53.BÖLÜM (ZARF)

54 7 11
                                    

sıla varisle beraber bara doğru ilerlerken peşinden gelen arya ve diğerleri onlara eşlik etti. sıla barmenden aldığı şişe şampanyayı çalkalarken "o zaman aryanın kazanmasına"dedi ve şampanyayı patlattı. 

herkesten sesler yükselirken arya öne eğlip teşekkür etmeye başladı. 

gece boyu eğlenceler eşlik ederken artık sabaha karşı olduğundan alparslan gitmek için hazırlandı. arya onunla kapıya kadar yürürken kapının dışında durmuşlardı.

arya alparslana baktı. "bir daha kumar oynamaya gelicek misin?" alparslan hayır anlamında başını salladı. bu akşam bu gerilimi yaşadıktan sonra bir daha kumarhaneye gelmeyi düşünmüyordu. özellikle kumar oynayan aryaysa hayatta gelmezdi. kalp krizi geçirirdi mazallah.

arya alparslanın bu haline gülerken yanlarından boğazını temizleme sesi gelince ikilinin odağı hemen o kişiye döndü. mertan aryaya bakarken arya kaşlarını çattı. alparslan erkeğe dikkatle baktı. tabiki de onu tanıyordu ama bu önemli değildi. 

mertan şaşkın ve çatık kaşlı bakışlara karşı "bu akşamki oyununu izledim" arya duyduğu bu cümleyle bile mest olmuştu. sırıtmaya anında başlarken mertan devam etti.  "kumarda kendini kaybettiğin doğruymuş. karşında olmadığım için şanslıyım sanırım" arya dudağını kıvırdı. "ben ona şanslı demezdim.  eğer gerçekten şanslı olmak istiyorsan masama oturursun" göz kırparak söylediği şeye karşı mertan başını salladı. alparslan onun varlığının untulup konuşulmasına karşı "iyi cesaret"dedi buz gibi bir sesle. mertan alparslana dönerken alparslan devam etti. "sadece kumar oynayışından bile korktuğunu ima ettiğin kişinin karşısına kendi kumarhaneni açmak. "gözleri tehditkar bir şekilde mertanda gezdi. arya alparslanın dediği şeyi onayladı. "ben ona cesaret demezdim alpçim. aptallık derdim"mertan sırıtmaya başlarken " oo yavaştan saldırıya geçtiğinize göre gitme vaktim gelmiş demektir. "arya başıyla onayladı. "yakında temelli gidersin" mertan sırıtmasını sürdürerek "ben bu kadar emin olmazdım "dedi. bakışları aryaya meydan okur gibiydi. alparslan mertana gıcık olmaya başlarken arya sırıttı. "denemek bedava. ama unutma mertan ben kaybedeceğim oyuna girmem" arya mertana başıyla selam verdi ve alparslana döndü. "ben kızların yanına geçeyim"diyerek içeri girerken alparslan mertanla yanlız kaldı.

mertan "dişli rakip.. en sevdiğim"derken alparslan kaşlarını çattı. "senin kafan mı güzel lan. ölmek istemiyorsan git yanımdan. şimdi elimden kaza çıkacak" mertan alparslanın dediklerine gülerken "oo bakıyorum sevgilini kıskanmaya başladın."sıla görkemle kapıdan çıkarken mertanın dediği şeye karşı "sevgili değiller. "dedi. alparslan sılaya dönerken kaşlarını kaldırdı. "nerden biliyorsun?"dediğinde sıla kahkaha atmaya başladı. 

bu alparslanın sinirini bozmaya yetmişti. sıla görkemi umursamadan alparslanın yanına gitti. "boş hayaller kurma alparslan. "dedi ve mertana döndü. "hayırdır? kumarhanende müşteri mi kalmadı?" mertan kahkaha atarken "onun olma ihtimali oldukça zayıf. "dedi.

alparslan sılanın dediklerine bozulmuş bir halde sessizleşirken arabasına doğru ilerledi. boş hayal falan değildi ve alparslan bunu elbet bir gün gerçekleşeceğini biliyordu. 

görkem mertanın karşıdaki kumarhaneyle alakası olduğunu anlarken içerden çıkan berk ve kaan sılanın yanında durdu. mertan kaan ve berki görünce "bakıyorum varisin adamları da burdaymış. hem söylesene varisin eline nasıl düştün? içerde varisin amblemini duvara yaptırmışsınız" sıla kaşlarını çattı.

varis sılanın sürekli olarak maruz kaldığı şeye denk gelmesine şaşırdı. sıla her zaman bunlarla mı uğraşıyordu. sıla gülümseyerek mertana baktı. "diğer duvarlardaki sembolleri gördün mü? " mertan evet anlamında başını sallarken sıla gözlerini kısarak mertana baktı. "o sembollerden birinin senin duvarında yer almasına az kaldı. şahsen aryanın gözüne çoktan batmaya başladın." mertan tehdit edilmesine karşı dikleşirken sıla devam etti. "ve varisin eline düştüğüm falanda yok. ama sen dikkatli olmalısın. sonuçta sen ben değilsin ve varisle baş edemezsin" gözünü kırparak söylediği cümleye karşı görkem sırıttı. demekki sıla sürekli olarak böyle yanıt veriyordu. bu  hoşuna gitti. mertan omuzlarını silkerken "varisin benim işime burnunu sokacağını sanmıyorum. " sıla bunun üzerine kahkaha atmıştı. "niye dokunulmaz mısın?" mertan omuzlarını silkerken sıla ciddiyetle devam etti. "gerçi haklısın. varisin küçük yemlerle işi yok." mertanla görkem sırıtmaya başlarken kaan ve berk sılaya baktı. 

52Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin