Kahvaltıdan sonra Serkan, Yağmur'la ilgilenmeye başlar...
Serkan: Eylül...bugün Yağmur'u doktora mı götürsek?
Eylül: neden ki? Yağmur'un doktor kontrolü haftaya. Aşısı vardı.
Serkan : onun için de gideriz de ben onu kastetmedim. Tedavi için ne yapabiliriz onu soralım. Sonuçta daha çok ufak, en başından birşeyler yapılabilir belki
Eylül: evet belki... benim çok ümidim yok gerçi
Serkan: denemekten birşey çıkmaz canım, birkaç doktora gidelim, konuşalım. Bir çaresi varsa neden yaptırmayalım ki?
Eylül: varsa tabii ki yaparız...
Serkan : tamam... hazırlan da çıkalım o zaman...
Eylül hazırlanmış, çocukların çantasını da alıp Serkan'ın yanına gelmişken Eylül'ün telefonu çalar, annesi arıyordu ama sesi telaşlıydı...
Eylül : efendim anne?
Mesude : kızım Yağmur'u da al buraya gel bir an önce...
Eylül: nooldu ki anne?
Mesude : Murat... Murat burda. Kızımı görmek için iznim var, haftasonu bende kalacak diyor. Ne dediysem ikna edemedim.
Eylül: ne?! Naapıyo bu?
Mesude : bilmiyorum, ama gelmezsen polis çağırıp zorla alacakmış, öyle dedi, bu yüzden bir an önce gelsen iyi olacak
Eylül: tamam anne tamam, hemen geliyorum...
Eylül telefonu kapatınca ağlamaya başlar....
Eylül: Allah kahretsin! blöf değilmiş... alıcak, kızımı alıcak...
Serkan : nooluyo Eylül? Kim senden alıcak kızını? Kim aradı seni?
Eylül: annem aradı.Murat... anneme gelmiş, Yağmur'u almak için...
Serkan : nasıl? Kim oluyo da alıyo Yağmur'u?
Eylül: biyolojik babası sıfatıyla... hakkı da var, yasal olarak, Allah kahretsin ellerimle teslim edicem kızımı...
Serkan : kahretsin! Hakkını kullanıcak demek ki...
Eylül: ya biz evliyken, onunla ilgilenmesini isterken zorla bakıyordu ona, şimdi boşandık, işine gelmesi gerekirken neden bunu yapıyo ki? Hakim 2 hafta sonra görebilirsin dedi ona ama bu hakkı kullanacağını hiç düşünmemiştim...
Serkan : neyse.. tamam o zaman gidelim...yapılacak birşey yok artık...
Eylül : yok dimi? Yani sen de polissin, bilirsin, herhangi bir yolu varsa...
Serkan: maalesef ki yok bitanem... keşke olsa ama yok... hadi çıkalım, sizi ben bırakayım
Eylül: Serkan, aslında ben tek başıma gitsem iyi olacak
Serkan: neden Eylül? Birlikte gidelim işte, yalnız bırakmak istemiyorum seni
Eylül: tamam ama ben Murat'ın hiçbirşeyi aleyhime kullanmasını istemiyorum
Serkan: sen yanlış birşey yapmıyorsun ki, neyi aleyhine kullanabilir?
Eylül: bize göre öyle, yasal olarak değil işte... eğer bir gün bana velayet davası açarsa, o zaman ne olacak? Bu anı aleyhime kullansın istemem...
Serkan : tekrar söylüyorum, yaptığın yanlış birşey yok
Eylül: anlamıyor musun Serkan?! Hala resmi nikahımız yok, anca 2 hafta sonra evlenebilicez, dini nikahımız olabilir ama yasal olarak bakıldığında gayriahlaki bir ilişkimiz var şuan. Ve mahkemede bu ilişkinin güzel görüneceğini sanmıyorum. Ver Yağmur'u bana, ben gidiyorum...
Serkan: benim arabamı al, taksiyle uğraşma
Eylül, Yağmur'u da alıp annesine gelir, Murat da koltuğa yayılmış onları bekliyordu...
Eylül: geldim geldim...
Mesude : gel annecim, biz de seni bekliyorduk
Murat : az kalsın hakkınızda arama emri çıkartacaktım, nerdeydin sen?
Eylül: bunun için sana hesap verecek değilim Murat
Murat : kızımı da alıp gitmişsin, nerde olduğunu bilmeye hakkım var...
Eylül: arkadaşımdaydım, oldu mu?
Murat : arkadaş... kimmiş bu arkadaş?
Eylül: benim birçok arkadaşım var, istediğimle kalabilirim dimi? Ben sana soruyo muyum?
Murat : neyse ver kızımı bana...
Eylül : iyi bak ona... eğer birşey olursa...
Murat : tamam tamam biliyorum...
Eylül: çantasında herşeyi var, yine de birşeye ihtiyacın olursa...
Murat : sana ihtiyacımız var annesi...
Eylül: defol git Murat. Yarın akşam burada bekliyor olucam.
Murat : aslında buna hiç gerek yoktu, bunu sen de biliyorsun... ama boşanmayı sen istedin, sonuçlarına da katlanacaksın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savrulan Yapraklar ?
Подростковая литература2000 yılında gizemli bir şekilde kaybolan 7 yaşında bir kız çocuğu ve geride bıraktıkları hakkında...