Savrulan Yapraklar ?

100.Bölüm - Babam Kim?

Eylül : bir şey yok ya, etrafı topluyordum ben sadece...

Serkan: gizli bir aşk mektubu olacak hali yok herhalde...

Eylül zorla gülümsedi...

Eylül : yok artık...

Serkan: peki.. ne o zaman? Ben bakıyım ya da sen anlat.

Eylül : tamam... anlatıyorum. Serkan, ben...

Eylül, Serkan'a baktı sadece...

Eylül: bakma öyle...

Serkan: nasıl bakmayayım?

Eylül: bazen kendimi sorguda gibi hissediyorum... sanki karşımdaki kocam değil de komiser...

Serkan, Eylül'ün ellerini tuttu...

Serkan: şimdi nasıl? Kocan gibi mi?

Eylül: birazcık...

Serkan: hımm... peki şimdi?

Serkan,Eylül'ün karnını okşamaya başladı bu sefer...

Eylül: biraz daha iyi

Serkan: o zaman...

Bu sefer Eylül'ü öpmeye başlamıştı...

Eylül: şimdi oldu galiba...

Serkan: sevindim... kendini kötü hissetmeni istemedim, farkında bile değildim. Sadece merak ediyorum, bir şeyler saklıyorsun gibi hissediyorum...

Eylül: cevap geldi... İtalyadan...

Serkan: ve...

Eylül: Murat'ın karısı göndermiş. Murat hiç memnun olmamış, diken üstündeymiş. Ama kadın mail adresini verdi, ona her an ulaşabileceğimiz bir mail adresi var en azından...

Serkan: senin aklından ne geçiyor peki? Eylül bak ne olur bulaşma... iyice sinirlendirirsek bu sefer Yağmur'a da sıçrayabilir bu durum

Eylül: nasıl yani?

Serkan: düşün bir. Şimdi o yurtdışında bir düzen kurmuş, evli ve oğlu yanında. Zengin... biz de fena değiliz, kendimize yetiyoruz ama bir düşün, şuan Murat avantajlı. İyi bir avukatla..

Eylül: Yağmuru alabileceğini mi söylüyorsun?

Serkan: biyolojik babası o sonuçta... ben değilim. Hem kardeşi de orda.

Eylül : hayır hayır artık bitti, ben aldım. Yağmur bizimle...

Serkan: sinirlendirmeyelim diyorum sadece. Riske atmaya ne gerek var? Yağmur'u kaybetme riskine değer mi?

O sırada onlar hararetli hararetli konuşurlarken Yağmur'un yanlarına geldiğini duymamışlardı bile. Yağmur yarım yamalak duyduğu konuşmaları dinleyip ağlamaya başlamıştı...

Yağmur : baba... sen benim babam değil misin?

Serkan telaşla kızına baktı...

Serkan: olur mu öyle şey? Tabii ki senin babanım...

Yağmur : yalan söylüyorsun! Duydum... babası ben değilim dedin... Beni bırakacak mısınız? Ben artık sizinle yaşamayacak mıyım?

Serkan: yalan söylemiyorum prensesim... ben senin babanım... hem seni bırakmak da nerden çıktı? Seni hiç bir yere bırakmıyoruz...

Eylül : annecim sen her şeyi yanlış anladın

Yağmur : duydum işte!

Serkan, Yağmur'a sarılmak istediğinde Yağmur hemen kaçılmıştı...

Serkan: prensesim, yapma böyle... gel buraya.. ben sana me istersen anlatıcam ama sakın küs olma bize

Yağmur : babam kim?

Eylül: gel annecim, sana herşeyi anlatayım...

Yağmur annesinin yanına oturup elini tutuyordu sımsıkı... Serkandan olabildiğince uzakta duruyordu...

Eylül: biz bunu sana biraz daha büyüyünce anlatacaktık ama sen çok akıllı bir kızsın, kocaman oldun, yakında abla olacaksın, bu yüzden sen bence bizi anlarsın. Bak bitanem, her çocuğun doğmasına sebep olan iki insan vardır, kadın olan anne, erkek olan da babadır...

Yağmur : evet sen annemsin mesela ama babam?

Eylül: senin bir baban vardı ama seni istemedi annecim.

Yağmur : neden?

Eylül buna cevap verememişti...

Yağmur: parktaki diğer çocuklar gibi değilim diye mi?

Eylül kafasını salladı.

Eylül : bu yüzden ben de onun yanında kalmadım daha fazla. Sen benim için çok önemliydin, her şeyden daha önemli...

Yağmur : sonra

Eylül: onunla bir daha görüşmek istemedim ama Serkan, yani baban seni daha görmeden sevdi ve korudu... ve seni hiç bırakmadı. O günden bugüne kadar da hep yanında oldu

Yağmur : o nerde peki?

Eylül: şimdi bir çocuğu var, hani kardeşin demiştik ya onunla yaşıyo

Yağmur : beni istemedi, onunla yaşıyo... ama babiş beni sevdi

Eylül: evet bebeğim...

Yağmur : babiş özür dilerim...

Yağmur birden Serkan'a sarılmıştı...

Serkan: prensesim... ben seni hiç bırakmam... sakın korkma tamam mı? Ben hep annen, sen ve kardeşinin yanında olucam.

Yağmur kafasını sallayıp Serkanı yanağından öptü...

Yağmur: puzzle yapabilir miyiz?

Eylül: ben de sizinle oynayabilir miyim?

Yağmur : tamam anne. Ama kopya vermek yok, ben kendim yapıcam.

Eylül: anlaştık...