Mesude : ne kadar kızgın olsam da bir yanım onlara teşekkür ediyor... ben seni öyle şartlarda büyütemezdim...
Anne kız sarılmışlardı...
Akşam olmuş, Nazan ve Serkan hala onlarlayken Eylül bir telefon almıştı. İçeri gidip konuştu...
Adam : merhaba Duru hanım... kusura bakmayın, telefon sevgilinizin yanda eşiniz falan sanırsam, telefonda Duru'm diye kayıtlıydınız, yakınısınız dimi?
Eylül: şey evet eşiyim...
Adam : tamam... ama eşiniz...
Eylül: Nooldu Murat'a?
Adam : ben barmenim... burada baya bir içti, sızdı. Yani yanında biri de yoktu, ne yapacağımızı bilemedik. En azından ev adresinizi verirseniz taksiyle evine bırakabiliriz...
Eylül: şey tamam ben geliyorum...
Eylül, Murat'ı tanıyordu, Murat asla bu kadar içmezdi... normalde içki bile içmezdi, bir kaç kez görmüştü sadece. Ama sızıp kalacak kadar içtiğine hiç şahit olmamıştı Eylül. Yine de endişelenip yanına gitmek istedi...
Eylül: anne, ben biraz dışarı çıkıyorum, geç kalmam, Yağmur'un karnı tok. Sen bakabilirsin dimi?
Serkan : Eylül ne oldu?
Eylül: çıkmam lazım, ama gelicem...
Eylül ilk taksiye binip barmenin tarif ettiği mekana gelir. Gerçekten de Murat ordaydı ve kafasını masaya koymuş, kaldıramıyordu... yanına gitti Eylül...
Eylül: Murat... naaptın sen? Ne işin var burada?
Murat : kafa dağıtmak istedim... sen neden geldin asıl?
Eylül: arayıp senin sızıp kaldığını söylediklerinde geldim... sen içmezdin
Murat : artık içiyorum... Beren ölmüş.. neden söylemedin?
Eylül: ne diyebilirdim ki?
Murat : cenazesine bile gidemedim...
Eylül: üzgünüm...
Murat : üzülmen yetmez Eylül... aldı götürdü kocası... göremedim bile
Eylül: senin çocuğun olmuştu, hala onun derdinde miydin?
Murat : o gidince aileme bağlanırım dedim.. öyle oldu da... ama Yağmur..
Eylül: adını ağzına alma Murat
Murat : neyse... sen de gittin zaten... o da yok, sen de yoksun... gitme be Eylül...yapma boşanma
Eylül : boşanıcaz, bu kadar. Birkaç güne davamız var, avukatın iletir sana
Murat : Serkan yüzünden ben onu son kez görüp konuşamadım be Duru...
Eylül: Serkan'a gitmelerini ben söyledim. Karısının onu aldattığının farkında bile değildi. Gözünü açtım. Ona gitmelerini söyledim ve gittiler
Murat : senin yüzünden yani... senin yüzünden ayrı kaldım ondan
Eylül: gittikçe batıyosun Murat... madem onu bu kadar seviyordun, evlenmeden önce aklın nerdeydi?
Murat : ona olan hislerimi farketmemiştim ki bu kadar...
Eylül: neyse... konuşacak birşey yok...
Murat : o yok artık... sen de gitme ne olur
Eylül : saçmalama!
Murat, birden Eylül'ün dudaklarına yapışmıştı...
Eylül: bunu bir daha asla yapma! Sakın!
Murat : tamam.. sakin...
Eylül : birkaç güne boşanıyoruz
Murat : hiç korkmuyor musun?
Eylül: neyden korkucakmışım?
Murat : ya Yağmur'u senden alırsam...
Eylül: ne?! Ne saçmalıyorsun sen?
Murat : alabilirim... biliyorsun... güçlü tanıdıklarım var. Zenginim, senin annenin şartlarından çok daha iyi şartlar üstelik... kızımı senden alabilirim...
Eylül: a-ama bunu neden isteyesin ki? Sen onu zaten istemiyorsun... sen... sen utanıyorsun ondan. Yüzüne bile bakamadığın, kucağına almak bile istemediğin bebeği neden benden almak isteyesin ki?
Murat : beni bırakmayasın diye... sen ona başından beri bağlandın... ben onu senden alırsam, yapamazsın onsuz... mecburen sen de benimle yaşarsın, biz yine eski günlerdeki gibi oluruz
Eylül: saçmalama... böyle birşey olmayacak
Murat : yaparım. Eğer boşanmak istersen hala, kızımın velayetini isterim ve onu senden alırım. Hala boşanmak istediğine emin misin Durucum?
Eylül: sen Murat değilsin... bu tanıdığım Murat bu değil...
Murat : seni kaybetmemek için yapıyorum bunu. Noolur bana kızma...
Eylül bir yandan ağlarken bir yandan Murat'a inanmaz gözlerle bakıyordu...
Murat : o bebek benim bebeğim midir sence?
Eylül: ne bebeği?
Murat : Beren doğum yapmış... doğum yaparken ölmüş... onun oğlu, sence benim oğlum mudur?
Yeni hikayem " Dayan Yüreğim"e herkesi beklerim 🎈
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savrulan Yapraklar ?
Teen Fiction2000 yılında gizemli bir şekilde kaybolan 7 yaşında bir kız çocuğu ve geride bıraktıkları hakkında...