Maça Kızı 8

92.Bölüm

Sevgili Maça Kızı 8 Ailesi,

Sekiz milyon okunma oranını geride bıraktık, çoğaldık, kocaman olduk. Bunun için size ne kadar teşekkür etsem az. Sizler tekrar tekrar okuyorsunuz diye, etrafınızdaki herkese Nazlı ile Bora'yı anlatıyorsunuz diye, durmadan yorumlar yapıyorsunuz, tweetler atıyorsunuz, fotoğraflar paylaşıyorsunuz diye, sayenizde büyüdük.

Bana bu gururu yaşatan herkese çok teşekkür ederim, var olun... 🙌🏻🌻❣️

♠️

Eve girdiğimde Holly salondaydı. Buz dolabından çıkardığım buz gibi birayı kafama dikerken, bakışlarını okuduğu kitaptan kaldırmış ve üç saniyeliğine bana çevirmişti. Normalde ağzını açıp söylenmesi gerekirdi fakat sabah için kırgın olmalıydı. Bu kadar kırıldıysa, O'ndan sandığımdan çok daha fazla hoşlanmıştı ve gerçekten de bir bu eksikti.

Alaylı bir ifadeyle, "Bay Karabey nerede diye sorarsın sanmıştım," dedim.

Holly, kitaptan bir yaprak çevirdi. "Kendisinin senin ilgi alanına girdiğini sabah gayet net anladım." Sıkıntılı bir nefes verdi. "Ama sen de çok heveslenme, evliymiş."

Kaşlarım çatılırken istemsiz bir tepki vermiştim: "Ne?"

Holly kitabı yavaşça kapatırken, "Evet," dedi ve kollarını bağladı. "Taylor dosyasına bakmış. Evli. Karısı ise oldukça gizemli tutuluyor. Personele açık bilgi değil." Derin bir nefes aldı. "Ondan hoşlanmıştım. Bakışlarında farklı bir şey vardı... Fakat evliymiş işte, karısı Türkiye'deymiş. Taylor, Bay Ortiz'e sormuş personele açık olmayan bilgiyi görünce, araştırma yapmak için... Ve Bay Ortiz'in söylediğine göre, kendisiyle yakında tanışacakmışız. Sanırım o da Langley'e geliyor."

Dudaklarımdan, "Taylor dosyada okuduğu şeyden emin mi?" şeklinde bir cümle döküldüğünde, bunun doğruluğuna inanmaktan ne kadar korktuğumu fark etmiştim. Bay Ortiz de biliyordu. Fakat Bay Ortiz bu görevi bana verdiğine göre, O'nun hayatına hiç kimseyi almamış olması gerekiyordu. "Sevdiğimi zannettiği kadınla da bir şekilde ayrıldığımızı biliyor ki her şey olup bittikten sonra inine çekildi. Sesi soluğu çıkmıyor. Beni ebedi bir ayrılık acısına mahkûm ettiğini zannettiği için belki de aileme bulaşmaz," dediğine göre, belki de Mehmet'in, evlendiğinden hiç haberi olmamıştı. Yani gerçekten aşık mı olmuş Naz?

Mantıken, evliliğini gizlemesi gerekiyordu; benimle yaptığının aksine.

Birayı bir kez daha kafama diktiğimde, telefonumun melodisi Holly ile aramızdaki gergin sessizliğe karıştı. Taylor'ın dosyada gördüklerinden emin olduğunu duymak bir dehlize sürüklenmek gibiydi. Beni sevmemiş olabilirdi, hatta eskiden Elif'i sevmiş olmasına rağmen beni sevmemiş olabilirdi ama benden sonra bir başkasını sevmiş olamazdı. Bana söz vermişti.

Madem bir başkasını sevmişti, beni neden arıyordu?

"Sorun bende Nazlı. Daha evvel de demiştim... Sormuştun ya... Eğer başka şartlar altında tanışmış olsaydık... Evet, belki de seni sevebilirdim. Ama ben kalbimi kapatalı çok oluyor. Ben senin yanındayken hep şunu hatırlıyorum: Benim almam gereken bir intikam var. Sade intikam da değil, ailemi korumam da buna bağlı. Bu yüzden hayatımda aşka hiç yer yok. Bu seninle ilgili değil. Benimle ilgili Nazlı."

O'ndan ayrılırken başına büyük bir çorap örmüştüm ve O bu çorapla baş ederken içeride olduğunu düşünmüştüm ve evleneceğine yüzde birlik bir pay bile veremezdim.

"Bir sihirli değneğim olsa, zamanı geri alabilsem... O kumarhaneden gitmeni isterdim. Sana bu oyunu teklif etmezdim. Aramızdakileri bu kadar ciddiye alacağını bilemezdim Nazlı. Bu kadar kötü bir adamı nasıl sevebilirsin ki? Anlamıyorum. Ben de Elif'i sevdim, ama sonra bitti. Her zaman biter. Sende neden bitemiyor?"