sıla başını yana yatırırken "başka kızlarla fotoğrafları elimizde var. görmeyi kaldırabileceksen sana gösterebilirim"
çiğdem bir hışımla "yalan söylüyorsun"diyerek bağırdı. sıla ciddiliğinden bir şey kaybetmezken dosyaya uzandı. evet yalan söylüyordu ama bunu çiğdemin bilmesine gerek yoktu. çiğdem dosyayı kurcalayan sılaya karşı başını çevirdi. "görmek istemiyorum."sıla başını dosyadan kaldırdı. "emin misin?" dedi buz gibi bir sesle. çiğdem başını sallarken sıla dosyayı kapattı.
görkem sırıtmasını büyütürken sılanın o dosyada öyle bir görüntü olmamasına rağmen çiğdemi istediği oltaya düşürmesini hayretle ve gururla izledi. çiğdem düşmemiş olabilirdi ama görkem sılaya düşmek üzereydi. *(bende görkeme.. yazarın notudur tşk)*
asel " bize istediğimiz bilgiyi söyleyecek misin?" çiğdem başını asele çevirdi. "üzgünüm"dedi. sırıtırken ekledi. "seni takdir ediyorum sıla. çok iyi rol yapıyorsun. siz beni kaçırmadan önce robertoyla konuşmasam sana cidden inanırdım" sıla gülümsedi. "o zaman savaş çıksın istiyorsun"dedi, sandalyeden kalkarken. çiğdem sılayı dikkatle süzerken "beni kaçırarak bile ne kadar tehlikeli bir iş yaptığının farkında mısın? ben aybars ve buse enderoğlunun kızıyım" sıla aniden öfkeyle çiğdeme döndü.
"ne var bunda? annen ve baban mezardan çıkıp seni mi koruyacak? ah!! çiğdem beni kızdırmaya başlıyorsun. zaten başıma vurduğun için sana öfkeliyim. seni burda öldürüp robertoyla kanlı savaşa girmemek için kendimi zor tuttuğumu biliyor musun? "çiğdem sılanın ani değişen ruh haliyle gerildi. o kadar sert ve ürkütücü bir sesle söylemişti ki tedirgin olmadan edemedi.
çiğdem dikleşirken "beni öldüremezsin sıla. bunun kendini tutmakla alakası yok. beni öldürmek, senin için bile büyük bir adım" sıla tehlikeli bir gülümseme sunarken "beni küçümsüyorsun çiğdem. benim kaybedecek bir şeyim yok. ben birinin kızıyım demiyorum çünkü ben ailemi tanımadım. beni seven biri var demiyorum çünkü hiç aşık olmadım. ama senin kaybedecek çok şeyin var. ve etrafındakilerin. eğer gerçekten, hala seni öldüremeyeceğimi düşünüyorsan "derken kaandan aldığı silahı belinden çıkartıp çiğdeme doğrulttu. "bir daha dene"dedi.
görkem usulca izledi. yanında bulunan kaan ve berk "abi.." diyerek bir şeyler yapmaları için görkemden onay beklerken görkem elini kaldırdı. "engel olanı öldürürüm. bırakın sıla kararını versin" berk ve kaan görkemin sesiyle duraklarken sılaya baktılar. çiğdemi öldürmeleriyle oldukça kanlı bir savaşın onları beklediklerinin farkındaydılar.
çiğdem sılanın gözüne baktı. oldukça kararlı olduğunu yüzünden seçerken daha fazla sılayı zorlamanın hayatına mal olacağını fark etti. sıla bir anda silahını indirip masaya koyarken çiğdeme yaklaştı.
çiğdem afalladı ama bunu belli etmemek adına kaşlarını çattı. herkes şok olmuş bir halde sılanın ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışırken sıla "hatırlatmak isterim"dedi.
çiğdemin elini tutmuş ve işaret parmağındaki dövmenin üzerinde yer alan fondateni soyar vaziyette "sen varisin kuklasısın. variste yer alan sözleşme gereği canının bile kıymeti yok. eğer ben seni öldürürsem ve roberto bunun üzerine bize saldırmaya kalkarsa bütün adamları onu terk eder. " sıla artık gün yüzüne çıkan dövmeyle çiğdemin elini bırakırken ayağa kalktı. "neden diye soracaksan eğer.. roberto nun adamlarının çoğun elinde varisin dövmesini gördüm"dedi, dosyadaki fotoğrafları çıkartıp çiğdeme sunarken. "hepsi sözleşmeyi imzaladıklarına göre kendi canlarını ortaya koyuyorlar. aksi halde en değer verdikleri kişilerinin öleceklerini biliyorlar"
varis gözlerini kısarken sılanın daha fazla nereye kadar gideceğini merak ederek izlemeye devam etti. iyi yerden vurmuştu çiğdemi. bu konuda kesinlikle varis haklı çıkardı. berk ve kaan ise şok olmuş halde bir varise birde sılaya bakıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
52
Teen FictionNe..! Kıbrıs'a kumarhane mi açılmış...? Ah! Doğru. biz açmıştık. kumarhane açmalarıyla hayatlarının gidişatı değişen üç kızın hikayesi.. *kesit* sıla "ne yani ben yakışıklı kumar ma...