Merhaba!
İyi okumalar❤️
8. BÖLÜM
Uzun zamandır sana yazmıyorum biliyorum... Neden yazmadığımı bilmiyorum. Sanırım son olanlardan sonra yazmaya elim gitmiyor...
Gülümseyerek gözlerimi kapatıp günlüğüme bir şeyler karaladım. Gözlerimi açıp sayfanın başına küçük bir kuş resmi çizip günlüğümü yazmaya devam ettim.
Ahh sanırım hâlâ sayfanın başlarına küçük resimler çiziyorum. Bu çok kötü bir alışkanlık haline geldiği gibi...
Ahhh her neyse kocamann geçen bir üç yılın ardından tekrardan günlük yazmaya başladım ve sanırım şu an saçmalıyorum.Günlüğüme yazdığım şeye göz devirip yazdığım yazıların üzerine kocaman bir çizik atıp alt satıra geçip yeni bir tarih atıp altına tırnak içinde bir cümle karaladım.
20.09.2020
'Kara'nın yaralarıma dokunduğu gün.'Eylül ayını ve eylül ayının on dokuzunu hâlâ sevmiyorum. Ama ben bugün yeni birini tanıdım. Adı Kara... Kara Hanedanoğlu.
Sanırım bu ismi hayatımda çok fazla duyacak gibiyim. Çünkü Kara Hanedanoğlu yaralarıma dokundu ve benim yıllar sonra canım hiç acımadı.Yıllar sonra canımı acıtmayan tek insan...
Kara bunu nasıl yaptı? Yaralarıma nasıl dokundu ve nasıl canım hiç acımadı bilmiyorum. Ama sanırım bu tuhaf bir şekilde çok hoşuma gitti.
Son yazdığım şeyle siyah kapaklı günlüğümü hızla kapatıp başımı salladım.
"Saçmalıyorsun... Çok hoşuma gitti de ne demek Süveyda?"
Günlüğü yatağımın üzerine fırlatıp derin bir nefes alıp kendimi yatağa atarak gözlerimi kapadım.
"Bir yıldır günlük yazmıyorum ve sanırım paslandım. Saçmalıyorum off!"Yatakta sağa dönüp telefonumu elime aldığımda WhatsApp'dan gelen bildirimlere göz ucuyla baktım. Şirket grubundan ve de Kara'dan mesaj vardı. Telefonumu kenara koyup gözlerimi kapadığımda hızla gözlerimi açıp telefonumu tekrardan elime alıp yataktan kalkıp Kara'nın mesajını üstten okudum.
Kara : Sana bu mesajı telefon numaramı kaydetmen için atıyorum. (21:00)
Gözlerimi birkaç kez kırpıştırıp ardından WhatsApp'a girip mesaj attım.
Süveyda :Numaranız kayıtlı efendim. Unuttunuz mu? Daha geçen gün beni aramıştınız. (21:05)
Mesajı atıp WhatsApp'dan çıkacağım anda Kara çevrim içi oldu. Heyecandan ne yapacağımı bilemeyip Kara'nın mesaj kutusundan çıktım. Kara'nın isminin yanında kocaman harflerle 'Yazıyor...' yazısını görmemle WhatsApp'dan çıkıp telefonumu yatağın üzerine attım. Telefonum yatağın üzerinde takla atıp yere düşerken bildirim sesi odamda yankılandı. Heyecanla ayağa kalkıp yerdeki telefonumu alıp üstten mesajı okudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GRİ (Ateş) +18 (TAMAMLANDI)
Chick-Lit"Gel hadi gidelim." Uzattığı eline bakarak fısıldadım. "Konuşmayacak mıyız? Hani sen o minik kuşu merak ediyordun." Söylediğim şeyle düz bir ifadeyle bana bakıp elini geri çekti. "O minik kuş ile çok ortak noktamız olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden ar...