26. BÖLÜM: EVLENDİK

742 30 0
                                    

Merhaba Canlarım💫

Bölüm ile ilgili düşüncelerinizi yazmayı ve bölüme oy vermeyi unutmayın lütfen 🥺❤️

Ayrıca ufak bir uyarı yapmak istiyorum. Bölüm arasında küçücük bir yerde +18 sahneler olacak. Okumak istemeyen bölümün içinde işaretlediğim kısımları atlayabilir.

Bu arada kitaba bir sembol buldum. " 💫 " Gördüğünüz bu sembol kitabın sembolü olsun. Buraya sembol bırakırsanız sevinirim ❤️

Herkese iyi okumalar ❤️

Herkese iyi okumalar ❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

26. BÖLÜM

Kaçmayı seçiyordum... Kendimi ve sevdiğim insanları korumak için kaçmayı seçiyordum. Cesurca kalıp savaşmak yerine bir korkak gibi kaçmayı seçiyordum. Bu ne zaman kadar böyle devam edecekti bilmiyorum. Ama sonuna kadar bu böyle süremezdi.

"Pasaportumuz ne olacak?"
"Orasını düşünme sen. Ben ve Guarino onu hallederiz."
Abim, Kara ve Guarino'nun kendi aralarında konuşmaları dikkatimi çekmezken Asena elindeki telefonla ağlayarak salona girdiğinde endişeyle kalkıp yanına gittim.
"Ne oldu?"
Bizi izleyenlere bakıp susarken arkamı dönüp baktım. Onur, Anıl, Kara, abim, Guarino, İpek ve Özlem de dahil herkes bize bakıyordu.

Sıkıntıyla nefes alıp Asena'nın koluna girerek salondan çıktım. Onu Kara ile tüm gün boyunca kaldığımız odaya götürüp kapıyı arkamızdan kapattım.
"Anlat bakalım ne oldu?"
Ağlayarak yatağın üzerine oturup başını ellerinin arasına aldı.
"Bana çok kızdı Süveyda..."
Ayak uçlarına oturup ellerini sıkıca tuttum.
"Ben konuşurum o da bizimle gelir."
Ağlayarak fısıldadı.
"Gelmek istemiyormuş. Mesleğini tehlikeye atamazmış ve benimde seninle gidip tehlikeye atılmamam gerektiğini söylüyor."

Haklıydı... Bize ayak uydurursa mesleği tehlikeye girecekti. Ve tabi Asena da tehlikede olacaktı.
Gülümseyerek Asena'nın ellerinin tutup "Görkem çok haklı. Sen bizimle gelmek zorunda değilsin. Hatta bizimle gelirsen belkide tehlikede olacaksın." dediğimde hıçkırarak ağlayıp fısıldadı.
"Ben kimsesiz biriydim. Yıllarca yetiştirme yurdunda büyüdüm ve yıllarca tek bir arkadaşım olmadı. Ama seninle tanıştığım o gün..."
Söylediğim şeyle küçük bir kahkaha attım.
"Ekonomi dersine geç kaldığımı sanmıştım ve sınıfa girince seni hocanın koltuğuna oturduğunu görüp senden özür dilemiştim."
Söylediğim şeyle gülerek gözünden akan yaşı silip fısıldadı.
"Sonra sana hoca olmadığımı söylediğimde beraber saatlerce gülmüştük."
"Evet... Ne güzel günlerdi."
Asena ağlayarak başını salladığında ellerimi sıkıca tutup fısıldadı.
"Sen benim o gün ailem ve tek arkadaşım oldun."
Gözlerim dolarken ona sıkıca sarılıp fısıldadım.
"İstanbul'a yeni gelmiştim. Birde peşimde Aydın vardı ve o günlerde çok korkuyordum ama seninle güldüğümüz o dakikalarda korkumu unutmuştum."

MAVİ GRİ (Ateş) +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin