Savrulan Yapraklar ?

99.Bölüm - Mektup

Mektubun İtalyadan geldiğini görünce Eylül bakakaldı. Ne yapsaydı? Serkan'a haber verse miydi? Birlikte mi okusalardı?

Eylül tek başına okumaya karat verdi. Eğer kötü bir şey yazıyorsa yırtıp atacak, Serkana bahsetmeyecekti bile..

"Sevgili Eylül,

İlk gelen postayı Murat aldı, okuduktan sonra sinirle yırtıp attı. Ne olduğunu okuyamadım ama kocandan geldiğini söyledi, ne yazdığınızı söylemedi. İkinci mektup geldiğinde o evde yoktu, ben okudum ve önceki mektubunuzdan bahsedince, ilkinde de konunun ne olduğunu anladım. Rüzgar'ı böyle kendi çocuğunuz gibi gördüğünüzden haberim yoktu. Keşke sizi onunla kavuşturmanın bir yolu olsa ama ne yazık ki buraya gelmediğiniz sürece bunu yapmam mümkün değil. Rüzgar'ın bir kardeşi olduğundan Murat bana yalnız bir kez bahsetmişti ama detayını anlatmamıştı, bu mektubu alana kadar unutmuştum bile. Ben de iki kardeşin tanışmasını çok isterim. Ama şunu bilin ki iki mektup, Murat'ın huzurunu bozmaya yetti.

Açıkçası, Murat zor bir insan ama onu seviyorum, bu yüzden onunla evlenip bir aile kurdum. Ama günlerdir, Murat huzursuz ve fazlasıyla aksi. Lütfen buraya daha fazla mektup göndermeyin çünkü bu, sinirini benden ve çocuğundan çıkarması dışında pek bir işe yaramıyor. Size Rüzgar'ın birkaç fotoğrafını gönderip bir de e posta adresimi yazıyorum. En azından Murattan gizli, bir şey olduğunda yazabileceğiniz bir yer olur. Lütfen ne olursa olsun ev adresine bir şey göndermeyin, çünkü eve girip çıkan her şeyden haberi oluyor, evde olmasa bile.

Rüzgar iyi, yakında okula başlayacak. Fotoğraftan görebileceğiniz gibi Murat'a hiç benzemiyor. Onun için endişelenmenize gerek yok, gayet sağlıklı, mutlu ve güzel şartlarda yetişiyor. Murat onunla aşırı ilgilenmese de maddi olarak hiçbir şeyi esirgemiyor. Benim çocuğum olmadığından Rüzgar'ı kendi çocuğum gibi gördüm, ben de sarışın mavi gözlü olduğumdan beni annesi sanıyor, herkes de böyle biliyor. Şüphe edebilecek kimseyi bulamazsınız. Endişe edilecek herhangi bir durum yok ama yazmak istersen, e posta adresinden yaz lütfen.

Murat'ın eşi, Melissa"

Eylül, gelen fotoğraflara baktı. Rüzgar harika bir çocuktu. Yağmur'a çok benziyordu, sadece Yağmur onun kumral haliydi...

Eylül, olumsuz bir mektup beklemişti ama bu güzel bir mektuptu. Tamam davet edilmiyordu, ne o ne de Serkan ama artık ev adresinden başka her an mail gönderebileceği bir adres daha almıştı. Melissa ile anlaşıp oraya gidebilirlerdi bile. Akşam Serkanla konuşacaktı bu durumu. Mektubu kaldırdığı sırada Serkan kucağında Yağmur ile kapıyı açıp içer girdi. Yağmur hararetle hayvanları anlatıyordu....

Yağmur : anne! Anne, biliyor musun gerçek bi zürafa gördüm! Koooocamandı! Çok uzundu.... Güney amca bile kısa kaldı onun yanında...

Serkan güldü...

Eylül : sen pandaları merak ediyordun, görebildin mi?

Yağmur kıkırdadı...

Yağmur : evet gördüm hem de iki tane vardı. Sürekli yuvarlanıp uyudular, öyle komiklerdi ki... aynı izlediğimiz videodakiler gibi...

Yağmur elini ağzıyla kapatıp tekrar kıkırdadı...

Serkan : aç mısın prensesim? Bir şeyler yer misin?

Yağmur : Güney amca bana hamburger aldı. Bi de dondurma! Hem de çilekli!

Serkan: görüyo musun yaptığını? Hamburger yedirmiş çocuğa...

Eylül : e ne yiyeceklerdi ki aşkım? Dışarıda pek seçenek yok, sen de biliyorsun. Bir günlük olacak artık....

Serkan : hadi bakalım koş ellerini yıka, üzerini değiştir, sonra beraber puzzle yaparız. Anlaştık mı?

Yağmur : holey! Ama gitme tamam mı? Geliyorum...

Serkan : bekliyorum...

Serkan da ellerini yıkamaya geçtiğinde Eylül çekmedeki mektubu çıkartıp güzelce katlayıp zarfa koyar ve çekmeceyi kapatacakken Serkan geri gelmişti, onu gördü...

Eylül: hih! Korkuttun Serkan...

Serkan: naapıyosun bakalım?

Eylül: şey... ben... ben hiç...

Serkan: onlar ne?

Eylül: hiç...

Serkan : Telaşlı görünüyordun. Ne saklıyorsun bakalım?

Serkan güldü ama Eylül'ün suratı bembeyazdı..

Bir haftadır her gün hastaneye gidip geldiğimden bölümler biraz gecikmeli geliyor kusura bakmayın. Dayan Yüreğim'i de ilerleyen saatlerde atmaya çalışıcam. Seviliyorsunuz 💙Kpss sınavı olanlara başarılar 🙏🏻