58. BÖLÜM: YİRMİ BEŞ GÜN

285 11 0
                                    

Merhaba Canlarım ❤️

Nasılsınız? Umarım hepiniz çok iyisinizdir ❤️

Bu bölüm geçen bölümdeki konu üzerinden ilerlemeye devam ediyor. Umarım bu bölümü beğenirsiniz. Hepinize iyi okumalar.❤️❤️

❤️❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

58. BÖLÜM

26.10.2022 / 04:00

Kara'nın belimi saran kollarını sıkıca sarılıp duvardaki saate baktım. Saat çoktan gecenin dördü olmuştu ama ben uyuyamamıştım. Sıkıntıyla nefes alıp yatakta döndüğümde sırtımı Kara'nın göğsüne yasladım. Kafamın içinde dönüp duran düşünceler bir türlü uyumama izin vermiyordu. Sanırım yine bugün de diğer günlerde olduğu gibi hiç uyuyamayacaktım.

Dolabın üzerinde ki telefonum titrerken uzanıp telefonumu elime aldım. Ekranda Natasha'nın ismini görmemle telefonu açıp kulağıma götürdüm.
"Gecenin bu saatinde neden arıyorsun?"
"Sanırım çok önemli bir şey buldum."
Kara kollarını sıkıca belime sarıp beni kendine çektiğinde dudağımı dişlerimin arasına alıp fısıldadım.
"Bir dakika..."

Kara'nın belime sardığı kollarını çözüp yavaşça yataktan kalktım.
"Süveyda..."
Kara'nın sesini duymamla yavaşça arkamı dönüp baktığımda uyurken mırıldandığını fark ettim. Rahat bir nefes alıp telefonu kulağıma götürüp odanın içinde ki terasa doğru yürüdüm.
"Evet seni dinliyorum."
"Sanırım Eylül Koroğlu'nun çok önemsediği küçük bir şeye ulaştım. Telefonuna küçük bir fotoğraf atıyorum hemen bak."
Telefonu hoparlöre alıp Natasha'nın WhatsApp'dan bana gönderdiği fotoğrafa baktım. Fotoğrafta iki yaşlarında küçük bir kız çocuğu görmemle yavaşça arkamı dönüp yatakta yataktan Kara'ya baktım.

"Fotoğrafta ki küçük kız sence kime benziyor."

Küçük kızın yeşil gözleri fazlasıyla Kara'yı andırıyordu. Hatta andırıyordu. Onun gibiydi gözleri. Kara'nın orman yeşili gibiydi...

"Sana Kara'yı anımsattı değil mi? Ben de ilk gördüğümde öyle düşünmüştüm."

Korkuyla yutkunup elimdeki fotoğrafa uzunca baktım. İki yaşlarında sarışın ve yeşil gözlü küçük bir kız çocuğu vardı. Yanında ise onun elinden tutan Eylül Koroğlu vardı. Gözlerimi korkuyla sıkıca kapatıp fısıldadım.
"Kara... O böyle bir şey yapmış olamaz. İmkansız... Hayır, hayır..."
Başımı ellerimin arasına alıp yatakta uyuyan Kara'ya baktım. O böyle bir şey yapmış olmazdı. Hem böyle bir şeyin olması imkansızdı. Kara Eylül ile ne ara bir araya gelmişti ki? Bunun olması imkansızdı. Üstelik Kara bunu bana asla yapamazdı. Tüm kalbimle güveniyordum ona. O asla bana böyle bir şey yapmazdı.

"Süveyda beni duyuyor musun? Süveyda!..."

Natasha'nın sesiyle kendime geldiğimde öfkeyle elimdeki telefonu sıktım.
"Natasha bu imkansız! Hayır, hayır..."
"Kendine gel Süveyda. Sakın sinirlenip saçma bir şey yapma. Çünkü bu senin de dediğin gibi imkansız bir şey."
Natasha'nın söylediği şeyle elimdeki telefonu kulağıma götürüp öfkeyle tısladım.
"Kara yapmaz zaten! Bu imkansız!"
Natasha küçük bir kahkaha atıp konuştu.
"İmkansız olduğunu söylerken bile içinde bir şüphe var değil mi? Ama senin içini rahatlatayım o zaman. Fotoğraftaki küçük çocuk sadece bir yetim."
Söylediği şeyle derin bir nefes alıp elimi göğsümün üzerine koydum.
"Yetim mi? Natasha gece gece söylediğin şeylerden hiçbir şey anlamıyorum."

MAVİ GRİ (Ateş) +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin