51.Bölüm - Özledim

283 36 21
                                    

Eylül, Rüzgar'ın uykusundan istifade edip biraz uzanır, bu sırada eski birşeyleri hatırlar...

Flashback
Şubat 2000🍃
Serkan, ailesiyle birlikte şubat tatili için tatile gitmişti. Bu yüzden 2 hafta boyunca hiçbir arkadaşıyla görüşememişti. Okula istemeyerek gelse de yeniden arkadaşlarını görebileceği için heyecanlıydı...

Öğle tenefüsünde Serkan beslenmesindeki yemeği yerken Eylül'ü görür. Eylül de onu görünce yanına gelir...

Serkan: naber?

Eylül: iyi sen?

Serkan: iyi ben de... tatilde neler yaptın?

Eylül: annemle okumaya çalıştık. Bi de yazma... ama daha iyi okuyabiliyorum artık

Serkan : aferin sana...

Eylül: sen ne yaptın? Yoktun, bizimle oynamaya gelmedin

Serkan: annemler beni tatile götürdü. Böyle kocamaaan dağ vardı, tepeleri kar kaplıydı. Hani kar vardı ya, ordan kaydık. Çok eğlenceliydi biliyo musun?

Eylül: gerçekten mi?

Serkan: evet

Eylül: ben de kaymak isterdim. Buraya hiç kar yağmadı. Kar yağsa, okul tatil olsa, biz de poşetle bizim ordaki yokuştan kaysak böyle...

Serkan : eğer yağmazsa ben seni oraya götürürüm ki

Eylül: nasıl? Annem izin vermez ki

Serkan: büyüyünce akıllım, şimdi değil

Eylül: hee tamam... olur o zaman

Serkan : saçına naaptın? Çok güzel olmuş, sevdim

Eylül: birşey yapmadım, benim saçlarım hep aynı ki, yoksa sen beni özledin mi?

Serkan: bu soruya cevap verirsem eğer, sen şımarıp üzersin beni

Eylül: hayır söz veriyorum seni üzmem.

Serkan: şey... evet özledim

Eylül: gerçekten mi?

Serkan : gerçekten

Eylül: ben de seni özledim... sana sarılabilir miyim?

Serkan Eylüle sarılır...
Flashback sonu

Eylül gülümseyerek hatırlar o günü... uykusu gelmişti, Serkan'ı beklerken uyuyakalır...

Serkan geldiğinde Eylül'ü salondaki kanepede uyurken bulur. Onu uyandırmadan kucaklayıp yatağa bırakır... yatağa bırakıldığı an Eylül uyanır...

Eylül: hımm... Serkan?

Serkan: geldim güzelim, uyu sen

Eylül :Rüzgar'a bakmam lazım...

Serkan: sen yat, ben bakarım...

Bunun üzerine Eylül tekrardan uykusuna döner...

Eylül sabah uyandığında Serkanın dün gece onu yatağa taşıyıp sonra da Rüzgar'la ilgilendiğini hatırlayınca, Serkandan önce kalkıp kahvaltıyı hazırlamak ister ama Serkan çoktan uyanmıştı, ayna karşısında birşeyler yapıyordu, elindeki sargı bezi miydi?

Eylül: Serkan? Nooldu?

Serkan : birşey yok, günaydın...

Eylül: var birşey... neden sardın elini

Serkan: birşey yok Eylül, incindi biraz o kadar..

Eylül yanına gelir ve elini tutar...

Eylül: açar mısın şunu?

Serkan : Eylül...

Eylül: aç dedim Serkan... öyle olmaz, krem falan sürelim...

Serkan elini açmayınca Eylül krem alıp zorla açar, bir de bakar ki avuç izi çizik içinde ve kanlı...

Eylül: hih! Nooldu?

Serkan: önemli birşey değil, acımıyor bile

Eylül: Serkan çok kötü görünüyor, bıçak izi mi bu?

Serkan: dünkü operasyon sırasında oldu. Ufak sıyrıklar yani, önemli birşey yok.

Eylül: neden sarıyordun o zaman?

Serkan: görünce böyle tepki vereceğini biliyordum, sen görmeden sarmak istedim ama...

Eylül: anladım... acıyo mu?

Serkan: hayır, gerçekten...

Eylül pamuk ve oksijenli bez alıp Serkanın avcuna bastırır...

Eylül: iyi, dikişilik birşeyin yok...

Serkan: dedim sana, birkaç ufak sıyrık...

Eylül: küçükken doktor olmak istiyordun, öyle hatırlıyorum. Peki neden polis oldun Serkan?

Serkan : evet küçükken doktor olmak isterdim ama ben doktor olmak için yeterince zeki değildim. Zeki olan sendin, baksana, çok başarılı bir doktor oldun, ama bun bana göre değildi, bunu anlamıştım...

Eylül: hayır sen çok zekiydin...

Serkan: senin kadar değilmişim demek ki Eylül

Eylül: peki neden polis? Onca meslek varken neden polisliği seçtin ki?

Serkan: Aslına bakarsan ben sadece seni bulmak için polis olmak istedim. Yoksa polislik aklımın ucundan geçmezdi... Liseden mezun olur olmaz polis meslek yüksekokuluna girip polis oldum. Böylece kayıp çocukluk arkadaşımın izini sürebilir ve onu bulabilirdim. Seni bulmak için elimden birşey gelmedi ama sen beni buldun. Polis olmam işe yaradı.

Eylül: evet... işe yaradı

Savrulan Yapraklar ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin