170.Bölüm

290K 17.7K 26.2K
                                    

Sevgili yol arkadaşlarım,

Geçtiğimiz haftalarda, Maça Kızı 8'in kitap olacağı bilgisini sizlerle paylaşmıştım. Bu habere gösterdiğiniz ilgiye minnettarım. Yorumlarınız, mesajlarınız, dilekleriniz ve temennileriniz benim için çok kıymetli. Ve yayınevimiz için de.

Maça Kızı 8, ARTEMİS YAYINLARI aracılığıyla kitap oluyor!

Süreç ilerledikçe, bir şeyler netleştikçe, sizlerle bilgi paylaşmaya devam edeceğim, edeceğiz.

Her şey için, en çok da varlığınız için çok teşekkür ederim.

Sizleri çok seviyorum! 💛🌻

♠️

Sıcak süt, bana çocukluğumu hatırlatıyordu. Bal içine homojen bir şekilde dağılmışsa annemi, sütün birazı tatlı birazı tatsız ise babamı. Süt, babamın anlattığı tüm o güzel masallara eşlik ederdi. Sanki beni çok uzun süre ayıramadıkları, üzerinde rakamlar olan biberonum ve uyku arasında müthiş bir geçit bulunuyordu. Düşündüğümde dahi huzurlu hissettiren, belki de kendime dair hatırladığım en eski zamanlarıma eşlik eden annem ve babamın özlemi, burnumun direğini sızlatmıştı. Ocağı kapattım. Cezvedeki sütü fincana doldururken, içim karşıkonulamaz bir biçimde, bebeğimizin biberonunu alma arzusuyla dolup taşmıştı. Kış bahçesine geçtim, sütümden bir yudum aldım ve Instagram'a girdim.

Sırf Bora'ya inat Instagram hesabımın kilidini açtığım için çok fazla insan, üç bin üç yüz otuz iki tane insan beni takip ediyordu. Artık bu hesapta yalnız olmadığımı, yabancı birilerinin beni izlediğini falan düşünüyordum ama öte yandan herhangi bir paylaşım yaptığım falan da yoktu. Ama yapsam göreceklerdi yani ve tanımadığım insanların benim paylaşımlarımı görme ihtimali dahi beni rahatsız ediyordu. Gerçi her ne kadar, Esin'in nişanındaki Münevver Teyze beni tanımasa da ben bayağı ünlü biriydim ve bugün kalkıp belirli semtlerdeki restoranlara gitsem, insanlar ve magazin muhabirleri tarafından da tanınabilirdim. Ayrıca üç bin üç yüz otuz iki sayısı sinirimi bozmuştu, acilen beni bir insanın daha takip etmesi gerekiyordu.

Sütümü yudumlarken, yokluğumda hesabı anne-çocuk sayfasına dönen ilkokul arkadaşım Aydan'ın profiline girdim ve Begüm'ün de neredeyse çoğunu beğendiği fotoğrafları hızla taradım. Tahmin ettiğim gibi, hesabında biberon tanıtım videosu vardı. Aydan'ın bebeği için seçtiği Second Mom marka biberonun da Begüm'ün Demir için kullandığı biberonla aynı olduğunu görmek, istatiksel olarak bana iyi hissettirmişti. Aydan'ın sayfasından başka influencer anneler de buldum ve hızlıca onların bebeklerini stalklayarak, biberonlarının markalarına baktım. Daha sonra internetten, çoğunluğun kullandığı Second Mom Biberon'la alakalı yorumlara göz gezdirdim. Anne sütünü, bir anne göğsüne en yakın şekilde sunduğunu ve bu yüzden de ikinci anne olduğunu iddia eden biberonu kullanan çoğunluk, hep iyi şeyler paylaşmıştı.

Bir e-alışveriş sitesine girdim ve Second Mom Biberon'un çeşitlerine bakmaya başladım. Dört farklı boyda, üzerinde sadece markanın adı ve ml ölçeği olan cam biberonların kalitesini kullanmadan bilemezdim ama sıradanlığından görüntü olarak hoşlanmamıştım. Desenlileri de vardı ama çeşitleri azdı ve yalnızca üzerlerinde farklı farklı animasyondan hallice hayvan figürleri vardı. Neden üzerinde rakam desenleri olanı yoktu? Sağlıklı olan her şey, çirkin olmak zorunda mıydı? Second Mom ile iş birliği yaparak, üzerinde rakamların dans ettiği bir biberon üretme şansımız var mıydı acaba?

Nazlı Alaca Karabey x Second Mom.

Veya bu iş birliğine gönül rahatlığıyla, Unique Mom x Second Mom da diyebilirdik.

Maça Kızı 8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin