sabah erkenden kalkan kızlar, enerji patlamasıyla evi talan etmeye başlayan aryayı zapt etmeye çalışıyorlardı. kahvaltılarını etmişler eve çağırttıkları kuaförler eşliğinde hazırlanmaya başlamışlardı. arya saçlarını yaptırırken sıla makyajını yaptırıyordu. iki saç uzmanı iki makyöz geldiğinden dört kızla paslaşarak işlerini hallediyorlardı. kızlar iki saatte hazırlanmalarıyla saat dokuz olmuştu. hesapladıkları saate uyulduğunu gören arya mutlu bir şekilde giyinmeye başlamıştı. şuanda plan tıkırında gidiyordu.
kızlar giyinip hazırlanınca evden çıkmak için atak yapmışlardı. erkeklerin hepsini havaalanına yönlendirmişler kızlar da sılanın arabasıyla havaalanına geçeceklerdi. kızlar evden çıktıklarında kapıda bekleyen siyah minibüse karşı hepsi dikleşirken araçtan berk indi. "sizi almaya geldim" diyen berke karşı hepsi rahatlamış ve araca doğru ilerlemeye başlamışlardı. "niye haber vermeden geldin" diye söylenen sılaya karşı berk "geleceğimden haberin olsa buna izin verir miydin? bu yüzden patron habersiz gitmem konusunda uyardı." sıla başını sallarken "doğru düşünmüş" diyerek arabaya bindi. kızlar arabaya kurulurken berk aracı harekete geçirdi. kısa sürede havaalanına gelen kızlar arabanın vip alanından ilerlediğini görmeleriyle şaşırmadan edememişlerdi. özel uçağın olması demek ki böyle bir şeydi.
berk aracı durdurunca kızlar ağır bir şekilde arabadan indi. uçağın önünde tek sıra halinde dizilmiş takım elbiseleriyle erkekler dikkat çekerken kızların hepsinde bir gülümseme peydahlanmıştı. kızlar birer birer eşlerine doğru giderken arya heyecanla alparslana ilerledi. kırıta kırıta alparslana varan arya kendi etrafında dönerek alparslan baktı. alparslan aryayı ıslık ötürerek izlerken "çok güzel olmuşsun" diyerek aryayı kendine çekti. arya kıkırdayarak alparslana sarılırken "sende çok yakışıklı olmuşsun beyefendi" diyerek kolunu ona doladı. arya alparslandan ayrılırken "günümü kurtardın. teşekkür ederim" alparslan aryanın dudağını öpmüş ve "vazifem" diyerek aryanın belini tutarak ilerlemeye başlamıştı.
varis yanına varan sılayı sırıtarak izliyordu. "dünyayı gezdim ama hiç bir dünya harikası senin yerini tutmuyor "sıla kahkaha atarak varise bakarken varis ise sılanın tepkisinden oldukça keyiflenerek onu kendisine çekti. sılaya sıkıca sarılırken sılanın "ben belki o kadar dünyayı gezmedim ama senin kadar yakışıklı bir harika olacağını da sanmıyorum" varis keyifle gülmüştü. sesli gülmesi sılayı mest ederken varisin belki de ilk defa sesli güldüğünü duymuştu. şaşkınlıkla kendini varisten ayırırken yüzüne baktı. varisin keyifli suratını ve gülümsemesini kafasına kazır gibi tebessümle izlerken "ne güzel gülüyorsun" dedi. varis gülümsemesini arttırırken yüzünü sılanın yüzüne yakınlaştırdı. "senin sayende" diyerek dudağını öperken sıla öpmesine karşılık verdi. "çok hoşuma gitti." diyen sılaya karşı varis muzipçe sırıtarak "öpmemin bu kadar hoşuna gitmesine karşılık bunu tekrarlamam şart oldu" sıla gülerek varisin omzuna vururken "oda hoşuma gitti ama en çok hoşuma giden benim yanımda gülmen. içten ve güzel bir gülüş" varis sılayı kendine çekti ve bir daha sarıldı. netice de onun da hoşuna giden şey ilk defa bu şekilde mutlu olmaktı. sevdiği kadının yanında özgürce davranmak duygularını saklamak zorunda kalmamaktı.
bora yanına gelen tuana ıslık ötürürken "dikkatli olalım burda ateş var. biri itfaiyeyi arasın" tuana kahkaha atmaya başlarken boranın omzuna vurmuştu. "itfaiyeye ne gerek var. sen söndürürsün ateşimi" diyerek göz kırpmasıyla bora tuanaya yaklaştı. "yapma ya" diyerek tuanayı öptü.
mertan ona gelmekte olan sevgilisini hayranlıkla izledi. hayatında daha önce hiç böyle hissetmediğini fark etti. kalbi hızlanmıştı. belki de ilk defa yüzü kızarıyordu ve üstelik bununda farkındaydı. asel mertanın yanına varırken kızaran yüzüne karşı gülümsedi. "utandın mı sen" diyen keyifli asele karşı mertan "hayır. bir kez daha aşık oldum " diyerek asele yanaştı. asel mertanın duygu yüklü bakışları ve yaydığı enerji karşısında kalbinin hızlandığını hissetti. "bana çok aşıksın" diyen asele ithafen mertan "tahmin ettiğinden daha fazla hemde avukat hanım" diyerek dudağını öpmeye başlamıştı. mertan sevdiğini kabul etmekte veya söylemekten çekinmeyen aksine daha çok gururla söyleyen bir kişiydi. bu açıkçası aselin oldukça hoşuna gidiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
52
Roman pour AdolescentsNe..! Kıbrıs'a kumarhane mi açılmış...? Ah! Doğru. biz açmıştık. kumarhane açmalarıyla hayatlarının gidişatı değişen üç kızın hikayesi.. *kesit* sıla "ne yani ben yakışıklı kumar ma...