88. BÖLÜM: IŞIK

167 8 0
                                    

Merhaba Canlarım ❤️

Öncelikle hepinizin bayramını en içten dileklerimle kutlarım. Mutlu ve huzurlu bayramlar dilerim 💗

Uzunca bir süre yaşadığım ailevi ve sağlık durumlarından dolayı aranızda değildim. Ve bu yüzden hepinizi ve kitaplarımı çok özledim 🥺 Ama artık bugünden itibaren sizlerle birlikteyim. Burada sizlerle birlikte güzel hikayelere ve güzel sonlara doğru devam edeceğiz. Neyse daha fazla uzatmadan sizleri bölüm ile baş başa bırakıyorum. Hepinize iyi okumalar bebeklerim ❤️

Küçük bir NOT!
MAVİ GRİ yeni bölümleri her Cumartesi
MASKENİN ARDINDAKİ yeni bölümleri ise her Pazar günü saat 21.00'da gelmeye devam edecektir bebeklerim ❤️

00'da gelmeye devam edecektir bebeklerim ❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

88. BÖLÜM

Yüzümü yalayıp geçen rüzgarla üzerime örtülen örtüye sıkıca sarıldım. Rüzgar ısrarla yüzüme çarpıp giderken homurdanarak fısıldadım.
"Of bu ne ya? Çok soğuk… Üşüyorum Kara…"
Rüzgarın soğukluğunu iliklerime kadar hissederken yavaşça gözlerimi açtım ve kendimi kocaman bembeyaz bir odada buldum. Şaşkınca etrafıma bakarken elimi sağ yanıma attım. Sağ yanımda yatağın buz gibi dokusunu hissederken göz ucuyla bomboş yatağa baktım.

"Kara…"

Bir fısıltı gibi çıkan sesimle bir anda odanın içinde ki terasın kapısı rüzgardan dolayı sertçe kapandı. Korkuyla küçük bir çığlık atıp ne zaman yattığımı dahi bilmediğim yataktan yavaşça kalktım. Çıplak ayaklarımın altında hissettiğim soğuk ahşap parke ile kollarımı birbirine sürterek üzerime ne ara giydiğimi bilmediğim dizlerime kadar uzanan beyaz kalın sweatshirte sıkıca sarıldım.

"Kara…"

Dudaklarımın arasından titreyerek dökülen Kara'nın ismi ile şaşkınca karşımdaki terasın camından dışarıya baktım. Dışarıda gördüğüm masmavi denizle kocaman gülümsedim. Heyecanla terasın kapısını açıp dışarıya çıktığımda esen sert rüzgar saçlarımı savurup dağıttı. Ellerimi iki yanıma açıp gözlerimi kapatarak rüzgarı hissetmeye çalıştım. Sert rüzgar saçlarımı inatla dağıtırken kocaman bir çığlık atıp kendi etrafımda döndüm.

"Çok güzel…"
Ellerimi karnımın üzerine koyup yavaşça gözlerimi açtım.
"Sen de hissediyor musun kızım? Çok güzel değil mi?"
Kocaman gülümseyerek derin bir nefes alıp deniz havasını uzun zaman sonra ciğerlerimi sevindirdim.

"Baba nerede acaba? Hadi gidip onu bulalım."

Hızla terastan çıkıp odaya tekrardan girdim. Odanın sıcak havası yüzüme çarparken rüzgardan dolayı dağılan kısa saçlarımı kulağımın arkasına iterek odadan çıktım. Karşımda kocaman uzun bir koridor belirirken tek tek odalara göz atarak ilerledim. Hiçbir odada Kara'yı göremediğimde sıkıntıyla nefes alıp koridorun sonundaki altı basamaklı merdivenden aşağıya indim. Merdivenden inmemle küçük bir salon beni karşıladı. Küçük salon tıpkı az önce çıktığım oda gibi bembeyaz döşenmişti ve salonda tek siyah olan şey televizyondu. Salona küçük bir bakış attıktan sonra bahçeye açılan cam kapının açık olduğunu gördüm. Hızla kapıdan dışarıya adım attığımda Kara'nın bahçede arkası dönük bir şekilde sigarasını içerken buldum. Ona seslenmeden usulca arkasından yaklaşıp hiç beklemediği bir anda arkasından sıkıca sarıldım.

MAVİ GRİ (Ateş) +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin