40. BÖLÜM: KAYBETTİN

461 25 1
                                    

Merhaba Canlarım 💫

Geldikk birinci kitabın final bölümüne 🥳🥳

Evet bugün birinci kitabın final bölümünü yayınlıyorum canlarım. Birinci kitabın final bölümü diğer bölümlere nazaran birazcık hatta birazdan daha fazla kısa olmuş olabilir. Ama bayağa hüzünlü ve derin bir bölüm diyebilirim. Umarım okuduktan sonra beğenirsiniz.

Her neyse canlarım ufak bir konuya değinip hemen sizi bırakıyorum. Bugün birinci kitabın final bölümü. Bugünden sonra iki haftalık minik bir ara vericem vee daha sonra ikinci kitabın bölümleri ile yine burada olucam. İkinci kitap da yine burada tek kitap altında birleşecek. Veee 19 Eylül'de muhteşem bir bölüm ile sizlerle olucak. Şimdilik bu kadar canlarım. Birşey olursa buradan duyuru yaparım.

Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Hepinize iyi okumalar ❤️😘

 Hepinize iyi okumalar ❤️😘

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

40. BÖLÜM

19.10.2020

Gözlerimi bilmediğim bir yerde açtığımda Asena ve Natasha'yı baş ucumda gördüm. Onlar gözlerimi açtığımı gördüklerinde telaşla ayağa kalkıp bana bakarken kurumuş dudaklarımı aralayarak fısıldadım.
"Kara geldi mi?"
İkiside birbirine bakıp susarken ellerimi karnımın üzerine koydum. Karnımda keskin bir acıyla hissettiğim boşlukla derin bir nefes alıp gözlerimi kapadım.
"Bebeğim... Bebeğim iyi mi?"
İki dudağımın arasından titreyerek çıkan kelimeyle gözlerimi yavaşça açıp Asena'ya baktım.
"Asena bebeğim iyi mi?"
Ağlayarak başını sallayıp arkasını döndüğünde uzandığım yataktan kalkıp karnıma baktım. Dümdüz karnımı gördüğümde ellerimi karnımın üzerine bastırıp çığlık atıp.

"BEBEĞİM!"

Bacaklarımı karnıma çekip üzerimdeki hastane kıyafetini çekiştirerek bağırdım.
"Bebeğim nerede benim!"
Natasha ağlayarak ellerimi tutup "Ellerinden geleni yaptılar." dediğinde ellerimi ellerinin arasından çektim.
"Ne saçmalıyorsun sen! Ne demek ellerinden geleni yaptılar! Ellerinden geleni yapmışlarsa nerede benim bebeğim!"
"Çok kanaman vardı..."
"Sus!"

Dinleme onu Süveyda! Bebeğin çok iyi. Dinleme bu kadını.

Titreyen ellerimle kulağımı kapatıp avazım çıktığı kadar bağırdım.
"Sus! Hiçbir şey olmadı benim bebeğime! Sus!"
Ağlayarak başımı sallayıp kesik kesik nefes aldım.
"Kara gelecek ve bizi buradan alıp götürecek. Birlikte evimize gidicez. Evimize gidicez... Biz birlikte evimize gidicez..."
Natasha ellerimi tuttu ve kulağımdan yavaşça indirip kızarmış gözleri ile fısıldadı.
"Çok özür dilerim Süveyda... Ama bebeğini kurtaramadık."

Hayır Süveyda, hayır... İnanma bu kadına. Hayır...

"Bak yemin ederim ki doktorlarla çok konuştuk. Ama çok fazla kanaman olduğunu söylediler."
Ağlayarak omuzlarından itip yataktan kalktım.
"Sana neden güveneyim? İnanmıyorum ben sana! Yalancısın sen! Ölmedi benim bebeğim! Kaybetmedim ben bebeğimi!"

MAVİ GRİ (Ateş) +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin