20. BÖLÜM: YİRMİ ALTI EYLÜL

813 48 0
                                    

Merhaba Canlarım💫

İyi okumalar❤️

UYARI! Bölüm başlarında +18 sahneler olacak. Okumak istemeyen  bölümün başını atlayabilir.

20

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

20. BÖLÜM

26.09.2020 / Çatalca

Bir adam düşünün, buz gibi yeşil gözleriyle hayatınıza bir anda giriyor ve o andan itibaren hayatınızın dengesini değiştiriyor. İşte tam o dengesizliğin ortasında tüm bildiklerinizi unutup delice o adama doğru savruluyorsunuz. Tıpkı şu anda benim yaptığım gibi...

Nefes nefese dudaklarının arasından ayrıldığımda Kara sırtımı sert bir şekilde duvara dayadı. Dolabın üzerinde ki vazo sallanarak yere düşerken kahkaha atarak başımı boyun aralığına koydum.
"Bu çok sertti."
Küçük bir kahkaha atıp başımı boyun aralığından kaldırıp ona bakmamı sağladığında yüzümü avuçladı.
"Evet öyleydi."

Ne ara ormandan çıkıp eve gelmiştik de bu odaya çıkabilmiştik bilmiyorum. Gelmemiz kaç dakika yada kaç saniye sürdü bilmiyorum. Yada biri bizi bu halde görmüşmüydü bilmiyorum. Ama şu anda zaten bunu çokta umursamıyorum.

Kollarımı boynuna sarıp alnımı alnına dayadığımda sırtımı duvardan ayırıp birkaç adım atarak yatakla buluşturdu. Gözlerime doyumsuz bir arzuyla bakan gözlerinden ayıramazken Kara bacak arama yerleşip bembeyaz yatakta dağılmış olan kahverengi saçlarımı okşadı.
"Saçlarını çok seviyorum. Bu yüzden onları hiç kestirme. Hep böyle beline kadar uzansın. Sonra tıpkı şu anda ki gibi yatağıma dağılsın."
Saçlarıma yaptığı iltifatla gülümseyerek başımı salladığımda ellerini kalçamın üzerine koyup fısıldadı.
"Şöyle bakma bana..."
Gözlerimi yeşil gözlerinden ayırmadan fısıldadım.
"Nasıl bakmayayım?"
Başını boyun aralığıma koyup dudağını sertçe omzuma bastırdığında gözlerimi sıkıca kapatıp ellerimi sırtına çıkardım.
"Böylee... Kafamı uyuşturup güzelleştirecekmişsin gibi..."
"O nasıl oluyor ki? Anlatsana bana..."
Dudağını tekrardan omzuma bastırarak fısıldadı.
"Kafan ayık değil ve kendini kaybediyorsun ama sanki biraz da halüsinasyon görüyorsun gibi... Tuhaf ama bir o kadar da güzel."
Gülümseyerek başımı geriye attığımda Kara üzerimdeki kazağın eteklerinden tutup üzerimden sıyırmaya başladı. Korkudan titreyen bedenime engel olamayıp gözlerimi sıkıca kapadığımda Kara yüzümü avuçlayarak fısıldadı.
"Korkma sakin ol..."
Gözlerimi yavaşça açarak elimi yüzüne çıkarıp avuçlarımın arasına aldığımda orman yeşili gözlerine bakarak fısıldadım.
"Tamam... Ama korkmamam için bana bir şeyler söyleyip kafamı dağıtmanı istiyorum Kara."

Üzerimdeki kazağı sıyırıp kenara fırlatırken başını tekrardan boyun aralığıma koyup nefes nefese fısıldadı.
"Çok güzel kokuyorsun. Vanilya gibi..."
Gülümseyerek başımı geriye attığımda dudağını boynumdan aşağıya indirip iki göğsümün arasında durdu.
"Çok güzelsin. Tıpkı bir su perisi gibi..."
Gülümseyerek "Amalfi..." dediğimde Kara ellerini karnımın üzerinde gezdirip başını salladı. Kara'nın yaptığı şeyle gözlerimi kapatıp istemsizce titredim. Kara bunu fark edip hemen geri çekilirken hızla gözlerimi açıp nefes nefese fısıldadım.
"Ne oldu?"
Endişeyle gözlerimin içine bakarak fısıldadı.
"Bu kadar yeter. Korkuyorsun ve ben seni korkutup incitmek istemiyorum."
Gülümseyerek kollarımı boynuna sarıp nefesimi yüzüne üfledim.
"Korkmuyorum inan bana. Hem korkarsam söylerim."
"Hayır olmaz."

MAVİ GRİ (Ateş) +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin