"Gel hadi gidelim."
Uzattığı eline bakarak fısıldadım.
"Konuşmayacak mıyız? Hani sen o minik kuşu merak ediyordun."
Söylediğim şeyle düz bir ifadeyle bana bakıp elini geri çekti.
"O minik kuş ile çok ortak noktamız olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden ar...
Uzun bir haftadan sonra yeni bölüm ile karşınızdayım. Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Hepinize iyi okumalar 💗💗
Bölüm şarkısı ; Sezen AKSU - SON BAKIŞ
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
84. BÖLÜM
Gözlerime sızan ışık hüzmesiyle küçük mırıltılar çıkararak öfkeyle tısladım. "Kapatın şu ışığı!" Baş ucumda küçük bir hareketlilik hissettiğimde gözlerime sızan ışık hüzmesi kısa bir süre sonra kayboldu. "Uyandın çok şükür. Bir an hiç uyanmayacaksın sandım." Usulca gözlerimi açıp uzandığım yerden yavaşça doğruldum. "Uyanmasaydın Kara büyük ihtimalle beni öldürürdü."
Alkan'ın gülerek söylediği şeyle yüzümü buruşturarak odaya göz gezdirdim. Sanırım bir otel odasındaydım ve İtalya'ya çoktan gelmiştik.
"Tüm yol boyunca uyudun. Ve tam dört saattir de otelde uyuyordun. Bence bugün yeterince uykunu aldın." Alkan'ın söylediği şeyle yavaşça ayaklarımı yataktan dışarıya sarkıttım. "Neden uyandırmadın beni? Parayı almaya gitmemiz gerekiyordu." Omuz silkip banyo kapısının eşiğinden beni izlemeye devam etti. Ona aldırmayıp yavaşça ayağa kalkıp yürümek istediğimde dönen başımla sendeleyerek bir yere tutundum. "Hâlâ tam olarak iyi değilsin." Gözlerimi yavaşça açıp Alkan'a baktığımda elimden tuttuğunu fark ettim. "Bence sen bu halde hiçbir yere gidemezsin."
Elimi ellerinin arasından çekip yavaşça birkaç adım atarak yürüdüm ve otel odasının kapısını açıp dışarıya çıktım. Bordo rengin hakim olduğu uzun bir koridor beni karşılarken çizgili duvar kağıdı kaplı duvardan tutunarak ilerledim. Alkan boğazını temizleyerek yanımda yürürken elindeki yüzüğü gözümün önünde salladı. "Parayı almak için buna ihtiyacın olacak." Söylediği şeyle ona göz devirip mırıldandım. "Bir telefona bir de arabaya ihtiyacım olacak." "Araba aşağıda."
Başım dönmeye devam ederken gözlerimi sıkıca kapatıp fısıldadım. "Benim bir arkadaşım var... Burada..." Dizlerim titrediğinde Alkan belimden tutup beni kendine çekti. "Sen iyi değilsin." Onu kendimden itip öfkeyle tısladım. "Kara beni bu şekilde tuttuğunu görseydi seni..." "Biliyorum öldürür." diyerek sözümü tamamladığında koluma girdi. "Kara, bebeğini ve karısını korumazsam asıl o zaman bana öldürmekten daha da fazlasını yapar." Söylediği şeyle ona güldüğümde kolumdaki ellerini sıkıca tuttum. "Kesinlikle daha fazlasını yapar. Öfkesi lodostan beter olan adam o..."
Alkan söylediğim şeyle gülerken asansörün düğmesine bastı. Asansörün kapısı açılırken Alkan benimle birlikte içeriye girdi ve tekrardan düğmeye bastı. "Jessi..."dedim tuhaf bir tınıyla. Alkan söylediğim isimle kaşlarını çatarak bana baktı. "Jessi?" Gülümseyerek fısıldadım. "O benim arkadaşım... Bize yardım edecektir. Önce onun yanına gidelim." "Tamam, sen nasıl istersen."
