28. BÖLÜM: KÜÇÜK HANIM

576 24 4
                                    


Merhaba Canlarım💫

Bu bölümde Guarino Rosso'nun ağzından bir bölüm yazmak istedim. Sanırım Guarino karekterini çokca kez görücez. Bu yüzden onunla ilgili bir bölüm yayınlarsam hoşunuza gideceğini düşündüm. Ayrıca neden olduğunu bilmiyorum ama Guarino karekterini nedensizce çok seviyorum 🤭 Sanırım Guarino'ya aşırı bir sempati besliyor olabilirim.  Bakalım siz bu bölümü okuduktan sonra benim gibi mi düşüneceksiniz çok merak ediyorum 🤭 Bu yüzden düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim ❤️

Her neyse canlarım umarım bu keyifli bölümü beğenirsiniz. Ayrıca bölüm ile ilgili düşüncelerinizi yazmayı ve bölüme oy vermeyi unutmayın lütfen

Herkese iyi okumalar ❤️

Bu arada kitabıma bir sembol buldum. " 💫 " Gördüğünüz bu sembol kitabımın sembolü olsun. Buraya sembol bırakırsanız sevinirim ❤️

 Buraya sembol bırakırsanız sevinirim ❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

28. BÖLÜM

09.10.2020 / İstanbul
GUARİNO ROSSO

Yanımda oturan küçük ve bir o kadar da zayıf olan kadına baktım. Kahve saçları ve buğday teniyle çok güzel görünüyordu. Ama renkli gözlerindeki hüzün ile çok üzgün görünüyordu ve sanki ona dokunsam ağlayacak gibi bir hali vardı.
Sıkıntıyla uzun kahve saçlarını sol omzuna attığında elinin üzerinde ki minicik bir ben dikkatimi çekti. Biraz daha dikkatli baktığımda benin sağ elinin işaret parmağının üzerinde olduğunu fark ettim. Buğday teninin üzerinde minicik siyah ben ne kadar da güzel duruyordu ve elini çok çekici gösteriyordu.

"Bana öyle bakmayı kes!"
Söylediği şeyle bakışlarımı ondan çekip karşımdaki yola baktım.
"Sana baktığımı nereden çıkardın. Ben dikiz aynasına bakıyordum."
Sıkıntıyla nefes alıp konuştu.
"Tabi canım kesin öyledir."

Söylediği şeyle güldüğümde başını geriye atıp fısıldadı.
"Siz erkekler tam bir aptalsınız."
"Beni yüzde birlik o aptal erkek grubuna almazsan çok sevinirim."
Göz devirip bana bakarak koltukta yayılıp derin bir nefes aldı.
"Bir şey sorabilir miyim?"
Kırmızı ışık yandığında durup gülümseyerek ona baktım.
"Tabi sor."

Uzunca yüzüme bakıp başını koltuğa koyup fısıldadı.
"Sevdiğin kadının benim yerimde olduğunu düşün. Sevdiğin kadın, arkadaşı ve bir de yabancı bir adam ile İtalya'ya gidiyor. Sevdiğin kadının annesi ve babası da yok. Bu hayatta sadece tek ailesi o arkadaşı. Onun için her şeyi yapar. Zaten bu yüzden onu yalnız bırakmamak için gidiyor. Sence sen olsan sevdiğin kadının arkadaşı ile gitmesine izin verir miydin?"
Gülümseyerek renkli gözlerine baktım. Gözleri güneş ışığında anlamsız bir şekilde bal rengine dönmüştü. Ama yinede güzel gözleri vardı.
"Sevdiğim kadına sonsuza kadar güvenirim ben. Zaten bu yüzden o benim kadınım olmuştur. Yanii ben olsam ailesi gibi değerli olan bir arkadaşı ile onu gönderirim. Hatta yanında bende giderim."
Söylediğim şeyle gözleri dolduğunda burnunu çekerek konuştu.
"Peki polis olduğunu düşün. Ve sevdiğin kadının İtalya'ya gitmesi senin mesleğini tehlikeye atıyor. Yine de onunla gider misin?"
"Siktir et mesleği. Tabi sevdiğim kadınla gideceğim. Yabancı bir ülkede sevdiğim kadını yalnız bırakacağıma mesleğimi bırakırım."

MAVİ GRİ (Ateş) +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin