176.Bölüm

299K 15.2K 19.7K
                                    

Sevgili yol arkadaşlarım,

Umarım iyisinizdir...🐥🫠

Yorumlarınız, beğenileriniz, tweetleriniz, durmaksızın attığınız mesajlarınız, editleriniz için çok ama çok ama çok teşekkür ederim...🥹💛

Var olun, daima!
Sizi çok seviyorum! 🌻

Yorumlarda buluşuruz...🙋🏻‍♀️

♠️

Bakışları gözlerimi buldu. "Seni de öpebilir miyim sevgilim? Eğer doğum günümün hatırına, yaptığım öküzlüğü mazur görürsen?"

İçime derin bir nefes çektim. Uyarıcı bir tavırla, "Sadece doğum gününün hatırına..." dedim. Uslu bir çocuk gibi başını salladı. Gülümsedim. Ona doğru eğildim ve dudaklarımı dudaklarıyla buluşturdum. Mektubu tuttuğu elini de belime yerleştirmişti. Dudaklarımız birbirlerinde soluklanırken, elleri nazikçe belimi okşuyordu. Bir elimi ensesine yerleştirdiğimde, öpücüklerinin şiddeti artmıştı. Onun bir eli de kalçama kaydı. Tırnaklarımı hafifçe ensesine batırırken, kalçamı okşamaya başlamıştı.

Allah kahretmesindi, şimdi öpüşmenin zamanı mıydı?!

Eli, arka cebimdeki alyansın şişkinliğine takılıp duraksayınca, beni öpmeyi bıraktı. Hiç çekinmeden, elini cebime soktu. Kapkara gözleri, gözlerimi bulduğunda, alyansı artık elindeydi.

Maalesef.

"Nazlı!" dedi, coşkuyla. "Nerede buldun?!" Dudaklarının kenarına çocuksu bir gülümseme yayılırken, sevinçle parlayan kapkara bakışları alyansına çevrilmişti. "Teşekkür ederim sevgilim!" Zorlukla yutkundum ama fark etmedi. Alyansını, yeniden kavuştukları için çok mutlu olduğunu saklama gereği duymadan, parmağına taktı. "Nerede buldun?" diye sordu, yine.

"Komodinin çekmecesinde," dedim.

Bakışları gözlerimi bulurken, "Hangi komodinin?" diye sordu.

"Seninkinin," demem lazımdı. Alyansını kendim saklamamışım da tesadüfen bulmuşum gibi davranmam lazımdı. Bu geceyi, daha fazla mahvetmemem lazımdı.

"Benimkinde miydi?" diye devam etti, benden henüz bir cevap alamazken. "Yoktu. Baktım ben. Seninkine bile baktım. Her yere baktım. Hiçbir yerde yoktu."

Yalan söylemem lazımdı ve fakat kapkara gözlerindeki ifade beni hipnoz ediyor, bütün gerçekleri itiraf etmem konusunda, vicdanımı rahat bırakmıyordu.

İçime kesik bir nefes çekerken, "Benim komodinimin çekmecesindeydi, evet," dedim.

"Yoktu," dedi direterek. "Sen odadan çıktığında, baktım ben."

"Vitaminimin içindeydi," dedim.

Kaşları çatıldı. "Ne?" dedi. Anlayamaması, anlasa da anladığını algılayamaması normaldi. "Nasıl yani?" Cümlem, ona öyle mantıksız gelmişti ki, öldü sandığı ablasının dirildiğine dahi inanabilir ama bir alyansın, bir vitamin şişesinde herhangi bir işi olabileceğine inanamaz gibiydi. "Ne alaka ya?"

"Ben koydum çünkü," dedim.

"Onu anladım Nazlı," dedi, dümdüz bir tavırla. "Alyansımın, vitamininin içine yürüyerek gitmediğini tahmin ediyorum çünkü! Sebebini anlamıyorum sadece. Umarım mantıklı bir sebebi vardır."

Maça Kızı 8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin