33. BÖLÜM: TRABZON

548 24 1
                                    

Merhaba Canlarım 💫

Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Hepinize iyi okumalar ❤️😘

❗Ufak bir uyarı yapmak istiyorum. Bölümün ortalarında +18 sahneler olacak. Rahatsız olan ve okumak istemeyen atlayabilir.

33

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

33. BÖLÜM

10.10.2020 / Trabzon

KARA HANEDANOĞLU

Sol omzumdaki başını düzeltip yüzüne gelen saçlarını elimle kulağının arkasına koydum. Küçük mırıltılar çıkararak kollarını sol koluma sardı. Gülerek saçlarının üzerine küçük öpücükler kondurdum.
Benim asi karım kollarımda ne güzel uyuyordu. Tıpkı bir melek gibi...

"Seni asla böyle bir kadın ile hayal etmemiştim. Ama sizi restoranda ilk defa yan yana gördüğümde aranızdaki çekimi fazlasıyla hissetmiştim."
Karşımda gülerek bana bakan Natasha'ya öfkeyle bakıp tısladım.
"Bende senin beni vurup arkana bile bakmadan gidişinden sonra sana güvenmemem gerektiğini hissetmiştim."
Güldü.
"O zaman neden beni aradın?"
Öfkeyle soluyarak yüzüne baktığımda bakışları gözlerimden kayıp Süveyda'ya baktı.
"Bu kadını bu kadar çok düşündüğünü görmek güzel."
Gülümseyerek arkasına yaşlandığında küçük bir kahkaha attı.
"Ama bu kadar çok düşündüğün kadını alıp da Aydın Koroğlu'nun avucunun içi gibi bildiği yere getirmek de yürek ister Kara. Bu yüzden İtalya'da kalmaya devam etmeliydin."
"KES SESİNİ!"

Öfkeli sesim arabanın içini inletirken Süveyda korkarak uyanıp çığlık attı.
"Kara!"
Endişeyle ona sıkıca sarılıp saçlarını okşadım.
"Buradayım güzelim. Yanındayım sakin ol."
Gözlerimin içine bakarak bakmaz gülümserken yüzünü ellerimin arasına alıp fısıldadım.
"İyisin değil mi?"
"İyiyim." diyerek gözlerini gözlerimden çekip etrafına bakındı.
"Neredeyiz Kara? Asena nerede? Abim nerede?"
Natasha küçük bir kahkaha atıp konuştu.
"Onları İstanbul'da bıraktık küçük hanım. Biz Trabzon'a gidiyoruz."
Natasha'nın söylediği şeyle korkuyla ellerimi tutup bana baktı.
"Neden Trabzon'a geldik Kara?"
Sakince yüzünü ellerimin arasına alıp fısıldadım.
"Endişelenme güzelim sen sakin ol. Herşey kontrolüm altında."

Ne kadar kontrolüm altında olabilirse o kadar kontrolüm altındaydı. Sadece zaman kazanmak için buraya gelmiştik. Birkaç gün kalıp gidecektik.

Yüzündeki ellerimi sıkıca tutup fısıldadı.
"Korkuyorum... Ben çok korkuyorum. Beni anlıyorsun değil mi?"
Anlıyordum... Aydın'ın onu kaçırdığı günden sonra ilk defa buraya geliyordu. Ve her yer ona o iğrenç günü hatırlatıyordu.
"Anlıyorum güzelim. Ama bu defa yalnız değilsin ve yanında o şerefsiz yok ben varım."
"Beni de unutmayın."
Natasha'nın keyifli kahkahası arabanın içini doldururken öfkeyle ona bakıp bağırdım.
"KES SESİNİ!"

Omuz silkip oturduğu koltukta yayılıp Süveyda'ya baktı.
"Kara çok yanlış yapıyor Süveyda. Bence kocanı uyarman gerek."
Öfkeyle ayağa kalkıp boğazına yapıştım.
"KES SESİNİ DİYORUM SANA!"
Süveyda kollarımdan tutup beni kendine çektiğinde araba durdu ve Ali başını çevirip bana bakarak konuştu.
"Geldik abi. Eren Bey'in dağ evindeyiz."
Ellerimi Natasha'nın boğazından çekip öfkeyle tısladım.
"Seni yanımıza getirme sebebim bize tekrardan ihanet etmemen. Şimdi sana son kez söylüyorum Natasha. Bize ihanet edip kaçmayı aklından çıkar."
Öfkeyle kaşlarını çatarak bağırdı.
"İhanet etmeyeceğim Kara! Neden inanmıyorsun!"
Güldüm.
"Sen iki yüzlü ve sinsi bir kadınsın. İhanet etmeye her an açıksın."
Güldü.
"Yıllar önce de söylemiştin sinsi bir kadın olduğumu. Hatırlıyor musun o geceyi?"
Söylediği şeyle öfkeyle dişlerimi sıktığımda Süveyda öfkeyle bağırdı.
"Yeter artık! Aranızda yaşanan o iğrenç gece ile ilgili bir konuşma daha duymak istemiyorum!"
Natasha küçük bir kahkaha attı.
"Kara, karın tam da sana göre. Çok asi ve kıskanç."

MAVİ GRİ (Ateş) +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin