8*

615K 28K 135K
                                    

Ah Bora Karabey!

Bahçedeki ışıkların, sık ağaçlardan dolayı loş bir ortam yarattığı garajın köşesindeki, ahşap üstü açık çardakta oturduğunu görmüştüm, ilk kez. Sırtın bana dönüktü. Nazlı, yüzünü gözlerinin önüne getirebilecek kadar seni tanıyordu ama ben sana yabancıydım. Nazlı'ya da. Zamanla tanıdım hem Nazlı'yı hem de seni. Sen bana kendini ne kadar anlatırsan anlat, Nazlı da anlattı. Seni anlattı. En başından beri. Benim zihnimden daha değerli bir yer varsa, Nazlı'nın kalbidir o yüzden. İyi ki oraya yerleştin Bora Karabey, bu senin de önceliğin biliyorum, senin için de en güzel iyi ki...

Kendi adıma, yaşadığın evrendeki doğum gününü kutlamak benim için ne kadar özel, biliyorsun. Hem senin, hem de nazlı sevgilinin varlığı benim şükür sebebim. Nazlı hikayesini anlatmak için beni seçmeseydi, bugün bu satırları yazamıyordum ben. Öyle derin bir adamsın ki, Nazlı sana okyanus yakıştırması yapmakta çok haklı Bora. Seni anlamak çok güzel ve çok acı. Elinden alınan hayallerin için üzgünüm. Sana biçilen hayat için de. Bilmiyorum sen kaç kez doğduğuna pişman oldun ama ben, göğsümü gere gere iyi ki doğdun diyorum bugün sana. İyi ki ruhunu buldun. İyi ki konuştun benimle, iyi ki açtın içini.

Bilirsin uzar gider, minnetim çokça sana.

Seni çok seviyorum Bora. 🖤

🎲

Kafamın içindeki sesler başımı ağrıtıyor ve ben geçmişi düşünüyorum. Aslında bunu çok kez yaptım. En çok da rüyalarımda. Rüyalarım daima ikiye ayrılıyor; ya geçmişteyim ya gelecekte. Şimdiyi sevmiyorum, bugünü. Altı sene evvel başlayan ve ne zaman biteceği belirsiz, hatta bitip bitmeyeceği dahi muamma olan zamandan nefret ediyorum. Geçmiş en güzeli. Annem de Beyza da hayatta. Ben, Beyza ve Begüm'ün ortasına oturmuş, ikisini birden kollarımın arasına almış, onları her zaman koruyacağımın sözünü veriyorum. Annem ise babamla. Üç çocuk da büyümüş, hayata karışmış, dinlenmek onların da hakkı. Hakkıymış. Annem öyle derdi.

Begüm 18 yaşını doldurduktan sonra babamla uzun, upuzun bir tatile çıkmanın ve bizi birbirimize emanet etmenin hayalini kurardı. Boşuna üç tane doğurmadım, diye şakalaşırdı bizimle. Annemin abisiyle ilişkisi nasıldı bugün hâlâ tam olarak bilmiyorum ama kardeşliğin en önemli şey olduğunu dinleyerek büyüdüm. Bu bir manipülasyondu fakat kötü niyetli değildi. Annem başlarına her an bir şey gelebileceğini bildiği için, bizim etle tırnak olmamız için çok ama çok uğraştı. Bazen, ablamın ölümünü görmediği için şükrediyorum. Hatta kendi abisinin de.

Annemle babam uzun, upuzun tatillerindeyken dünyanın ikinci ve üçüncü harikalarıyla olmak, gerçekten pahabiçilemez. Etle tırnak olduk mu bilmesem de Beyza ve Begüm kollarımdayken yaşadığım huzuru hiçbir şeye değişemem. Ablamı ne zaman rüyamda görsem kesin kötü bir şey olur ama olsun. Geçmişi görmek, başıma kötü ne gelirse gelsin, çok değerli. Bugüne döndüğümde, Beyza'nın kollarım arasında olmadığını fark ettiğimde, Begüm'e daha çok sarılıyorum. Onu da kaybetmemek için elimden gelenin sınırlarını, kendimden uzaklaşmak pahasına zorluyorum. Ona bir gelecek vereceğim. Ne olursa olsun. Bu anneme borcum. Ablamı koruyamadım ama Begüm'ü koruyacağım.

Kurguladığımız oyun bugün başlıyor.

Hatta başlamış bile.

Ali'nin alaylı bakışlarla süzdüğü kızın sırtı bana dönük olsa da gözlerini Ali'ye dikip meydan okuduğu buradan bile belli. Bir sorun var. Ali, beni fark eder etmez düğmelerini ilikleyip ciddileştiğinde ve tüm dikkatini bana yönelttiğinde, burada olduğumu kız da anlamış olmalı. Her şeyi çözmek zorunda olan kişi olmaktan bıktım, en azından bunun tıkır tıkır işlemesi gerekiyordu. Kızı kapının önünde değil, bekleme salonunda veya odamda bulmak zorundaydım. Sikeyim. Protokollerden nefret ediyorum. İlk dakikadan mahcup olmak zorunda değildim.

Maça Kızı 8Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin