Merhaba!
İyi okumalar❤️
5. BÖLÜM
KARA HANEDANOĞLU
01.06.2015 / İstanbul
Yeşil vözlerimin içine gülümseyerek bakan ablamın ellerini tutup gülümsedim.
"Senin gibi olsun."
Oturduğumuz ahşap bahçe salıncağını sallayarak bana baktı.
"Kim Özgürüm?"Kara Hanedanoğlu'nu Özgürüm diyerek seven tek kadındı... Onun için ben Kara değil onun için ben Özgürdüm.
Gülümseyerek başımı omzuna koyup çocukluğumdan itibaren yaptığım şeyi yapıp ablamın avuç içine parmaklarımla yıldız çizdim.
"İlerde seveceğim kadın."
Söylediğim şeyle kahkaha atarak saçlarımı karıştırdı.
"25 yaşına gelmişsin Özgürüm ve hâlâ benim gibi bir kadın arıyorsun. Güldürme beni senin yaşındakiler çanta gibi kız değiştiriyor."Öfkeyle başımı omzundan kaldırıp kaşlarımı çatarak ablama baktım.
"Ben Kara Hanedanoğluyum abla. Ben, benim yaşımdaki diğer erkekler gibi değilim. Ben, senin gibi bir kadın arıyorum. Senin gibi masum, saf ve güzel."
Söylediğim şeyle dişlerini gösterircesine gülümseyerek saçlarını savurdu.
"Bu dünyada benden bir tane var Özgürüm ve o kadar şanslısın ki o kişi senin ablan bebeğim."
Söylediği şeyle kahkaha atarken cebinde çalan telefonu ile heyecanla ayağa kalkıp bana baktı.
"Gördün mü bak, Umut arıyor. Sana söylemiştim o beni arayacak."Yüzümde ki gülümseme anında silinirken ablam telefonu açıp bahçedeki havuzun etrafını dolanmaya başladı. O mutlu bir şekilde birkaç adım atarken oturduğum yerde onu izledim.
Umut Arıkan ablamın sevdiği adamdı. Ama Umut'un sevdiği kadın ablam mıydı? Bilmiyorum... Çünkü Umut Arıkan her kadını severdi.
Ablamın yüzü düşerken başını kaldırıp bana baktı. Yüzündeki mutluluk yerini hüzne bırakırken yeşil gözlerinden yaşlar aşağıya süzüldü. Oturduğum yerden hızla ayağa kalkarken ablam telefonu kapatıp bana doğru koşarak geldi ve sıkıca sarıldı.
"Özgürüm o yine başka bir kadınla."
Beyaz tenine yakışan uzun kahverengi saçlarını okşayarak konuştum.
"Geçecek ablam, geçecek."
"Geçmeyecek Özgürüm, geçmeyecek..."19.09.2020 00.00 / İstanbul
Kollarının ve bacaklarının üzerine koyduğum ıslak bezleri tenine dokunmamaya özen göstererek kaldırırken gözlerimi kısarak onu incelemeye başladım.
Açık kahve uzun saçları, beyaz bir teni, minicik bir burnu, küçük tatlı bir yüzü ve onlara inat iri çekik gözleri vardı. Hem bir o kadar sıradan hem bir o kadar da güzeldi. Değişik bir yanı vardı. Biraz da sanki ablam gibiydi. Masum ve çocuksu...
Odamın kapısı tıklatılırken oturduğum yatağın ucundan kalkıp kapıyı açtım.
"Ne yaptın lan sen?"
Onur'un öfke dolu sesi koridorda yankılanırken omzumdan iterek içeriye girdi.
"Az önce Umut Arıkan'ı göğsünden vurulmuş şekilde gördüm."
İfadesiz bir şekilde Onur'un yüzüne baktım.
"Doğru görmüşsün."
Ellerini saçında gezdirip bağırdı.
"Onu öldürmeyecektin Kara!"
"Biliyorum."
Bana bakıp öfkeyle tısladı.
"Biliyorsun demek! Söyle o zaman şimdi ne yapacağız Kara? Bu defa götünü ben toplayamam!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GRİ (Ateş) +18 (TAMAMLANDI)
ChickLit"Gel hadi gidelim." Uzattığı eline bakarak fısıldadım. "Konuşmayacak mıyız? Hani sen o minik kuşu merak ediyordun." Söylediğim şeyle düz bir ifadeyle bana bakıp elini geri çekti. "O minik kuş ile çok ortak noktamız olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden ar...