4. BÖLÜM (eşsiz bir doyum)

205 13 2
                                    

Multi savcı

genç bitirdiği birasıyla ayaklanırken arka kısımdan çıkarak mekanın kapısına yürüdü. korumalara selam vererek mekandan çıkarken arabasından inen kişiyle şaşkınlığa uğradı. ilk geceden bu kadar rağbet olması belliki diğer kumarhane sahiplerinin de dikkatinden kaçmamıştı. içeriye geri girip girmemek arasında kalan genç fazla dikkat çekmek istemediği kanısına varmış ve usulca mekandan uzaklaşmaya başlamıştı. oysaki içindeki merak hala geç değil geri dön ve neler oluyor öğren diyordu. ama genç aklındaki düşünceyi elinin tersiyle silerken yolundan sapmadan ilerledi. ilk geceden bir çok şey öğrenmişti zaten. bu kadarı onun için yeterliydi. 

serkan korumalarını dışarda bırakıp tek başına rulete girdi. bakalım burası onun mekanına rekabet gösterebilecek bir yer miydi? adımları kapıyı bulurken usulca kapıyı açmış ve içeriye girmişti. sağ kolunun yanında yer aldığını görmesiyle kaşlarını çatmıştı. sessizce fısıldadı. sesinin her tonunda kızgınlık kendini belli ediyordu. "arabanın yanında kalın dediğimi sanıyordum.?"dedi. umut başıyla onaylarken "yine de sizi yanlız gitmeniz içime sinmedi patron."dedi. serkan kızgınlığını gizleyerek başıyla onaylamış ve onlara doğru gelen tuanaya karşı dikleşmişti. belliki buraya geleceğini bazıları önceden tahmin etmişti. bu hoşuna gitti. 

tuana yüzüne yerleştirdiği soğuk ama belirgin bir tebessümle elini uzattı. "serkan öyle değil mi? bu ne hoş bir sürpriz." serkan başıyla selam verip tuananın elini sıkarken "siz..?" tuana başını eğerken "kusura bakmayın size kendimi tanıtmayı unuttum. ben selen" serkan tuananın elini sıkarken "memnun oldum selen hanım."dedi. tuana başıyla onaylayıp eliyle ilerlemelerini işaret ederken "buraya oyun oynamaya gelmediniz sanıyorum"dedi. serkan gülerek onayladı. "sormamda sakınca yoksa kıbrısta neden kumarhane açtınız? heleki kız başınıza bu işlere girmeniz mantıklı bir karar mı?"

tuana alaylı bir ifadeyle gülerek başını eğerken içinde doğan feminist duygusunu yatıştırmaya çalıştı.

"en uygun yerdi bizim için kıbrıs. bize rakip  olabilecek hiç kimse yok. ahh lütfen alınmayın(?)" kinayeli bir şekilde söyleyip kıkırdarken serkanın ciddileşen ve bozulduğunu belli eden suratına baktı.

keyfi yerine gelmişti ama susmaya niyeti yoktu. bir kere kendisi kaşınmıştı. içinde uslu bir şekilde duran feministliğini uyandıran oydu.

"diğer sorunuza gelirsek serkan bey.  bir kız olarak gayet başarılı olacağımızı göreceksiniz."  tuana serkanı arka kısmında bulunan barın arkasındaki odanın kapısını açarak serkanı içeriye buyur etti.

serkan içeriye girerken "ona zaman karar verecek selen hanım"  tuana mekanına gelip racon kesmeye çalışan bu budalaya ders vermek istiyordu ama henüz erkendi. Bu yüzden kendini sakinleştirerek masanın arkasında duran kendi sandalyesine oturdu. Burayı böyle gereksiz veya olurda önemli insanlar gelir diye yapmışlardı. Ortak alandı.

Tuana düşüncelerinden ayrılırken "buraya gelme amacınızı konuşalım serkan bey. Buraya bizim çalışma prensiplerimizi konuşmaya gelmediniz diye umuyorum" Serkan sandalyesinde geriye yaslanırken "biz.. biz diyip duruyorsunuz selen hanım. Merak ettim de siz kimsiniz?" Tam o anda açılan kapıyla içeriye giren sıla ve arya serkana baktılar. Öne atılan sıla serkana elini uzatırken "duyduğuma göre tamda bizi soruyordun öyle değil mi?"dedi.

Serkan kaşlarını kaldırıp ayağa kalkarken ona el uzatan sılanın elini sıktı. Sıla  diğer eliyle tuttuğu tableti yanına alırken "ben kübra. "Dedi. Serkan "memnun oldum ben serkan"derken sıla elini çekmiş ve bu sefer arya elini uzatmıştı.

" Buse" dedi. Serkan başıyla onaylarken "o zaman burayı açan üç kız var öyle mi?"dedi. Sıla başıyla onaylarken "tahmin yürütmede baya iyisiniz bakıyorum"dedi.

Sesinin her tonundaki alaya karşı serkan kaşlarını çatmıştı. Arya sılanın dediğine karşı kıkırdarken serkan daha çok bozuldu. "bende bir şeyi merak ettim serkan bey. Buraya kübrayla gelirken kübra sizin hakkınızda bilgi veriyordu. Her neyse bu bilgilerle canınızı sıkmadan sadade geleyim. Sizinde kumarhaneniz varmış öyle mi?"dedi.

