37.BÖLÜM (KÜÇÜMSEMEK Mİ?)

58 8 45
                                    

sıla geldiği eve karşı arabasını park ederken usulca arabadan indi. evin kapısına gelip çalarken kısa sürede açılan kapıyla onu karşılayan kıza baktı. çiğdem gülümseyerek sılaya bakarken elini uzattı. "ben çiğdem enderoğlu sende sıla olmalısın. lütfen içeri geç"diyerek yol verdi. sıla tebessümle içeri girerken çiğdemle beraber girdiği salonda aryayı görmesiyle içi rahatlamış bir halde "sen iyi misin?"dedi. arya ayağa kalkıp sılaya sarılırken "iyiyim de sizi uzun bir trip serüveni bekliyor. telefonumu niye açmadınız. "sıla aryadan ayrılırken "sürekli telefonda işlerimin olduğunu göz önünde bulundurursak sarjı bitti. variste sağolsun sarj aleti bulana kadar telefon kapandı"diyerek açıklama yaptı. çiğdem kaşları kalkmış ve tedirgin bir şekilde "varis mi?"dedi.

sıla başını çevirip çiğdeme bakarken "evet. sinek varisi. tanıyor musun?"kısık gözlerle soru sorarken çiğdem tedirgin bir tebessümle "evet. unutmamalısın ki kuzenim kimsesiz alparslan.. onun sayesinde tanımadığım kişi yok" sıla başıyla onayladı. ahklıydı. alparslanın bilmediği kimse yoktu. 

sıla aryaya dönerken "gidelim"derken çiğdem sılanın önünü kesmiş ve "biraz oturun. hem arya benimle geçmişini size anlatmamıştır. biraz sohbet ederiz" sıla çiğdemi gözleriyle süzerken "biz birbirimizden bir şey saklamayız çiğdem.. seni detaylı bir şekilde biliyorum" arya sılanın yeni tanıştığı insanlara karşı sert tutumunu bildiğinden ortamı yumuşatmak adına "sıla biraz otursak fena olmaz ha.." sıla aryaya dönerken arya en sevimli gülümsemesini meydana sunup sılayı ikna ederken birlikte kanepeye oturdular. 

çiğdem ister istemez sılanın tutumundan gerilmiş bir halde sessizleşirken neden ona böyle sert tutum sergilediğini anlamaya çalışıyordu. arya çiğdemdeki durgunluğu farketmiş ama sılanın yanında kendini açıklayamıyordu. tam o sırada sılanın telefonu çaldı. arayan sinek varisiydi. sıla aryaya dönüp hemen geliyorum diyerek ayaklanırken telefonu açtı. 

"efendim"derken varis "sana belgeler gönderdim. hazır alparslanın yanına gitmişken onları alparslana gösterip konuş" sıla kaşlarını çatarken "ne saçmalıyorsun varis! bana gödereceğine benimle beraber gelip gösterseydin ya. ahh!! tabi senin gerçek kimliğini benim dışımda kimse bilmiyordu değil mi?" varis sılanın dediklerine karşı "berk ve kaanı unutuyorsun sıla! kendini bu kadar önemseme. sadece senin benim gerçek kimliğimi öğrenmen bir hataydı." sıla daha da öfkelenirken "geri dönülmez ve senin adına oldukça tehlikeli bir hata. her neyse. haklısın! senin yüzünü sadece ben değil berk ve kaanda biliyor. bu yüzden onları yolla. bu benim işim değil!" sıla telefonu varisin yüzüne kapatırken kaşları çatık bir şekilde olduğu yerde durdu. aslında attığı belgeleri alparslana gösterebilirdi. ama bunu istememişti. neden bu kadar başta çıkıştığını da anlam veremeyen sıla yinede varisin dediklerine öfkeliydi.

variste öfkeli bir halde yüzüne kapan telefonla ne olduğunu şaşırdı. bu da neydi şimdi? sadece belgeleri göstermesini istemişti. bu kadar terslenecek bir şey değildi. ne olmuştu şimdi? sılayla gene kavgalı haline bürünmüşlerdi. hemde olur olmaz bir nedenden dolayı. 

sıla sakinleşmek adına orda biraz durduktan sonra salona doğru ilerledi.  salona girmeden önce girişte mobilyanın üzerinde bulunan çiğdemin resmini farkeden sıla resmi eline aldı. 

arya sılanın ayağa kalkıp gitmesiyle çiğdeme dönüp "sıla yeni tanıştığı her insana karşı ister istemez resmi davranıyor. senlik bir şey yok"diyerek açıklama yaparken çiğdem gülümseyerek "içim rahatladı. yanlış bir şey yaptığımı zannetim"derken arya yok hayır demişti ki sıla içeriye girdi. "çiğdeme bakarken "annen buse enderoğluydu öyle değilmi?" dedi. çiğdem gülümserken "evet"dedi. sıla başıyla onayladı. "yanlış bilmiyorsam babanla ikisi zamanın en ses getiren birlikteliğine ve yer altını sallandıran gelişmelere adım atmışlardı." 

çiğdem gururla gülümsese de sılanın hakkında bu kadar çok şey biliyor olması da onda gerilme yaratmıştı. bu kız gerçekten işinin ehli olmalıydı. çünkü annesi ve teyzesi geçmişlerini gizlemişlerdi. çiğdem sessizleştiğini fark ederek "evet bu doğru.  o yıllar yükselişlerinin üzerine bir sürü düşman edinmişler bu nedenle teyzem onlara yardım etmişti." arya teyit etmek ister gibi "alparslanın annesi berrin zahir öyle değil mi?"dedi. çiğdem başıyla onayladı. 

sıla usulca ayaklanırken "artık kalkmaya ne dersin arya?"dedi. arya ayağa kalkmıştı ki içeri yeni giren alparslana karşı sıla alparslana döndü. 

alparslan sılayı görmesiyle "gidiyor musun?"dedi. sorusu aryayı ilgilendiriyordu.

arya evet anlamında başını sallarken "adama naptın? onunla biz ilgilenirdik"dedi. sıla olaya fransız kaldığından muhabbete katılamasa da ne adamından bahsettiklerini merak etmeye başlamıştı.

 alparslan başını olumsuz anlamda salladı. "sorun yok. benim adamlarım işlerini hallettiler. bir daha polislerle uğraşmanı istemem"diyerek alttan aryaya laf sokarken sıla başını kaldırdı. "ne o? sen kimsesizlerin alparslanı olunca polislerle uğraşmıyor musun? bir video yada fotoğrafa bakmaz mı?" alparslan kaşlarını çatarken sılaya döndü. arya zafer gülüşüyle sılanın yanına ilerledi. alparslan gülümserken "bu bir tehdit miydi?"sıla ağzını açmıştı ki arya "senin söylediğin neydi?  küçümsemek mi?"  alparslan gözlerini kısarak aryaya döndü. sıla arkasına dönüp çıkışa ilerledi. kafası dalgındı ve hemen gidip araştırma yapmalıydı. arya alparslana çatık kaşlı bir halde bakarken "birincisi polis mevzusunda senden yardım istediğimi sanmıyorum. ikincisi de böyle imalar yapacağını bilseydim bu mevzuda senden yardım istemezdim."arya sılanın peşinden ilerleyip evden hızla çıkarken alparslan ne olduğunu şaşırdı. 

alparslanın aryayla uğraşması hoşuna gidiyordu ama sılanın araya girip işleri kızıştırması planını alt üst etmişti. istediği tepkiyi değil daha sert bir tepkiyle karşı karşıya kalmıştı.

arya sılayla arabaya binerken " senin neyin var?"diyen aryaya karşı sıla aryaya döndü. "varis saçma sapan konuştu. gerçi bilmiyorum. benimde heyheylerim üstümde olabilir" arya emniyet kemerini bağlarken "onu fark ettim. alparslana güzel laf soktun" diyerek gülümserken sıla aryaya döndü. "senin için sorun olur mu?" arya hayır anlamında başını salladı. "o beni küçümserken senin laf sokman benim için niye sorun olsun. hak etti." sıla tamam anlamında başını sallarken arabayı çalıştırıp ordan uzaklaştı. 

tuana aselin yanına gelmiş birlikte savcıya söverken asel "kendisi benim gibi adliyenin içinde çalışan biri ve olayların farkında değil mi? şaşılacak şey"diyerek kızarken tuana "hayır neymiş illegal bir şey yaptığımı bulursa gerekli işlemleri başlatırmış. bu hakkı tamam mı? ona bişey diyemem.  ama bazı işlerim daha çok insanları kurtarır nitelikte ve onlar için hapise girersem işte o zaman ahtımdır bütün o tarz insanları öldürüp onun gözüne sokarak girerim. ve sana da söylüyorum beni bu nedenle içeri atmaya kalkarsa sılayla birlik oluyorsun ve adliyede çalışıp ama adaleti sağlayamayan insanları bir bir tespit edip onları doğru yola getiriyorsunuz." asel elini alnın köşesine koyup "emrin olur"derken tuana başıyla onayladı. 

tuananın iyice sinirini bozmaya başlamıştı savcı. yetmişti gari. aynı şekilde durumdan müzdarip olan sıla ve aryayı da unutmamak lazımdı. varisin hala sılayı sinir etmesi ve sürekli saçma sapan davranması, arya içinde alpraslanın dengesiz hareketleri ve küçümsemesi ilkerin aryayı işten kovması.. kızların her biri erkeklerden müzdaripti. 

sıla evlerine gelmesiyle arabayı park edip hemen bilgisiyar odasına ilerledi. sılanın bu kadar sinirli olmasının nedeninin asıl sebebi bulamadıkları maria bacham isimli kızdı. ve aklına gelen ilerleme kaydedecekleri bir ipucu yakalama ihtimalinin olmasıydı. bu yüzden hemen araştırmalıydı. 

robertoyla sevgili olduğuna göre bu kızın robertoyla fotoğrafları yada bu kızı robertoyla gören illa birileri vardı. sadece sılanın bunları bulması gerekiyordu. eğer bu ihtamalleri dahilinde istediği sonuçları alırsa kızı bulabilecekti. tam araştırmaya başlamıştı ki aklına gelenle ayağa kalktı sıla. bu kızın derdine o kadar düşmüştü ki aryaya olanları unutmuştu. aryanın odasına gidip kapıyı çalarken gir komutuyla içeri girdi. 

yatağına uzanmış olan aryaya bakan sıla yatağın bir köşesine oturup "bugün neler oldu"dedi. 

arya celalle yatakta doğrulurken itinayla bütün olayları anlatmaya başladı. sıla usulca aryayı dinliyordu.  

  

52Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin