Merhaba Canlarım benim ❤️
Geldik bu haftanın son bölümüne. Bugün hepiniz o çok merak ettiği bir bölüm ile geldim. Hani diğer bölüm aralarında Süveyda'nın Aydın'ı öldürdüğü geçiyordu ya. Ha işte bugün Süveyda'nın Aydın'ı nasıl öldüğünü öğrenmiş olucaksınız. Bakalım Süveyda ne yapmış? Her neyse daha fazla uzatıp sizi merakta koymak istemiyorum. Hepinize iyi okumalar. ❤️❤️
59. BÖLÜM
SÜVEYDA'NIN ANLATIMINDAN
20.10.2021 / Türkiye
20 Ekim 2021…
Bugün tam bir yıl bir gün oldu… Yani herkes öyle söylüyor. Ama bilmiyorlar ki bu bir yılın her bir günü bana asırlar gibi gelip geçtiğini. Ve o her bir asrın her saniyesinde öldüğümü, bilmiyorlar. Kimse benim ne yaşadığımı, ne hissettiğimi ve ne kadar çok ölmek istesem de bir türlü ölememi bilmiyorlar.
"İstediğin anda geri dönebiliriz. Biliyorsun değil mi Süveyda?"
Arabanın camından özlediğim İstanbul boğazına bakıp kocaman gülümsedim. Ve ardından camı açıp soğuk rüzgarın sarı saçlarımı savurmasına izin verdim.
"Natasha… Bugün İstanbul çok güzel kokuyor."
Burnuma gelen toprak kokusunu ciğerime kadar çekip derin bir nefes verdim.
"Sanırım İstanbul'u özlemişim…"
"Görünüşe göre İstanbul'da seni özlemiş Süveyda."
Natasha'nın gülerek söylediği şeyle şaşkınca ona baktığımda o eliyle mavi gökyüzüne karışan gri bulutları gösterdi.
"Bak gökyüzüne. Gri bulutlar gidiyor ve hava açılıyor. Sanırım birileri mavi gökyüzünü özlemiş."
Söylediği şeyle gülerek başımı çevirip boğaza bakmaya devam ettim. Gözlerimi tek tek boğazın kenarında spor yapan insanlara, balık tutan adamlara, çocuklara, aileler ve diğer nice insanların hepsinde gezdirdim. Küçük bir çocukta dahi bir çift orman yeşili göz aradım. Ona benzemeyen insanlarda dahi onu aradım. Gözlerimi araba ile geçtiğimiz her bir yerde gezdirdim. Mesela küçük bir dar sokakta yada az önce döndüğümüz köşe başında. Onu aradım… Gözlerini aradım… Sesini aradım… Ama sanırım Kara bir yıl bir gündür sırra kadem bastığı için İstanbul'da da yoktu. Oysa bugün karşıma çıkmasının isterdim. Nedensizce de olsa onu ve gözlerini birkaç saniye de olsa görmek isterdim. Belki de onu, orman yeşili gözlerini görsem yapmak üzere olduğum bu saçma şeyden beni o kurtarır ve bana engel olurdu. Belki de sadece karşısına geçip ona neden beni, bizi bırakıp gittin diyerek haykırırdım."Bulabildin mi?"
Natasha'nın söylediği şeyle başımı çevirip ona baktığımda o yüzüne küçük bir gülümseme yerleştirip elimi tuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GRİ (Ateş) +18 (TAMAMLANDI)
ChickLit"Gel hadi gidelim." Uzattığı eline bakarak fısıldadım. "Konuşmayacak mıyız? Hani sen o minik kuşu merak ediyordun." Söylediğim şeyle düz bir ifadeyle bana bakıp elini geri çekti. "O minik kuş ile çok ortak noktamız olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden ar...