Mesude kızına odayı hazırladıktan sonra yanına gelir. Eylül yatağa kıvrılmış, iç çeke çeke ağlıyordu. Mesude de kızını öyle görünce çok üzülmüştü, yanına gelip saçlarını sever...
Mesude : nooldu güzel kızım, anlat bana..
Eylül: yok birşey annecim.. sadece biraz dinlenmek istiyorum
Mesude : kızım, ben senin annenim. Bana anlatabilirsin herşeyi... ne olursa olsun ben sana destek olurum bunu biliyorsun dimi?
Eylül: biliyorum anne... ama noolur izin ver uyuyayım... konuşmak istemiyorum lütfen...
Mesude : birşeyler yiyelim... ne yapıyım sana?
Eylül: aç değilim... uyuyayım olur mu?
Mesude çaresiz dışarı çıkar... Muratla kavga etmiş olabileceğini düşündü. Aklına Serkan'ı aramak geldi. Bu sıralar çok yakınlardı, o birşeyler biliyor olabilirdi...
Serkan : Mesude teyze? İyi misin?
Mesude : ben iyiyim oğlum da, Eylül iyi değil... buraya geldi.
Serkan : orda mı? Neden ki?
Mesude : ben de sen biliyosundur diye aradım... yani elinde bavullarla geldi, ağlaya ağlaya uyumaya çalışıyo. Ne olduğunu söylemedi de, endişeleniyorum. Bebeğe birşey olcak...
Serkan: ben meseleyi anladım Mesude teyze. Ben geliyorum tamam mı?
Serkan çok geçmeden gelmişti...
Mesude : gelmene gerek yoktu oğlum, sen de karını yalnız bırakmasaydın...
Serkan: bensiz idare edebilir...
Mesude: kızımın ne derdi var Serkan? Sen biliyorsun birşeyler, biliyorsun dimi?
Serkan : evet ama bunu sana anlatmam doğru olmaz Mesude teyze. O kendi söylemek isterse söyler...
Mesude : kötü birşey mi?
Serkan kafasını sallar...
Serkan : içeri girip bi konuşayım onunla...
Mesude : tamam...
Serkan odaya girdiğinde Eylül yatakta oturur vaziyette ağlıyordu...
Eylül: Serkan? Naapıyosun burda?
Serkan: Eylül... nooldu? Neden burdasın sen?
Eylül: annemin evine gelirken sana hesap mı vericem Serkan?
Serkan : hayır tabii ki ama kocanın yanında olman lazım değil miydi?
Eylül : duramadım evde... karına göz kulak ol Serkan...
Serkan : ne demek bu?
Eylül : biraz sorgula, merak et diyorum
Serkan : beni boşver sen...
Eylül : sen olsan naapardın Serkan? Beren sana gelse hamileyim dese...
Serkan : dedi...
Eylül : ne?!
Serkan : Beren söylediğine göre hamileymiş.. ama hastaneye gitti mi nasıl öğrendi sormadım... çocuğum olucak ama ben sevinemiyorum...
Eylül : sevinmen lazım... güzel birşey bu... çok güzel
Serkan : evet öyle ama işte... sevinemiyorum Eylül...
Eylül : Allah korusun, böyle birşey asla olmasın ama diyelim Beren gelip sana bebeğinizin engelli olduğunu söyledi... naapardın?
Serkan : önce ona sorardım. Tüm gün ilgilenecek, 9 ay karnında taşıyacak ve anne sevgisi verecek olan o. Ondan vazgeçmek isterse onu ikna etmeye çalışırım ama istemiyorsa da zorlayamam.. ama o minicik masum bir can Eylül.. sağlıklı veya değil, sonuçta o bi can... nasıl vazgeçerim ondan?
Eylül gülümser... Serkanın söylediklerine hayran kalmıştı...
Serkan : neyse beni boşver... sen naaptın? Murat'a söyledin mi? Ne dedi?
Eylül: evet söyledim... aldırmamı söyledi... bir engelli bebeğin sorumluluğunu alamazmış, öyle dedi...
Serkan : ne?! Nasıl ya?
Eylül : öyle işte...
O sıra Serkanın gözü Eylül'ün parmaklarına gitmişti. Yüzüğü yoktu...
Serkan : yüzük? Yüzüğünü mü attın?
Eylül : ben onun yaptıklarına rağmen, yaşadıklarıma rağmen, hissettiklerime rağmen karnımdaki bebek için sustum, katlandım Serkan. Ama Murat bu bebeği haketmiyor... Bebeğimi istemeyeni ben de hayatımda istemiyorum... boşanıyorum...
Serkan : çocuğunu babasız mı büyüteceksin?
Eylül : annesi var, anneannesi var.. bakarız biz ona...
Serkan : sen çok güçlü bir kadınsın Eylül...
Eylül : bunu daha önce de söylemiştin
Serkan : çünkü öylesin... sana hayranım...hadi ağlama artık, uyu...
Eylül, Serkanın dizlerine yatmıştı...Serkan da Eylül'ün saçlarıyla oynuyordu...
Serkan: bugün hiç bitmesin.. sabah olmasın...
Eylül : olmasın..
eysercilerrr ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savrulan Yapraklar ?
Novela Juvenil2000 yılında gizemli bir şekilde kaybolan 7 yaşında bir kız çocuğu ve geride bıraktıkları hakkında...