31. BÖLÜM: SON OLSUN

510 23 1
                                    

Merhaba Canlarım 💫

Yine güzel ve bir o kadar da seveceğiniz iki yeni bölüm ile geldim.  Umarım bölümleri beğenirsiniz. Ayrıca bölüm ile ilgili düşüncelerinizi yazmayı ve bölüme oy vermeyi unutmayın lütfen...🥺❤️

Herkese iyi okumalar ❤️

Herkese iyi okumalar ❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

31. BÖLÜM

SÜVEYDA'NIN ANLATIMINDAN

İtalya'daki ikinci günümüzdü ve biz şimdiden yeterince olaylar silsilesi yaşamıştık. Yine bir günümüz olaysız geçmemişti.

Sıkıntıyla nefes alıp yatağa oturup Kara'ya baktım.
"Şimdi ne olacak Kara? Mehmet Arıkan burada olduğumuzu biliyor? Ablanın yaşadığını da biliyor. Eğer İpek'i biliyorsa Özgür'ü de biliyordur. Biz ne yapıcaz?"
Eliyle sol omzunda ki yaraya baskı yaparak bağırdı.
"Bilmiyorum Süveyda, bilmiyorum!"

Kara delirmiş gibiydi. Daha çok ablasının ve yeğenin başına geleceklerden korkuyordu. Ve tüm bunlar yaşanırken elinden hiçbir şey gelmeyişi onu mahvediyordu.

Ayağa kalkıp yanına gidip ellerini tuttum.
"Kara sakin ol lütfen. Beni çok korkutuyorsun."
Sıkıntıyla nefes alıp gözlerimin içine baktı.
"Sen iyisin değil mi? Ateşin falan yok. Yani ne bileyim kriz falan geçirecek gibi misin? Eğer öyleyse hemen bir şeyler yapayım."
Yüzünü ellerimin arasına alıp fısıldadım.
"Ben iyiyim ama şu an senin sakince oturup düşünmeye ihtiyacın var sevgilim."
Yanağımdaki ellerimi tutup avuç içime öpücük kondurdu.
"Benim şuan tek ihtiyacım olan şey sensin."
Gülümseyerek alnımı alnına dayadığımda Kara dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı ve dudaklarımın üzerine fısıldadı.
"Her şey çok boktan ilerliyor. Oysa ben, seni annemle tanıştıracaktım ve sonra ardından hemen düğün yapacaktık. Ve ben seni beyazlar içinde görecektim."

Galiba bunların hepsi bizim için bir rüya olacaktı. Çünkü eğer hayatımız bu şekilde devam ederse biz tüm bunları yapmayacaktık.

Sıkıntıyla nefes alıp dudaklarımı dudaklarının üzerinden çektiğimde Kara bana inat kollarını belime sarıp beni kendine bastırdı.
"Çok boktan ilerleyen hayatıma seni aldığım için özür dilerim."
Parmaklarımı dudağının üzerine bastırıp onu susturdum.
"Kara saçmalama! Sanki benim hayatım çok normaldi."
Söylediğim şeyle alayla güldü.
"Doğru ya ben hayatında yokken sen her gün elinde silahla adam kovalıyordun."
Söylediği şeyle öfkeyle tısladım.
"Saçmalama Kara! Sus lütfen!"
Gülerek dudağıma küçük bir öpücük kondurup fısıldadı.
"Tamam tamam kızma sen, ben hep susarım…"

Başını boyun aralığıma koyup bana sıkıca sarıldığında gözlerimi sıkıca kapatıp bende ona sarıldım. Tam da o sırada kapı bir anda açıldı ve Asena elleri kan içinde içeriye girdi. Korkuyla ne yapacağımı bilemeyip hızla Kara'dan ayrılıp yanına gittim.
"Ne oldu Asena bu halin ne?"
Üzerindeki mavi bluzun üzerinde ki kanı görmemle korkuyla omuzlarından sarstım.
"Asena cevap ver!"
Gözlerinden aşağıya yaş akıp giderken fısıldadı.
"Süveyda ben çok kötü bir şey yaptım…"
"Ne yaptın?"
Kara'ya bakıp fısıldadı.
"Yalnız konuşalım lütfen…"
Arkamı dönüp Kara'ya bakarak "Bizi birazcık yalnız bırakabilir misin Kara?" dediğimde gülümseyerek başını salladı.
"Siz konuşun ben de Guarino'nun yanına gidip şu meseleyi halledeyim."
"Tamam."

MAVİ GRİ (Ateş) +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin