden Berenle evlenmemi söyledin?

Eylül susar ve tatlıları tepsiye koyar...

Eylül : tamam tatlılar hazır, ben içeri götürüyorum bunları...

Serkan,Eylül'ün tepsiyi bırakmasını sağlayıp, elini tutar ve  kalbinin üstüne koyar...

Serkan : Eylül... günler geçiyo, haftalar geçiyo, evliyim yapmayayım, düşünmeyeyim onu diyorum ama bu kalbime söz geçiremiyorum...

Eylül : ben de söz geçiremiyorum... ne olacak?

Serkan : ben tüm günahlara hazırım... yanacaksam bir kere senden ötürü yanayım...yoksa sevmediğim bir insanla ömür boyu yanıcam...

Eylül : Serkan... aramızda birşey var... olmamalı ama var biliyorum. Buna sırtımı dönüp gitmeye hiç cesaretim yok... ama elini tutup senin de olamam ben

Serkan : neden Eylül? Biliyorum seni kurtardığı için onu seviyorsun, minettarsın, saygı duyuyorsun ama aşık değilsin ona. Yapabilirsin...

Eylül : keşke birkaç ay önce seninle bu halde olsaydık... o zaman hiçkimseyi, hiçbirşeyi umursamadan seninle olurdum...

Serkan : sana engel olan ne?

Eylül sustu, tek kelime etmedi... Serkan ise onun gözlerine bakıyordu...

Serkan : Eylül ben 26 yaşındayım. Bu zamana kadar hiç
aşık olmadım ben. Hem de hiç. Ben bir tek çocukken aşık oldum, çok saçma dimi? Çok saçma...

Eylül: Serkan...

Serkan: sözümü kesme... çok saçma bu. Çok saçma. Sen burdasın, karşımdasın. Yanımdasın ama sana dokunamıyorum. İçim gidiyor ama sana ne sarılabiliyorum ne de seni öpebiliyorum, hiç birşey yapamıyorum, böyle acizim... elim kolum bağlı sadece bakıyorum... izlemekten başka elimden hiçbirşey gelmiyor...

Eylül : ben bir bebek bekliyorum Serkan... hamileyim...

Serkan, Eylül'ün elini tutmayı bırakır...

Serkan: şaka dimi bu? Şaka...

Eylül: değil... hamileyim Serkan... biz Muratla bir bebek bekliyoruz. Bu yüzden olmaz...

Serkan : öyleyse... evet.. bu olmaz.. haklısın...

Eylül : evet..

Eylül tepsisini alıp masaya geri döner, Serkan da masaya oturur...

Murat : hayatım.. artık söyleyelim mi? Hazır arkadaşların ve annen de burdayken?

Eylül : neyi?

Songül : hayırdır, nooldu?

Güney : valla ben de merak ettim şimdi... bu sıralar hep güzel şeyler oluyo, art arda düğünler, Eylülün bulunması falan... bu da güzel bir haberdir umarım...

Serkan : güzel bir haber belli ki.. baksanıza Murat nasıl da mutlu

Murat : evet öyle... biz bebek bekliyoruz

Serkan zaten az önce öğrendiği şeyi, bebeğin babasından duyunca daha kötü olmuştu, olaylardan habersiz Songülle Güney sevinirken Mesude ise şünceliydi. Beren de gülümsemeye çalışır... sonra kendini toparlar...

Beren : tebrikler... ben de bebek istiyorum aslında ama Serkan bu konuda biraz düşünceli...

Eylül: acele alınacak bir karar değil Berencim

Serkan : aslında neden olmasın? Murat'ın ne kadar mutlu olduğunu gördüm de sanırım bizim de bir bebeğimiz olabilir...

Beren : sahiden mi?

Serkan kafasını sallamıştı. Murat da Serkana gülümsemeye çalışır... Eylül ise kendini yemeğine verir...

Savrulan Yapraklar ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin