52

97. BÖLÜM (DÜĞÜN)

düğün gelmiş çatmıştı. düğün sabahı erken saatlerde kalkan grup başta hep beraber nikah salonuna gidip türk usul nikahları kıyılmış ardından çiğdem imam nikahı için camiye ilerlemişti. herkes onlarla ilerlerken sıla gülerek çiğdeme sokuldu. "imam nikahında ısrarcı mısın?" dedi. çiğdem başını sallarken "roberto benim için müslüman oldu. imam nikahını da kabul etti." diyerek açıklama yaptı. arya çiğdeme daha da sokulurken diğerlerinin duymayacağı  bir şekilde "peki ya sünnet" çiğdem kızarmaya başlarken sıla tutamadığı kahkahasını serbest bırakmış yarılarak gülmeye başlamıştı. bu çiğdemi daha da kızartırken arya da gülmeye başladı. tuana başını uzatarak "belki o uzun seviyor. utandırmayın kızı"derken arya ve sıla kenidine hakim olmaya çalışır gibi anırmamak için kendilerini tutmuştu.  tuana ise  oldukça sesli gülmeye başladı. çiğdem artık morarmaya başlarken alparslan "ne oluyor orda"demişti. çiğdemin halini gören roberto endişeyle sevgilisine sokulurken sevgilisinin neden böyle olduğunu çözmeye çalışıyordu. çiğdem robertoyu gördükçe daha çok utanırken sılayla arya uzaklaşıp sakinleşmeye çalışır gibi erkeklerin yanına giştmişti. ikside derin nefes alıp verirken varis gülerek sılaya baktı. sevgilisinin ilk defa bu kadar güldüğünü görürken bunun hoşuna gittiğini fark etti. 

asel kızların neye güldüğünü anlayamazken "ben ne kaçırdım"dedi. arya gülmesinin ardından "detaylar sonra"demişti. sonunda camiye giren grup kendini nihayet toparlarken sılayla arya derin bir nefes aldı. ikisinin de karnına ağrı girmişti. çiğdem hala kızarıklığını atamaz halde imam nikahı için hocanın önüne ilerlemişti. hoca nikahı kıyarken mehiri sormuştu. arya robertoya hızla dönerken mehiri ingilizice bir şekilde anlatmış ve robertodan bir şey söylemesini istemişti. roberto az buçuk öğrendiği türkçesiyle "mal varlığım"demesiyle aryanın ağzı açıldı. emin misiin diyerek robertoya bakan aryaya karşı alparslan sırıtarak aryayı dürttü. çiğdem sesini hala çıkartmaz bir şekilde beklemiş ve roberto onaylamasıyla imam nikahı da hallolmuştu. buse memnun bir şekilde camiden çıkarken olması gereken buydu diyerek kasılarak arabasına ilerliyordu. arya busenin arkasından gülmüş ve bence de demişti.

grup yavaş bir şekilde camiden çıkıp artık yurt dışı için uçaklara doğru yol almaya başladı. 

asel kızlardan ayrı ilerlediği için kaçırdığı olayı gruptan yazarken arya arada telefonuna bakmaya çalışan alparslana karşı ses kaydetmeye başladı. "aşkım bazı yanımda ki şahıslar mahremiyeti hiçe sayıp telefonuma baktığından sana sonra anlatacağım"demişti. alparslan gözlerini devirirken "bende senin gibi gülmek istemiş olamaz mıyım? hem söylesene? niye o kadar gülüdnüz" merakla sorduğu soruya arya muzurca gülerken "söyleyemem"diyerek cama dönmüştü. olayı hatırladıkça yüzünde ki gülümseme büyüyordu. 

saatler sonunda vardıkları romaya karşı herkes derin bir nefes aldı. nihayet varmışlardı. herkes uçaktan inip sılanın ayarlattığı arabalara binerken çiğdem gözleriyle sılaya teşekkür etti. sıla en ufak ayrıntısına kadar düşünmüştü. herkesin arbasını sıla siyah model mercedes g kasa yapmıştı. mafya olduklarını daha çok belli etmeye niyetliydi. 

kısa bir araba yolcuyluğu sonunda nihayet düğünün yapılacağı terk edilmiş kaleye gelen herkes, kapıda yere yayılmış kırmızı halının etrafında dizilmiş sayısız koruma karşısında mest olmuştu. sanki düğün değildi de başkanlar toplantısıydı. sıla kendini aşmıştı. arya kapıda herkesin fotoğrafını çekmek üzere bekleyen fotoğrafçıya karşı gülümsemiş ve alparslanla ilk fotoğraf çektirenlerden olmuştu. arya sonrasında ısrarla berrin ve arslanı da çağırmış çekirdek aile olarak fotoğraf çektirmişti. 

tek tek grupta fotoğraf çektirmiş ve sıra sılayla varise gelmişti. sıla da arslan ve berrinle fotoğraf çektirmek isteyince berrin hızla kabul etmiş ve sılanın yanına ilerlemişti.  berrin itinayla sılaya sen benim kızımsın demeye başladığından sılayı kendi kızıymış gibi davranıp onu hep yanında tutuyordu. bu sılanın hoşuna gittiğinden sesini çıkartmıyor aksine ayak uyduruyordu. varis sevgilisinin bu denli mutlu olmasına karşı oda ona ayak uydurmuştu.