Serkan aryayı başıyla onaylarken "evet Kıbrıs'ın en çok tercih edileni" arya anladım diyerek başını sallarken "onun değişmesi kolayda asıl mesele bir kumarhane sahibi olarak kumar oyanamada ne kadar iyisiniz? Bu sorumun cevabı beni aşırı heyecanlandırıyor"dedi.

Serkan sinirlerini bozan ve durmadan ona iğneleyen bu kızlara karşı daha ne kadar sabırlı davranacağını kestiremezken sabırla soludu.

"Dilerseniz bir gün mekanıma gelip benimle bizzat oynayabilirsiniz. Benim kumarhanemin özel bir yanı vardır buse hanım. Biz de özel oyunlar olur bildiğiniz kumar oyunlarından değil. Oldukça farklıdır. Tabi buna risk alabilecek misiniz? "

Arya duyduğu şeylerle gülümsemesini büyütürken kıkırdadı. Farklı bir oyun mu? Hadi ama bu Arya için en iyi şey olabilirdi. Bu adam neyden bahsediyordu. Parlayan gözleriyle yanıtladı arya. "Zevkle gelirim serkan bey. Hatta o oyunda sizi yenmek... Hmmm eşsiz bir doyum olabilir"dedi. Serkan alayla gülmeye başlarken"hiç oynamadığınız bir oyun için bu kadar iddalı olmanız oldukça saçma"dedi.

Arya başını olumsuz anlamda salladı. "Siz tarihi verin serkan bey. Kazanıp kazanmamak yada akıllı veya saçma olmasına sonra bakarız"diyerek göz kırparken kapıya yönelerek "siz bana mesaj atarsınız. Telefon numaramı kızlardan alın" diyerek odadan çıktı.

Serkan bu akıl almaz arya karşısında duraklamıştı. Bu kızların hiç birinin akli dengesinin olduğunu düşünmüyordu. Hemde hiç birinde. Özellikle bu aryada.

Ona bahsettiği oyunu duyunca gözleri nasılda ışıldamıştı. Bu nasıl bir hastalıktı böyle. Başını sallayarak düşüncelerinden ayrılmaya çalışırken ona seslenilmesine karşı kafasını kaldırarak sılaya baktı. "Efendim.."derken sıla cümlesini tekrarladı. "Bir şeyler içer misiniz?"dedi.

Serkan "hayır teşekkürler"diyerek nazik bir şekilde reddetti. Sıla başıyla onaylayıp kulaklığından "o zaman bize iki tane votka"demiş ve tuananın yanında bulunan bir sandalyeye oturmuştu.

Tuana dik oturduğu sandalyeden serkana bakarken "siz iyi misiniz? "Dedi. Serkan evet derken kapının usulca çalınıp elinde tepsiyle giren garsona baktı. Sıla garsona karşı ayaklanıp garsondan bardakları aldı.

Serkan sılayı pür dikkat izledi. Demekki burayı sürekli takip eden asıl kişi bu kızdı diye düşünürken kafasını kaldırıp odayı incelemeye başladı.  Duvarın her iki köşesinde kamera vardı. Dudağında yarım bir gülümseme meydana geldi. Kızları belkide hafife alıyordu. Tabi bunu hemen söylemek saçmalık olurdu. Daha yolun başındaydılar sonuçta.

Sıla bardaktan bir yudum alırken "buranın güvenliğinden sorumlu olmak yorucu olabilir?"diyen serkana döndü. Sıla Serkana karşı düz bir gülümsemeyle "sanmam. Ben daha büyük ve zorlu yerde alışkanlık edindim. Burası bana kolay geliyor"dedi.

Serkan kaşlarını kaldırıp anladım derken hafiften ayaklanmış ve tuanaya dönüp "sizinle tanışmak büyük bir zevk oldu selen hanım. Size tavsiyem olsun. Buraya fazla alışmayın. Sonuçta sizin gibi kızları üzmek istmem."diyerek yapmacık bir tebessümle bakıp başıyla veda ederek kapıdan çıkmıştı.

Tuana çattığı kaşlarıyla serkanın arkasından bakarken "gelmiş bize racon kesiyor. Üzgünüm ama onu ezip geçmemiz büyük bir zevk vericek"dedi ve kahkaha atmaya başladı. Sıla tuananın bu haline karşı gözlerini devirirken "bazen psikopata bağlıyorsun. Bunu biliyor muydun? "Dedi.

Tuana umursamaz bir şekilde omuzlarını silkerken "bunun nesi yanlış. Azimle yolumda ilerliyorum"dedi. Sıla başını olumsuz anlamda sallayarak ayağa kalkarken bardağındaki votkasını bitirip "sürekli kendi ismim dışında isim söylemek yormaya başladı. İsim bulmakta zorlanıyorum yahu"diyerek söylenirken tuana "merak etme bu da geçici"demişti.

Sıla ya he diyerek odadan çıkarken odasına doğru ilerledi. Bu gece tahminen ne zaman biter diye düşüncelerine dalarken kısa bir ara uyusam mı diyede içinden geçirdi. Sonuçta ilk geceden baskın yemezlerdi. Kendine hak vererek odasına girdi. Buraya kıvrılıp uyuyacaktı. Diğerlerinin ne yaptığı umrunda bile değildi. Ama önce serkana aryanın başka bir isim altında alınan hattını atacaktı. Tabletinden onu hızlı bir şekilde halledip serkana mesaj atarken aynı zamanda kanepesine doğru gidip yatmak için hazırlanıyordu.

52Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin