80.Bölüm

1M 40K 175K
                                    

Sevgili yol arkadaşlarım,

Sizlerden gelen yoğun istek üzerine, bölümü biraz erken yayınlayarak cuma akşamınıza düşmüş bulunmaktayım. Tüm hafta boyunca satır satır yaptığınız yorumlar, gönderdiğiniz mesajlar, paylaştığınız şarkılar, attığınız tweetler ve Instagram gönderileriniz için çok teşekkür ederim.

Instagram hesabımız 'macakizi8' de çeşit çeşit, emsali görülmemiş, tamamen kendi içimizde uydurduğumuz bir takım eğlenceli içeriklere yer vermeye karar verdik. Çoğul konuşuyorum çünkü hepimiz Maça Kızı 8 için, Maça Kızı 8 hepimiz için var. Madem tadını çıkartalım, bir daha mı yaşayacağız bu günleri moduna geçtik, öyleyse gönderin gelsin damat halayı...

Hepinizi halaya bekleriz.

Oy verirseniz nasıl mutlu olurum, bunu asla anlatamam!

Sizleri çok seviyorum! 🙌🏻😍

♠️

"Mecburuz Gökhan... Uyuşturucu işine girmeye mecburuz," dedi Bora. Şeffaf, minik ve kilitlenebilir poşetin içinde iki tane pembe ve üzerinde kalp şekli olan hap vardı. Bunlar ne yazık ki şeker değil uyuşturucuydu. Sweatshirt Begüm'ün olduğuna göre, bu uyuşturucular kimindi?

"Bir kere daha düşün Kara, bir kere daha..." dedi Gökhan, yalvarırcasına. Ben ise artık beynimin tamamen düşünmeyi bıraktığını hissediyordum. Ebediyen susmak, içimde ve dışımda derin bir sessizliğe gömülmek istiyordum.

"Tüm korumaları baştan aşağıya yenileyeceğiz. Kereviz, Mehmet'in adamlarının asker gibi olduğunu vurgulayıp durdu. Bana en acımasız adamlar lazım Gökhan, en sert yetiştirdiklerin..." dedi Bora. Dışarıda oluşacak tüm gürültüye kalbimi kapatarak, sweatshirtün cebinin içinde, yumruk yaptığım elimi sıkıyor ve nasıl davranmam gerektiğini tahlil etmeye çalışıyordum.

Bu durum Esin ya da Masal'ın başına gelse, derhal ayağa kalkar ve bas bas bağırarak bunun ne anlama geldiğini sorardım. Ben hiç insan satmaz, kimsenin bana verdiği sırları açık etmezdim fakat bunu yapmadan Esin'le Masal'ın abilerini çok kez uyarmışlığım vardı. Gerçi Esin'le Masal, abileriyle olan samimiyetimden ötürü benimle her dertlerini paylaşmazlardı ve açıkçası ben de Hande gibi onlara sınırsız ayrıcalık tanımazdım. Ben her koşulda onların iyiliklerini düşünürdüm. Mesela, eğer abilerinin bilmeleri gereken bir şey varsa, abilerine derhal bu durumu söylemeleri için onları tehdit ederdim; çünkü ben laf taşıyamazdım.

Esin beni biraz da olsa severdi ama Masal beni hiç sevmezdi. Masal'ın gözünde ben devamlı kitap okuyan, sürekli ders çalışan, aklını matematikle bozmuş bir kız kurusuydum. Yani en azından yaşlanınca öyle olacağımı söyleyip dururdu. Çünkü ben suyumu samanın altından yürütür ve örnek kişiliğime zeval getirmezdim. Esin ve Masal benim hiç eğlenmediğimi, gece kulüplerini sevmediğimi, alkole karşı olduğumu falan zannederlerdi. Ben ise onların yalnızca bunları önemsemelerine hep kızardım.

Onların nezdinde benimle makyaj konuşulmazdı, modadan anlamazdım, zevksizdim, sürekli aksiyon filmleri izliyordum, romantizmden bihaberdim, hiç sevgilim olmamıştı, sürekli çalışarak anlamsızca para biriktiriyordum ve kendilerini pek de arayıp sormazdım. Ama Hande öyle değildi. Hande, hayatımıza girdiği günden itibaren Esin'le Masal'ın rol modelleri oluvermişti. Boğaziçi Üniversitesi'nde Matematik okuyordu ama onlarla aynı dili de konuşabiliyordu. Demek ki her başarılı üniversite öğrencisi Naz gibi çekilmez olmak zorunda değildi.

Maça Kızı 8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin