25.Bölüm - Nefret

378 40 48
                                    

Serkan ne olduğunu anlamamıştı. Eylül'ün dediklerini tekrarladı kafasının içinde. Beren'in Muratla bir ilişkisi mi vardı? O nasıl farkedememişti bunu?

Serkan: ben anlamıyorum...

Eylül: anlamayacak birşey yok... hani bunlar bi toplantıya gittiler ya haftasonu...

Serkan : evet, diyetisyenler derneği toplantısı

Eylül: evet... aslında ona gitmediler

Serkan : gittiler. İzmirdeydi... hatta onu havaalanına ben bıraktım

Eylül : gerizekalı, o toplantı burda İstanbuldaymış... sen resmen onu sevgilisine teslim etmişsin...

Serkan : hayır.. saçmalama...

Eylül : Murat'ın meslektaş arkadaşıyla karşılaştım, o söyledi, toplantı bir gün sürmüş ve İstanbuldaymış... sen de uyu burda... Murat eskiden çok ilgili çok korumacı bir eşti. Beni bir an yalnız bırakmazdı. İşe bırakır, işten alırdı. Ama o gün yemekte Beren'i gördüğünden beri yavaş yavaş değişti...

 Ama o gün yemekte Beren'i gördüğünden beri yavaş yavaş değişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Serkan : Eylül bak ben...

Eylül: siz evlendiniz, Murat geceleri içmeye başladı. Ağzına içki sürmeyen adam içmeye başladı... sonra birden bebek istemeler falan... ben de kocam bir bebek istiyor, en doğal hakkı diye düşündüm... onunla evliydim sonuçta. Aşığım veya değilim farketmez, kocamdı. Sonra hamile olduğumu öğrendim. Murat sevindi ama beklediğim kadar değil. Sizin bebek isteğinizi söylediğiniz akşam siz gittikten sonra keyfi kaçtı... O Berenle birlikte. Ve sen karına sahip çıkamadığın için o, benim karnımdaki bu bebeği kabul etmedi! Benim bebeğim babasıyla büyümeliydi... ama şimdi bebeği istemiyor! Senin yüzünden istemiyor! Sen!

Eylül sinir krizi geçiriyordu resmen. Serkanın göğsünü yumruklayıp duruyordu.

Serkan, Eylül'ün ellerini sıkıca tutup sakinleşmesini sağladı ve onu kendine çekti sarıldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Serkan, Eylül'ün ellerini sıkıca tutup sakinleşmesini sağladı ve onu kendine çekti sarıldı...

Serkan, Eylül'ün ellerini sıkıca tutup sakinleşmesini sağladı ve onu kendine çekti sarıldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Serkan : şişşt... tamam... tamam tamam sakin ol... Eylül yapma böyle...

Eylül: bebeğim babasız kaldı Serkan...

Serkan : şişşt... sakinleş ne olur... korkuyorum yine geçen seferki gibi olacak diye... gel biraz yat şöyle, biraz dinlen... bebeğin için...

Eylül sakince oturdu... Serkan da çekinerek yanına oturdu...

Serkan: Eylül ben onu sevmiyorum. Ben evlenmek istemiyordum, sen evlen dedin... beni ona ittin, düğünüme gelip beni tebrik ettin... ne yapabilirdim?

Eylül: ben ne olucam peki? Bebeğim ne olacak Serkan? Senin sorumsuzluğun ve ilgisizliğin yüzünden bebeğim babasız kaldı. Senden nefret ediyorum... keşke karşıma çıkmasaydın...

Sevdiği kadından bunları duymak, Serkanın kalbini  paramparça etmişti. Derin bir nefes alıp düşündü...

Serkan : bir yolunu bulucaz tamam mı? Gerekirse ben Muratla konuşurum...

Eylül: konuşucak mısın? Ne diyeceksin?

Serkan: Bebeği kabul etmesini söylerim, ona kendi düşüncelerimi söylerim... sonra da gerekirse Beren'i alır giderim burdan...

Eylül: gerçekten mi?

Serkan : evet... gerekirse gideriz buralardan. Sahiden aralarında dediğin gibi birşey varsa Beren Muratı göremez, sen de bebeğini babasıyla büyütürsün... yeter ki benden nefret etme...

Eylül: tamam...

Serkan : nefret etme benden... görmeyeyim de tamam... yaşadığını, iyi olduğunu bileyim, o da yeter...

Eylül: iyi olucam... sağol...

Serkan ayağa kalktı ve Eylül'e baktı...

Serkan : elveda prenses... kendine iyi bak, Yağmur'a da

Eylül: kendine iyi bak...

Serkan Eylül'ün alnına ufak bir öpücük kondurup dışarı çıkar... çok zordu... sevdiği kadın için onun kocasıyla konuşacak ve karısıyla arasını düzeltmesini söyleyecekti...
Yapacak birşey yoktu... sevdiği insanın ondan nefret etmesine, onun yüzünden üzülmesine göz yumamazdı... dayanamazdı buna...

Eylül de Serkan'ın arkasından bakakaldı, ağlamaya başladı...

Eylül: elveda ışığım... ben sensiz ne yapıcam? Sen gidersen... ben burda ışıksız kalırım. Karanlıkta kalırım yeniden... ne olacak o zaman?

Hormonları onu ele geçirmişti... söylenmeyecek şeyler söylemişti, aşırı tepki vermişti... oysa Serkan haklıydı...

Serkan eve gelir gelmez Beren'in kolundan tuttu sertçe...

Beren : Serkan nooluyo? Neden sinirlisin?

Serkan: sence? Sence neden sinirliyim? Arkamdan çevirdiklerin yüzünden mi? Bana boşu boşuna engel olmana mı?

Beren : anlamıyorum ben...

Serkan : açık açık soruyorum o zaman... bu karnındaki bebek kimden?

Savrulan Yapraklar ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin