Görkem ile Sıla arabayla Görkemin şato gibi olan evine gittiklerinden hala yoldaydılar. yolculukları sessiz bir şekilde ilerlerken Aryanın Sılayı aramasıyla her şey değişmek üzereydi.
Arya İlkerle, İlkerin evinde buluşmuş yapamadığı son çizimlerini kafa patlatarak uğraşarak btirirlerken ikili derin bir nefes almıştı. son 'ana onlu' çizimin bitmesiyle üzerlerinden büyük bir yük kalkmıştı.
İlker biten çizimlere karşı ayaklanırken arya onu izledi.ne yapmaya çalıştığını anlayamazken ilker "hadi kalk. bu çizimleri tasarlaması için terziye gidelim."diyerek tasarım dosyasını eline alırken arya da ayaklanmış ilkerle evden çıkmıştı.
birlikte ilkerin arabasına binmişlerdi. normalde arya kendi arabasıyla önce şirkete gitmişti. ama bu tasarımları yapamayınca ilker evime gidelim orda çalışalım diyince arya ilkerin arabasıyla ilkerin evine gelmişti. şoför arabayı çalıştırırken ilker "terziye"demiş ve harekete başlamışlardı.
arya arada ilkere bakıyordu. bugün oldukça suskundu. arya başını cama yaslarken bugün bende havamda değilim diyerek düşünmeye başladı. bu tuananın babası onlara çok zorluk çıkartıyordu. ilkerle çizim yapmaya çalışırken sılanın araması ve omzundan yaralandığını söylemesi aryayı daha çok düşündürtmüştü. hem sıla nasıl olurda vurulurdu anlamıyordu. 'hepimizin aldığı eğitim oldukça dikkatli bir eğitimdi.' yani vurulmaması gerekiyordu.
arya şoförün bir anda arabayı durdurmasıyla sarsılarak düşüncelerinden ayrılırken bir anda arabaya ateş edilen kurşunlarla arya ilkerin başını ağmiş ve koltuğun arkasına saklanmasını sağlarken aynı zamanda kendisi çantasından parçalara ayrık olan silahı çıkartıyordu.
ilker şok içerisinde olayları anlamaya çalışır vaziyetteyken aryanın metal parçaları birleştirmeye çalıştığını gördü. "ne yapıyorsun"demesiyle arya ilkere kısa bir bakış atıp "silahı ayarlamaya çalışıyorum. malum şirkete sokabilmem için parçalara ayırmam gerekti"diyerek kızarken ardı arkası kesilmeyen kurşunlarla başını koltuğun arkasına daha çok sakladı. şoför kurşun yağmurundan maalesef sağ kurtulamamıştı. şoför ilk kurşunun kalbine isabet etmesiyle hayatını kaybetmişti. daha sonra gelen kurşunlar bütün arabayı parçalarken arya sonunda bitirdiği silahıyla sarjör kısmını taktı. ilker arya kaşları çatık bir şekilde bakarken arya sıkılan kurşunların ara vermesiyle ilkere döndü.
"kaç el ateş etti?" aryanın sorusuna karşı afallayan ilkere karşı kendi hesap ederek "kurşunu kalmadı. son atışıydı bu"diyerek bir anda ayaklandı. ve arabanın kapısını tekme atarak arabadan indi. elinde tuttuğu silahı taramalının şarjörünü takmaya çalışan adama karşı doğrultmuş ve adamın kafasına sıkmıştı.
gözünü bile kırpmadan sıktığı kurşun adamın yere yığılmasına sebep olurken arya arabaya dönmüş ve çantasından telefonunu alıp sılayı aramıştı. hemen açılan telefona karşı "beni ... yolundan al. hazırlıklı gel" derken sılanın "tamam geliyorum"diyerek telefonu kapatmasıyla arya taksi de çağırıp ilkere döndü. sılaya karşı hazırlıklı gel cümlesi birini öldürdüm yardım et cümlesiydi aslında.
ilker arabadan inip tekerleri patlamış her yerinde kurşun izi olan arabasına mı yoksa ölen şoförüne mi üzülsün bilemez bir halde etrafa bakınıyordu.
arya ilkerin bu haline karşı "taksi çağırdım sizin için "demiş ilkerin ona dönmesine sebep olmuşken ilkerin şaşkınlıkla arabanın önünde yatan elinde taramalı olan adama baktı. "onu öldürdün!"dedi. ciddi ama sorgularcasına. sesinde şaşkınlık veya herhangi bir üzüntü bildiren bir duygu yoktu. arya gülümsedi. "evet onu öldürdüm"demesiyle yanlarına yaklaşan siyah minübüse baktı. elindeki silahı mininüse doğrultmuştu ki içinden çıkan sılaya karşı afalladı. normal bir arabayla geleceğini düşünmüştü. sıla eline geçirdiği siyah eldivenlerle yerde yatan taramalı adama doğru ilerledi. arya bunu umursamadan arabaya binerken içerde yer alan görkeme dikkatle baktı. önden gelen berkin sesiyle bu önünde duran kişinin sinek varisi olduğunu anlamıştı. gerçi bu herifi illegal kumarhanede de görmüştü.
arya berkin sılanın ne yaptığı hakkında sorduğu soruyu umursamayarak varise baktı ve "demek sinek varisi sensin"demişti.
sıla yerde yatan adamın cüzdanında yer alan kimliği ve telefonunu almasıyla bütün vücudunda ellerini gezdirdi. cebinde bir not bulan sıla onu da alıp arabaya geri dönmek üzere yol almıştı ki arabanın yanında "burda neler olduğunu çözmeye çalışan" ilkerle karşılaştı. sıla ilkere başıyla selam verip arabaya bindi.
