111.Bölüm

1.1M 38.3K 264K
                                    

Sevgili Maça Kızı 8 Ailesi,

Öncelikle iyi dilekleriniz ve dualarınız için teşekkür ederek başlamak istiyorum. Hayatın bir sınanmadan ibaret olduğunu unutmamakla ve Allah'ın beterinden daima sakınması için şükretmeyi ihmal etmemekle beraber, zor ve sıkıntılı günlerden geçiyorum. Babam önümüzdeki hafta küçük bir operasyon geçirecek; babaannemin ise hastalığının detayları hala araştırılıyor, bir yandan da tedavisi devam ediyor. İlgilendiğiniz ve sorduğunuz için çok teşekkür ederim. Bu süreçte önce annem, sonra da ben yorgan döşek hasta olmasak belki her şey daha kolay olabilirdi ama nasip.

Üst üste yaşanan birçok şey sebebiyle, kafam açıkçası pek yerinde değil ve ruhen de çok iyi hissetmiyorum. Bunun aslında sağlık sorunları dışında da nedenleri yok değil. Hissettiklerimi anlatacak en doğru kelimeyi lugatımda çokça aradım ama bulamadım. Daha sonra ise, belki de en doğru olanın, hissettiklerimi paylaşmamak olacağını düşündüm. Fakat daha sonra da bunun riyakarlık olabileceği fikrine kapıldım. Dürüst olmak gerekirse, kalbim kırık. Genel olarak. Haksızlıklar, ithamlar, hatta iftiralar bazen bazı şeyleri bambaşka bir boyuta taşıyabiliyor ve sizlerin oradan gördüğüyle benim yaşadıklarım arasında, takdir edersiniz ki dağlar kadar fark var.

Benim hayatım sadece beni ilgilendirir ama belki de bunun dışında, alt tarafı bir roman yazdım ve yayınlıyorum diye türlü hakaretlere maruz kalacak olmayı hesaplayamamak benim hatamdır. Zira insanların içlerinin ne denli kötücül olabildiklerini ilk kez öğrenmiyorum. Zira her şeyin çok ince bir sınırı vardır ve bu sınırı aşan insanlar, kendilerinde her türlü haddi bulacak kadar pişkinlikler yapabiliyorlar. Fake hesaplarla üstelik. Çok şükür atılan çamurun eserimde izi kalmaz ve kalmaması için de gerekli olan her şeyi yapacağım ama kalbimde kalacak izi ne geçirir, inanın bilemiyorum.

Öyle işte.

Sadece açıkta kalan durumu kapatmak adına, sizlerle de bunu paylaşmak istedim.

Geçen hafta bölüm yayınlayamadığım için, bu bölümü daha uzun kestim dosyadan. İki bölüm veremezdim, çünkü bir diğer bölüm zaten kendiliğinden uzundu. Hem sizin gönlünüz olsun, hem de diğer bölüme de çokça haksızlık etmeyeyim istedim.

Sevgiyle, saygıyla, sağlıkla.

♠️

"Sen hava al diye durduk," dedi Bear, açıklama yapar gibi. "Sanırım araziden çıktığımızı düşünüyorlar, peşimizi bıraktılar. Eğer iyiysen devam edelim. Eve yalnızca silah bırakmamıştık, kıyafet de vardı. Değiştirirsin üzerini. Ormanın sonunda helikopter var. Lizard, Tarantula ve Gökhan orada. Bizi bekliyorlar. Bitti işimiz."

"Rotayı tekrar tekrar kontrol et Falcon," dedi Bat.

"İşiniz bitmedi..." dedi, kulaklığımdan duymamam gereken bir ses. Alp'in sesi. "Gökhan Abi yok. Gökhan Abi onlarla beraber helikopterde değil." Herkes birbirine şaşkınlıkla bakarken, Bora da bir şey olduğunu anlamıştı fakat bakışlarını gözlerimden çekmemişti.

"Ne demek Gökhan Abi onlarla beraber helikopterde değil?!" dedi Aydın, öfkeyle. Bora'nın gözleri usulca yumulurken, benim gözlerim fal taşı misali açılmıştı. Aydın, Bear'e döndü. "Sen bize helikopterin olduğu konumu vermedin mi?!" diye bağırdı. Yakasına yapışmıştı. "Nerede Gökhan?!"

"Alp n'oluyor?!" dedi Sergio.

"Hepimiz arazi içinde dağıldık. Sen de öyle. Sen nasıl Tarantula'nın yanına ulaştıysan, onun da ulaşması gerekiyordu," dedi Bear, endişeyle. Bora'nın dizinin üzerindeki eli bir yumruk haline geldi. "Benim elimden gelen buydu sadece. Sana da silah ve cihaz verdim, ona da."

Maça Kızı 8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin