100. BÖLÜM: HASRET

139 9 2
                                    

Merhaba Canlarım ❤️

100. Bölüm ile karışınızdayım. Umarım bu bölümü çok seversiniz.

Yorum yapmayı ve minik yıldıza basyıp oy vermeyi unutmayın 🤍

Yorum yapmayı ve minik yıldıza basyıp oy vermeyi unutmayın 🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

100. BÖLÜM

KARA HANEDANOĞLU

Beş aydır günlerim kabus gibi geçiyordu. Süveyda'dan ve kızımdan hiçbir şekilde haber alamıyordum. Süveyda bir anda hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolmuştu. Kendi ile birlikte ise kızımızı götürmüştü. Gitmesi için ortada hiçbir sebep yoktu. Sadece aramızda ufak bir tartışma geçmişti ama bu yüzden izini kaybedip, çekip gitmek çok saçmaydı. Çok…

Yine uykusuz geçen bir gecenin sonunda kendimi terasa atmıştım. Geceleri düşünmekten kafayı yiyordum ve uyuyamıyordum. Süveyda'yı bulmak için nereleri aramadığımı düşünüp duruyordum. Ama aramadığım tek bir yer kalmamışken aklıma hiçbir yer gelmiyordu. Trabzon'a kadar gitmişim. Fakat ne Süveyda'dan ne de kızımdan haber vardı. Süveyda kızımı nasıl ve ne şartlar altında doğurmuştu, kızımız yaşıyor muydu ya da en kötüsü Süveyda yaşıyor muydu? Bilmiyordum… Bir anda gidişi ile her şey cevapsız kalmıştı.

Karşımda ki ormanlık alana bakarak dalıp gittiğimde kulağıma telefonumun sesi geldi. Telefonumun sesini duymamla hızla terastan çıkıp odaya geçtim ve yatağımın üstünde ki telefonumu elime alıp telefonumun ekranına baktım. Birkaç gündür Guarino'dan haber bekliyordum. İtalya'ya Süveyda'yı bulmak için gitmişti ama tek tam iki aydır tek bir haber dahi yoktu… Guarino'nun olması umudu ile baktığım telefonumun ekranında yabancı bir numara gördüm. Üstelik uluslararası bir yurt dışı hattından aramaydı.

Merakla telefonu açıp kulağıma götürdüm. Açtığım anda kulağıma ağlayan bir bebek sesi gelirken tereddütle "Alo." dedim. Arkadan büyük bir gıcırtı gelirken bir bağrışma sesi duydum. Yüzümü buruşturarak telefonu kapatmak istediğimde yüksek bir ses yankılandı.

"SÜVEYDA!"

Karımın ismini duymamla telefonu kapatmadım ve hızla telefonu kulağıma götürdüm. Tam o anda ise Süveyda'nın korku dolu bağırışı kulağıma doldu.

"Bağırma! Kızımı korkutuyorsun!"

Kızım mı demişti o?

Kızım demişti?

Elimdeki telefonu sıkıca tutup hızla odadan çıktım ve aşağıya salona indim. Salonda oturan Onur'u görmemle heyecanla bağırdım.
"Onur! Yanıma gel! Hemen şu numaranın yerini bulmamız gerekiyor! Çabuk!"
Onur oturduğu yerden şaşkınca bana bakarken elimdeki telefonu hoparlöre aldım.

Önce Süveyda'nın sesi geldi.

"Ne yapıyorsun! Bırak kızımı!"

Süveyda'nın sesini duyan salondaki herkes ayağa kalkarken ardından hiç beklemediğim bir kişinin, Massimo'nun sesi kulağıma doldu.

MAVİ GRİ (Ateş) +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin