"Gel hadi gidelim."
Uzattığı eline bakarak fısıldadım.
"Konuşmayacak mıyız? Hani sen o minik kuşu merak ediyordun."
Söylediğim şeyle düz bir ifadeyle bana bakıp elini geri çekti.
"O minik kuş ile çok ortak noktamız olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden ar...
Şimdi siz diyorsunuz ki bir hafta bekledik ve kısacık bir bölüm geldi. Bu bölüm diğer bölümlere nazaran ortalamanın altında olan kısa bir bölüm. Ama emin olun ki dolu dolu bir bölüm oldu. Um çok beğenirsiniz. Yeni bölümlerde görüşmek üzere ❤️❤️
Hepinize iyi okumalar ❤️
Şarkı: Dokunma - Seksendört
Acıların en büyüğü kendini suçlu hissetmektir. -Jane Austen
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
85. BÖLÜM
Arabanın içinde elimdeki çantalar ile Onur, Guarino, Anıl ve Görkem'in karşısında ki koltukta oturmuş onların öfkeli bakışlarını izliyordum.
"Olmaz lan! Kara bu yaptığımızı duyduktan sıçar ağzımıza!"
Onur'un söylediği şeyle yüzümü buruşturduğumda Jessi elindeki bombayı çantalara yerleştirdi. Ardından ise bombaları gizlemek için üzerine deste deste paraları özenle yerleştirip çantayı kapadı.
"Onur'a katılıyorum. Kara bu plandan sonra hepimizi gebertir!"
Guarino'da Onur'u desteklerken ben bıkkınca nefesimi dışarıya verdim. Ortada o kadar çok abartılacak bir şey yoktu. Plan sadece para dolu çantalardan birinin içine bomba yerleştirip çantaları Konstantin'e vermekti. Konstantin çantayı aldıktan sonra ise Konstantin'i Ö&K'dan bir şekilde çıkarıp bombayı patlatmaktı. Bu yüzden ben de bombalı çantayı taşımak için gönüllü olmuştum. Ve bu nedenle Onur ile Guarino iki saattir Kara'nın bu planı öğrendikten sonra ağızlarına sıçacaklarını düşünüp deli gibi bağırıyorlardı.
"Saçmalamayın. Hiçbir şey olmayacak!" Sitemle bağırmamla Guarino öfkeyle bağırdı. "Lan nasıl olmayacak! Kara sana bu bombalı çantayı taşıttığımızı öğrenince bizim ağzımıza sıçacak!" "O taşımayacak. Bombalı çantayı ben taşıyacağım." Alkan hızla yanıma gelip elimdeki bombalı çantayı aldı. "Süveyda para dolu çantayı verip Kara'yı alacak. Bombalı çantayı ben taşırım."
Söylediği şeyle şaşkınca Alkan'a baktığımda o çantanın fermuarını çekip hızla arabanın kapısını açtı ve dışarıya çıktı. "Siz burada bekleyin. Jessi ve Andrew zaten içeriye girdiler. Ben ve Süveyda ise içeriye girip birkaç saat sonra Kara ile çıkarız. Ama baktınız bir saat sonra içeriden çıkmıyoruz. Girin içeriye ve bizi kurtarın." "Lan bu nasıl plan! Ya size bir şey olursa!" Onur öfkeyle bağırarak Alkan'a karşılık verirken ben de arabadan inip Alkan'ın elindeki çantayı aldım ve arabanın içinde bize bakan Onur ile Guarino'ya baktım. "Hiç bir şey olmayacak. Alkan ve ben gidicez Kara'yı alıp gelicez. Ve bu bomba meselesinden ne Kara'nın ne de abimin haberi olacak. Ki zaten biz sizi bu yüzden çağırdık. Abimin bilmesini isteseydim o şu anda burada olurdu. Kara'ya da gelecek olursak o şu an o adamın elinde ve bizim tek çaremiz bu. Kara elbet anlayacaktır."
