46. BÖLÜM: TAPU MESELESİ

363 20 0
                                    

Merhaba Canlarım ❤️

Kısa, çerez tadında bir bölümle geldimm 😍😍

Umarım bu bölümü beğenirsiniz hepinize iyi okumalar bebeklerim 😍😍

Umarım bu bölümü beğenirsiniz hepinize iyi okumalar bebeklerim 😍😍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

46. BÖLÜM

Yorgunluktan ağırlaşan gözlerimi yavaşça açmamla Kara'yı karşımda gördüğümde ısrarla tekrardan kapanmak isteyen gözlerime inat fısıldadım.
"Kara…"
Ağrıyan boğazımla yüzümü buruşturduğumda ise kulağıma Kara'nın tok sesi geldi.
"İyi misin Süveyda?"
Gözlerimi açmak istediğimde gözlerim inatla kapandı.
"Çok yorgunum… Sadece uyumak istiyorum…"
Yüzümün her bir zerresinde ufak dokunuşlarını hissettiğimde kollarımı kaldırıp elini tutmak istedim ama kolumu kaldıracak gücüm dahi yoktu.
"Ateşin tekrardan çıkmış."
Söylediği uğultulu şeyle daha fazla direnemeyip gözlerimi sıkıca kapadım.

Bana kısa bir saniye gibi gelen sürenin ardından tekrardan gözlerimi açtığımda bu defa karşımda Natasha'yı gördüm.
"Kara… Kara burada mı?"
Natasha korkuyla ellerini alnıma koydu.
"Yine ateşi yükseldi. Sayıklıyor da..."
Natasha'nın fısıltılarına karşılık gözlerim ağırlıkla tekrardan kapandı ve bana birkaç saniye gibi gelen sürenin ardından gözlerimi tekrardan açtım. Fakat bu defa da karşımda Asena'yı gördüm.
"Kara…"
Yine aynı şeyi fısıldayıp tekrardan kapadım gözlerimi ve bu dört beş kez daha devam etti. Her defasında kısa süreliğine gözlerimi açıp Kara'nın ismini fısıldayarak uydum.

§§§

Vücudumda hissettiğim ağrılarla ile gözlerimi yavaşça açıp etrafıma baktım. Baş ucumda hiç kimseyi göremezken yavaşça yatakta doğrulup ağrıyan boğazımla bağırdım.
"Natasha!"
Natasha'dan ses gelmezken ayağa kalkıp tekrardan bağırdım.
"Asena! Neredesiniz?"
Kimseden ses gelmezken vücudumdaki yorgunla inat yavaşça yürüyerek odamdan çıktım. Merdivenlerin başına geldiğimde kulağıma gelen küçük seslerle yavaşça merdivenlerden inip sesleri dinledim.

"Size söylüyorum arabanın frenini birleri bilerek bozdu."
Kara'nın öfkeli sesi evi inletirken olduğum yerde durup onları dinledim.
"Kimin yüzünden bozdular! Tabii ki de senin yüzünden! Ve ben senin yüzünden az kalsın kardeşimi kaybediyordum lan!"
Abimin Kara'ya eş değer öfkeli sesi de evi inletirken yavaş adımlarla yürüdüm.
"Neden senin aklına uyduk ki Guarino! Süveyda kötüye gidiyor Kara'yı çağıralım! Al çağırdık da ne oldu! Adam kardeşimin karşısına çıktığı günün sabahına kardeşim ölüyordu!"

Kara buraya Guarino çağırdığı için mi gelmişti? Nasıl yani? Bunlar benim arkamdan nasıl bir iş çevirmişler böyle?

Sessizce salonun kapısını önünde durup geriden onların tartışmalarını dinledim.
"Sakin olur musun Eren? Sen de çok iyi biliyorsun ki Kara'yı çağırmak zorundaydık."
Guarino'nun söylediği şeyle öfkeyle nefesimi dışarıya verdiğimde bir süre sonra Asena'nın sesini duydum.
"Guarino, haklı Eren. Eğer Kara'yı çağırmasaydık Süveyda saçma sapan şeyler yapmaya devam edecekti. Ve belki de Süveyda yıllar önce yaptığı gibi yapıp kendini öldürmeye çalışacaktı. Hem sen zaten Kara'nın kaç aydır ne çektiğini biliyorsun. Kendi ve Süveyda için neler yaptı."

MAVİ GRİ (Ateş) +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin