Merhaba Canlarım ❤️
Sizleri çok özledimmmm🥺❤️ Siz de beni, Süveyda'yı ve Kara'yı özlediniz mi?
Uzun bir aradan sonra özellikle 19 Eylül gibi güzel ve Süveyda için özel bir günde yeni bölüm atmak beni heyecanlandırdı. Ayrıca ikinci kitabımın ilk bölümünü Süveyda ve Kara için önemli olan 19 Eylül'de yayınlamak beni gerçekten çok mutlu etti ve bugünün gelmesi için çok sabırsızlandım. Umarım beklediğime değer. Veee umarım bebeklerim yeni bölümü okuyacak olmakta sizi de heyecanlandırır.
Veee tabi ki de bu bölüm ile birlikte kaldığımız yerden devam ediyoruz. Yalnız şöyle söyleyeyim bu bölüm ikinci kitabın başlangıç bölümü. Her ne kadar da 41. BÖLÜM olarak geçsede aslında 2. Kitabın 1. Bölümü. Ama ben tek bir yerde toplamak istediğim için bu şekilde devam etmek istedim. Umarım beni anlamışsınızdır. Her neyse bebeklerim sizi daha fazla tutmayayım umarım bu bölümü beğenirsiniz. Hepinize kocaman öpücüklü iyi okumalar ❤️❤️😘
Bu arada medyadaki müziği dinlerseniz çok sevinirim 🤍🤍
41. BÖLÜM
2 YIL SONRA
17.10.2022 / İTALYA - ROMAGünler geçiyor... Haftalar geçiyor... Aylar geçiyor... Mevsimler geçiyor... Ve yıllar geçiyor ki, yıllar da insanlara acımıyor. Tıpkı bana açımadığı gibi. Ama ben geçirdiğim bu iki yıl da bir şey öğrenmiştim. Yıllar sana acımıyorsa sen de yıllara meydan okuyacaksın ve sana acımayan yıllar inat bedeninle, ruhunla meydan okuyup güçlü kalacaksın. Acıların olduğu bu dünyada zayıf insanlara yer yoktu. Güçlü, hırslı ve bir o kadar da acımasız olmak zorundasın. Ben de, iyileşebilmek için... Daha güçlü olmak için... Acımasız olmak zorundaydım. Oldum da.
Çıplak vücudumu örtmek için yerde ki bluzumu elime alıp sırtımı döndüm.
"Omzunda kurşun izi mi var? Dün gece hiç farketmemiştim."
Gülümseyerek elimdeki bluzu kafamdan geçirip yatakta döndüm ve gözlerimi soğuk yeşil gözlere çıkarıp konuştum.
"Birkaç ay önce çatışmanın ortasında kalmıştım ondan kalma."
Söylediğim şeyle soğuk yeşil gözlerini şaşkınlıkla açıp bana yaklaşarak "Sen biraz delisin galiba..." dedi. Küçük bir kahkaha atıp ona yaklaşıp fısıldadım.
"Evet biraz deliyim..."
Kemikli parmaklarını aylardır kullandığım kısa sarı saçlarımda gezdirip başını boyun aralığıma koydu.
"Biliyormusun ben deli kadınlardan çok hoşlanırım."
Gözlerimi sıkıca kapatıp fısıldadım.
"Biliyormusun ben de bir zamanlar sen gibi deli adamlardan hoşlanırdım. Hatta deli bir adama aşık dahi olmuştum da... Ama artık senin gibi deli adamlar sadece ihtiyacımı karşılıyorsunuz."Dudağını boynuma sertçe sürterken hızla onu itip gülerek yataktan kalktım.
"Bu kadar yeter. Artık işe gitmem gerekiyor."
Karşımda adını dahi bilmediğim adam keyifle yatağıma uzanıp bana baktı.
"Hemen gidiyormusun yani?"
Gülümseyerek başımı sallayıp odanın kapısını açtım.
"Ben değil sen gidiyorsun. Hem de hemen şu anda."
Söylediğim şeyle kaşlarını çatarken, ona aldırmayıp banyoya girerek konuştum.
"Çıkışı biliyorsun... Kapıyı çeker çıkarsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GRİ (Ateş) +18 (TAMAMLANDI)
ChickLit"Gel hadi gidelim." Uzattığı eline bakarak fısıldadım. "Konuşmayacak mıyız? Hani sen o minik kuşu merak ediyordun." Söylediğim şeyle düz bir ifadeyle bana bakıp elini geri çekti. "O minik kuş ile çok ortak noktamız olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden ar...