158.Bölüm

498K 27.1K 66K
                                    

Sevgili Maça Kızı 8 Ailesi,

Öncelikle bugün, üniversite sınavına giren herkese kocaman bir geçmiş olsun demek isterim. Sınavınız nasıl geçmiş olursa olsun, umarım hakkınızdaki en hayırlı şey gerçekleşir. Ne iyi sonuçlar almanın çok büyük bir anlamı var ne de kötü sonuçlanması, dünyanın sonu demek.

Mesela benim sınavım gerçekten iyi geçmişti, iyi de bir bölüm kazanmıştım ve o bölümü de o anki şartlar altında gayet isteyerek yazmıştım ama daha sonra, o bölümde okurken, radikal bir kararla bunun istemediğim bir şey olduğuna karar verip, okul değiştirdim.

Önemli olan, kalbinizdeki mesleği bulmak.

Şimdi yazın tadını doya doya çıkarın, sonuçlar açıklanana dek rahatça bir nefes alın. Önünüzde büyük bir tercih dönemi olacak ve sonra da hayatlarınızda yepyeni sayfalar açılacak. Bugün beni geçmişte yolculuğa çıkardınız resmen. 🌻🥺💛

Yorumlarınız, oylarınız, mesajlarınız ve tweetleriniz için ayrı ayrı çok teşekkür ederim hepinize...

Sizleri çok seviyorum, var olun... 🙏🏻

♠️

Arabanın kapısını açtım ve aşağıya indim. Başımı kaldırıp yukarıya baktım. En güzel durağıma. Bora çoktan yanıma gelmiş ve kollarını belimden sararak, ellerini karnımda birleştirmiş, boynuma da küçücük bir öpücük kondurmuştu.

Sümela'daydık.

"23 Mart sevgilim," dedi.

Yeşile en çok karanın yakıştığını anladığım yerdeydik.

"Dört yıl sonra... Tam dört yıl sonra... Yine buradayız..." dedi.

Dudaklarımın arasından yalnızca adı dökülebildi: "Bora..."

Kapkara gözlerine baktım. Aşkı nerede görsem tanıyacağımı düşünür, ne kadar kabuğuna saklansa da bir çift gözde daima kendini ele verdiğini iddia ederdim. Burası, Sümela, Bora'nın gözlerinde ilk kez aşkı gördüğüm yerdi ve ben, bana bir oyun oynadığını düşündüğüm için kendimi burada kurak bırakmayı dahi istediğim günlerden geçmiştim. Ve hiç şüphesizdi ki o günleri yaşarken, bir gün yeniden buraya Bora ile adım atacağımızı tahmin bile edemezdim. Hayat bana, yaşanan tüm kötü günlerin muhakkak iyi şeylere de gebe olabileceğini öğretmişti.

"Buradayız çünkü..." dedi, elimi tutarken. "O gün sana söylemediğim, söyleyemediğim, söylemeyi dahi düşünmediğim çok şey vardı." Gülümsedi. "Buradayız Nazlı çünkü... O gün ben sana aşık olduğum geri dönülmez yola girdiğimin, henüz farkında bile değildim." İç çekerken, yüzüne tatlı bir sitem yerleşmişti. "Ve sen de karmakarışıktın..." Başımı sallarken yutkunmaya çalıştım. "Bugün ise, ikimiz için de ilişkimiz için de yepyeni bir gün... Ve ben, yepyeni günlerimizin ilkini, Sümela'ya çıkarak başlatmak istiyorum."

Elimi avucuyla sarmaladı ve ben tek kelime edemeden yürümeye başladı. Peşinden sürüklenmelerin belki de en güzelini yaşarken, kalbim kanatlanıp beni de yükseklere uçurmuştu. Öyle ki sanki bizi yukarıdan izliyordum. Gişeye yaklaştık. Başından şu ana dek, yer yer heyecanla yer yer de sıkılarak fakat merakımı asla kaybetmeden izlediğim bir filmin, en önemli sahnesi yeniden yaşanıyor gibi hissediyordum. Geriye dönmek için değil de gelecekten geçmişe selam göndermek için yazılmış bir sahneydi bu. Zaman değişse de mekanın zamansızlaştığını anlatıyordu. Mesela şimdiki zamanın içinde, gişede başka bir çocuk duruyordu ama adam ve kadın, yine o günü yaşıyordu. Çünkü Bora tıpkı o günkü gibi birini arayarak, yukarıya ziyaret saati bittikten sonra çıkmamız için gereken konuşmayı gerçekleştirmişti. Bu adam, bu kadın için akla mantığa sığmayan onlarca şey yapmıştı ama hiçbiri, bu yaptığı kadar romantik değildi. En azından, bana göre.

Maça Kızı 8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin