Ve bu bölüm, Maça Kızı 8'in Genel Kurgu içinde 108. sıraya yükselmesinin şerefine sürpriz olsun. Sizleri seviyorum! 🌟💫
♠️
Odama girdikten, üç dakika yedi saniye sonra Bora da elinde bir çantayla gelmişti. Yüzündeki ciddiyet, ameliyata girecek doktorları andırıyordu. Fakat hiçbir ameliyathanede, üstü çıplak doktor olmazdı.
"Otur." dedi, yüzündeki ciddiyete tezat yumuşaklıkta bir ses tonuyla. Çalışma masasının sandalyesine oturdum. Elinde bir sprey vardı. "Elini uzatacak mısın Nazlı?" dedi. Sağ elimi ona doğru uzattım. Ve elime sprey sıktı. Muhtemelen psikolojikti ama çok iyi gelmişti. Ya cimriydi, ya da bu spreyden çok az sıkılması gerekiyordu; bilemiyordum.
"Biraz daha sıksana." dediğimde, çatık kaşlarını yüzüme dikti. Adeta, "Sen ciddi misin?" dercesine bakıyordu. Elindeki spreyden biraz daha sıkmadı, hatta çalmamdan korkmuş olacak ki spreyi çantaya geri koydu. Ardından, tüm ciddiyetiyle elime sargı bezini sardı. "Çok sıktın!" dedim. Çatık kaşlarını yeniden bana çevirdi. "Yani bez... Çok sıkı oldu. Spreyi demiyorum... Onu zaten az sıktın." dedim.
"Ya sabır!" dedi, dişlerinin arasından ve sargı bezinin kancasını taktı. "Sabaha ağrın olursa, bana mutlaka söyle." dedi.
"Çok sıkı oldu ama neyse." dedim.
"Hadi uyu Nazlı!" dedi, uyarıcı bir ses tonuyla. Çantayı da aldı ve kapıya doğru ilerledi.
"Bora." dediğimde, kapıyı açmıştı. Bana döndü.
"İyi geceler." dedim, yumuşacık bir sesle. "Ve teşekkür ederim." diye devam ettim. Göz kırptı ve odadan çıkıp, kapıyı kapattı.
♠️
197 Gün Önce...
Çalan telefonun sesiyle gözlerimi araladım. Komodinin üzerindeki telefonu elime aldığımda, şaşkınlıkla ekrana baktım, Bora arıyordu.
"Efendim?"
"Hangi ülkeye taşıyalım şirketi?" diye sordu alaycı bir ses tonuyla.
"Efendim?" dedim şaşkınlıkla.
"Şu anın sabah 9'a tekabül ettiği bir ülke biliyor musun? Yok ben patron sayılırım dersen, 10 da olur... Hadi 11 de olur... Öğleni geçiyor saat, hani şirkete geliyordun?" dedi, aynı alaycı sesle.
"SAAT KAÇ?" diye bağırdım.
"1'e çeyrek var. Yemeğe çıkacağım şimdi." dedi. Ses tonu, normal düzeye sabitlenmişti.
"Ayyyy ben uyuya mı kalmışım?"
"En kötü 10'da uyanır gelir dedim ama..."
"İyi ki aradın. Ayı gibi uyumuşum." dedim. Küçük bir kahkaha attı.
"Elin nasıl?" dediğinde, sağ elimin sarılı olduğunu hatırladım.
"Kangren olmadım merak etme. Ama çok sıkı sarmıştın yani..." dedim. Hiçbir şey söylemeyince devam ettim. "Ağrımıyor..."
"Tamam, hazırlan sen... Çocuklar seni getirir....He Nazlı? Senin okulun, aldığın tek ders yani, hangi gün?"
"Cuma günü."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maça Kızı 8
General Fiction"Verdiğim acıyı silebilmek için her bir saç telini öpmek istiyorum," dedi. Önce nefes almayı bıraktım. "Ama bazen öpünce de geçmez," dedi. Buz kestim. ... BU HİKAYEDEKİ OLAYLAR TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR VE GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA BİR İLGİSİ BULUN...