144.Bölüm

541K 29.9K 106K
                                    

🎲

B.K.

"Sen nasıl ki yaşadıklarımıza rağmen pişman değilsin... Ben de seni terk ettiğim için pişman olmayacağım."

Kadeh elimden düştü.

"...Ben de seni terk ettiğim için pişman olmayacağım."

Kapı kapandı.

"...seni terk ettiğim için..."

Beyza önüme geçti, beni durdurmak için bir şeyler söylemeye başladı. Bir akıl tutulması beni çepeçevre sararken, kendimi dışarıdan izliyor gibiydim. Sanki attığım adım benim sorumluluğumda değil, sanki ağzımdan çıkan laflar bana ait değil, sanki bütün evi yaksam yıksam ve hatta ben de içinde yansam, hiçbir şey hissetmeyeceğim. Beyza ne derse desin, ki söyledikleri de az çok dur barındıran cümleler, benim ağzımdan tek bir şey çıkıyordu:

"İzini kaybedemem!"

Bu travmamı tarif edecek olsam, keskin bir kalemle soluk borumda açılan delik, derdim.

Beyza'yı ittim mi, kendi mi yere düştü, bacağına batan cam parçası viski kadehinin döküntüleri mi hiçbir fikrim yok.

Nefes alıyorum ama nefesim boşa gidiyor, ciğerlerime varamıyor, derdim.

Kafamdaki her bir düşünce dönüyor. Dönen düşünceler, beynime o kadar büyük bir baskı yapıyor ki, görüş açımı bulanıklaştırıyor. Beyza nasıl ayağa kalktı, nasıl ben evden çıkmadan yine bana yetişti, nasıl beni durdurdu, bunun hakkında da hiçbir fikrim yok. Fakat bir keşmekeşin içinden beni çıkaran ve sanki ruhumu bedenime armağan eden bir şey oldu: Beyza'nın avuç içini, sağ yanağımda hissettim. Sert mi yumuşak mı asla anlayamadım ama bana tokat attığını fark ettim. Beyza'dan yediğim ilk tokat. Ama hayatımda yediğim ilk tokat değil. İlkini babam atmıştı.

"Olmaz bu iş!"

"Ne diyorsun baba?! Ne demek olmaz bu iş?!"

"Ne diyorsam o Beyza! Bir daha asla bu çocukla görüşmeyeceksin!"

"Niye?! ... Baba! Susmasana! Sana niye dedim?! Bana bir açıklama yapmak zorundasın!"

"Babası yasa dışı işler çeviriyor!"

"Pardon?!"

"Bora sen karışma!"

"Bir dakika bir dakika abla! Pardon bir şey soracağım... Benim babam ne yapıyor, benden de mafyanın oğlu diye bahsetmiyorlar mı?"

"Ablanın sözünü dinle, sana karışmamanı söyledi! Bu ikimizin meselesi!"

"Odama da gideyim istersen?!"

"Bora!"

"Ne Bora ya ne Bora! Sen aynaya bakmadan, ne diye el aleme laf ediyorsun, onu bir anlatsana bize! Mehmet'in babası mafya mı?! Kötü mü?! Suçlu mu?! Pisliğin içinde mi?! Pisliğin kendisi mi yoksa?! Eee?! Ablamın da Mehmet'ten bir farkı olmasa gerek!"

Maça Kızı 8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin