76. Bölüm - Anlaşma

231 29 17
                                    

Eylül : ne?! Sen ne saçmaladığının farkında mısın? Bu nasıl bir şey?!

Murat : Ben Duru'yu özledim.. evet kabul ediyorum, bana onun engelli olduğunu söylediğinden beri Yağmur'u hiç ama hiç istemedim. Evet sonuçta o benim canımdan, benim kanımdan bir çocuktu ama engelliydi. Ama sen inat ettin, doğurmaya karar verdin, doğurdun da. Bana rağmen yaptın. Hala da istediğim söylenemez

Eylül : o zaman neden? Neden açtın bu davayı? Madem kızını sevmiyorsun, istemiyorsun, neden velayet davası açıyorsun? Bırak bize.. onu kendi çocuğu gibi seven bir babası var, Yağmur burda, benimle, Serkanla mutlu Murat...

Murat : anlasana be Eylül.. ben seni özledim. Seni seviyorum..seni yanımda istiyorum. İşte aşık olduğum kadın.. eşim bu demek istiyorum. Sen dönersen, Yağmur da kabulüm...

Eylül : tüm o yurt dışında da tedavi olsun, karşılarım demeler, evine çağırmalar, hepsi... hepsi bunun için mi yani?

Murat : evet.. senin için.. bak Eylül, ben çok fena çuvalladım. Yalan yok, evliyken Berenle seni aldattım hem de bir değil, bir kaç kez ama artık aklım başıma geldi. Boşandığımızda ben boşluğa düştüm, kendimi içkiye verdim, her gün başka birinin yanında avutmaya çalıştım kendimi ama olmadı. Hiçbir şey seni bana unutturamadı. Ne olur, evine dön... evimize..

Eylül : tüm o hastanedeki korumacı baba hallerin, avukatına yaptığın duygu sömürüsü, hepsi bu yüzdendi yani.. kızını gram umursadığın yok yani

Murat : severim belki onu da zamanla. Sana benziyor zaten...

Eylül : bırak ya... sen adam olmazsın Murat. Sen iğrenç bir adamsın...

Murat : Eylül, şansın yok kazanamazsın...

Eylül : ya o yaptığın ahlaksız teklif... o ne demek Murat?

Murat : demem o ki... son bir kez seninle olucam, sonra seni bırakıcam. Tabii o haldeyken Serkan seni bırakmazsa, mutlu aşk yuvana geri dönersin...Çocuğumuz doğduğunda da işte bu aşkımın bir diğer meyvesi diycem.. sağlıklı bir çocuk...

Eylül : asla! Asla duydun mu beni? Ben ne pahasına olursa olsun bu davayı kazanıcam, çocuklarımı sana bırakmam. Asla! 

Murat : boşuna ümitlenme Eylül.. Çok üzüleceksin... ama merak etme Eylül, kaybettiğinde bile ben senin onları görmene izin vericem, eve gelirsin...

Eylül bir şey demeden arkasını dönüp gider ve Serkan'ın elini tutar...

Serkan : Eylül, suratın bembeyaz olmuş. Nooldu? Ne dedi sana bu şerefsiz?

Eylül : boşver.. konuştu konuştu durdu işte, ne diyebilir? Merak etme, iyiyim ben...

Mesude : salma kendini kızım, al şurdan birkaç lokma bir şey ye. Düşüp bayılma orda

Nazan : aman sakın. Güçlü ol, anlat her şeyi, kimseden korkma..biz senin arkandayız

Eylül kafasını sallarken, bir ses gelir ve düşüncelerini böler...

"Davalı Eylül Özgün , davacı Murat Ademoğlu, duruşma salonuna!"

Murat : Hakim bey, eski eşim Eylül, lösemi olan kızımın tedavi masraflarını karşılayacak bir durumda değil. Boşanmamıza rağmen ona hastane masraflarını karşılamayı teklif ettim ama kabul etmedi.

Eylül: sen kızını ne zamandır düşünüyorsun be?! Hakim bey, inanmayın...

Hale : Eylül, sakin ol ne olur, daha yeni başladık... sayın hakim, müvekkilim daha en başından beri Murat'ın engelli bir çocuk istemediğini, hatta sırf bu nedenle evini terkedip annesine yerleştiğini ama eşinin ondan yalvararak özür dilediğini ve eve bu sebeple döndüğünü beyan ediyor. Ayrıca bu sürecin öncesinde ve sonrasında Murat bey, Eylül hanımı defalarca aldattı.

Hakim : buna dair herhangi bir kanıtınız var mı?

Hale : yok sayın Hakimim...

Murat : ben kızımı da karımı da evime geri istiyorum Hakim bey. Hatalarımı telafi etmek, aile birliğimizi yeniden kurmak... ama Eylül yanaşmadı. Ben kızımı çok özlüyorum, iki haftada bir görmek yetmiyor. Hele de onu başka bir adamın sevdiğini görmek.. kızım ya ilerde ona baba derse? Ya onu benden çok severse?

Hakim : aldatmaya dair yazılı bir belge yok. Ayrıca boşanmanın hemen ardından gün sınırını bile beklemeden evlenmişsiniz. Gayri ahlaki ilişkiniz ne zaman başladı Eylül hanım?

Savrulan Yapraklar ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin