Merhaba Canlarım ❤️
Finale doğur adım adım yaklaşırken mini yeni bölümlerle gelmeye devam ediyorum. Bir süre daha mini bölümlerle devam edicez... Umarım bu bölümü beğenirsiniz ❤️ Hepinize iyi okumalar canlarım ❤️
96. BÖLÜM
Kulağıma gelen gürültüyle gözlerimi açtığımda kendimi kocaman bir yatakta uzanır halde buldum. Gözlerimi zorlukla açmaya çalışarak doğrulduğumda ise Massimo'nun sesi kulağıma doldu.
"Günaydın Süveyda…"
Başımı usulca kaldırıp karşımda boydan boya çevrili camın önünde duran ve elindeki içkisini yudumlayan Massimo'ya baktım. Sırtı dönük Massimo elindeki içkisini yudumlayarak camdan dışarıyı izlerken "Yanıma gel…" dedi. Korkuyla yataktan yavaşça kalktım ve ona doğru yürüdüm. Dışarıdan gelen yığınla parlak ışık bana İstanbul'daki olmadığımı söylerken korkuyla cama doğru adımladım ve camdan dışarıya baktım. Karşımda gördüğüm Amelfi sahili ile dumura uğradım.
Ben İtalya'daydım…
"Amelfi sahili sabahları çok güzel görünüyor… Ama akşamları benim için bir başka…"
Massimo bana doğru dönerek çapkınca gülümseyerek beni süzdü.
"Üzerinde ki kıyafet tam olmuş."
Söylediği şeyle hızla üzerime baktığımda üzerimde dizlerimin üstüne kadar uzanan askılı beyaz bir elbise olduğunu fark ettim. Üzerimdeki elbisenin bol etek uçlarını avuç içlerimde sıkarak öfkeyle Massimo'ya baktım.
"Üzerimi sen mi değiştirdin?"
Massimo gülerek usulca başını iki yana sallarken içkisinden bir yudum alarak konuştu.
"Hayır… Ama çok isterdim."
Öfkeyle elimi kaldırıp yüzüne tokat atmak istediğimde Massimo elimi havada yakalayıp hızla beni kendine çekti. Şiş göbeğim karnına çarpıp aramızda mesafe koyarken yüzümü buruşturarak sol elimle karnımı tuttum. Massimo tuttuğu elimi usulca bırakıp başını eğdi ve karnıma baktı. Ardından elini karnımın üzerine koyup üzerime doğru eğilip kulağıma fısıldadı.
"Bu küçük kızın seni öldürmesine izin vermiyorum. Karnındaki bu kız ölebilir, ölmeyede bilir umurumda değil. Ama sen ölmeyeceksin Süveyda. Sen bana lazımsın..."
Söyledikleri ile korkuyla gözlerimi sıkıca kapadığımda Massimo elini karnımdan çekip bir adım geriledi."Sen acıkmışsındır şimdi. Hadi birlikte kahvaltı yapalım."
Sağ elimden tutup beni çekiştirerek kaldığımız odadan çıkarırken arkamızdan yığınla koruma geldi.
"Sakın kaçmayı düşünme. Ki zaten kaçamazsın!"
Tehditkar bir tonla söylediği şeyle elimi ellerinin arasından çekip öfkeyle bağırdım.
"Beni zorla yanında tutamazsın!"
Massimo söylediklerimle kahkaha atarak güldü ve gözlerini kısarak gözlerime baktı.
"Ben şu anda seni zorla yanımda tutuyor olabilirim ama ilerleyen günlerde sen yanımda kalmak isteyeceksin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GRİ (Ateş) +18 (TAMAMLANDI)
ChickLit"Gel hadi gidelim." Uzattığı eline bakarak fısıldadım. "Konuşmayacak mıyız? Hani sen o minik kuşu merak ediyordun." Söylediğim şeyle düz bir ifadeyle bana bakıp elini geri çekti. "O minik kuş ile çok ortak noktamız olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden ar...