sılanın arabaya binmesiyle araba harekete başladı. varis nihayet aryanın dediği cümleye karşı tepki verdi. aryaya bakıp gülümsedi. "sende arya olmalısın" sıla, görkemin kurduğu cümleyle kaşlarını çattı. önde berk ve kaanın olduğunu bilmesine rağmen gerçek isimlerini ifşa etmesine karşılık sinirlendi. arya kısa bir an sılaya baksa da gülümseyerek pot kırmadan "ta kendisi"dedi. gururla. görkem başını sallarken önden berkin kaanı dürtüp fısıldayarak "duydun mu? iyi kumar oynayan kupa kızının gerçek adı aryaymış kumarda korkusuz olduğu kadar insan öldürmekte de korkusuz "demesiyle kaanın "berk mal mısın? sessiz olsana? patron kızacak" konuşmaları duyan aryayla sıla bakışırken berkin "acaba patron şu karoyu da söyler mi?"demesine karşılık sıla" madem aryayı öğrendiler benim kimseden korkum yok" iması altında kendi ismini de söyledi. "sıla.. gerçek ismim sıla, berk!" berk bütün konuşmalarının arkada duyulduğunu anlamasıyla yüzü kızarırken başını arkaya çevirmiş ve sılaya bakmıştı. patronuyla yan yana oturan sılaya bakıp patronuna da bakarken patronun çatık kaşları eşliğinde başını önüne çevirdi. boku yedim diye düşünerek başını cama yasladı. kaan berkin bu haline gülerken berk ona öfkeyle baktı.
görkem sılanın gerçek ismini direk söylemesinin altındaki imayı anlamıştı. ama umrunda değildi.
olay yerinde yanlız kalan ilker ne yapacağını düşündü. polis siren sesleri yaklaşıyordu ve bu durumu nasıl izah edecekti anlamıyordu. tam o sırada yanaşan taksi şoförü ilkere baktı. "siz mi çağırdınız?"diyen şoföre karşı evet demiş ve taksiye binmişti. şoför önde yatan ceseti ve harap olmuş arabayı yeni fark etmiş ve korkuyla arkada oturan adama dikiz aynasından bakmıştı. burda neler olmuştu böyle? şahsen ilkerle taksi şoförü de şuanda aynı düşünceyi paylaşıyordu.
polisler olay yerine müdaheleye geldiklerinde artık her şey için geç olduğunu anladılar. sıla arabadayken aseli aramıştı. açılan telefona karşı " yakında büyük bir dava olucak asel. hazırlıklı olmalısın"dedi. asel duydukları karşısında şaşkınlıkla "yakındadan kastın ne kadar sürem kaldı? ve olay ne kadar derin?" sıla aselin sorularına karşı kısa bir an aryaya baksa da hemen aseli yanıtladı. "2 saat sürmez dava başlar. olayın derinliğine gelirsek adam öldürmeden bahsediyoruz"demiştiki aselin "lanet olsun.. bu çok büyük bir dava. arkamıza bir güç almalıyız." sıla aselin dediklerini düşündü. gözü anlık görkeme kaysa da onun böylebir şey için asla yardım etmiyeceğini bildiğinden sesini çıkartmadan "sen halledersin. başkasına gerek yok "demiş ve telefonu kapatmıştı.
sıla konuşmanın bitmesiyle " berk bizi eve bırak sonra naparsan yap"derken görkem sılaya döndü. uzun bir süre sılaya baktı ve ardından " tam olarak iyileş öyle gelerizsin yanıma" sıla görkeme dikkatle baktı. onu mu düşünerek söylemişti yoksa aklında başka planlar mı vardı sıla çözemiyordu. çok geçmeden duran arabaya karşı kızlar ayaklandı ve aşağı indi. sılayla arya arabadan uzaklaşmasıyla araba harekete geçmiş ve evin önünden hızla uzaklaşmışlardı. sıla bahçe kapısını aralayıp ilerlerken arya da onu takip ediyordu. tam eve girmiş tuanayla karşılaşmışlardı ki evin önünden polis siren sesleri duyuldu. tuana kaşları merakla havalanmış bir halde kızlara bakıyordu. arya tuananın bu bakışlarına karşılık "hapise girip çıkıcam reis dert etme"dedi.
sıla olayın ciddiyeti üzerine belkide görkemden yardım istemenin hiç fena olmayacağı kanısına varmaya başlamıştı. bilakis asel ne kadar iyi bir avukat sevgilisi ne kadar iyi sözü geçen hakim olsa da ikisinin de bu durumu örtbas etmeye gücü yetmezdi. bu nedenle sıla görkemle konuşmayı kararlaştırdı ve ani bir hareketle evden çıktı. dalgın düşüncelerle ilerlerken bahçe kapısının açılıp içeriye giren polislere çarpa çarpa ordan uzaklaştı. arabası görkemin şirketinin önünde kalmıştı lakin tam o anda evin önüne park eden sarı taksiden inen aseli görünce bu derttende kurtuldu. asel sılayı görünce yanına yaklaşmıştı ki sıla aseli umursamadan taksiye bindi. asel bu durumun üzerinde çok durmadan elleri kelepçelenmiş aryaya baktı. arya hızla polis arabasına bindirilirken asel yanına gitmiş ve avukatı olduğunu söyleyerek onunla beraber arabaya binmişti. işler sarpa sarmak üzereydi.. bu çok belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
52
Teen FictionNe..! Kıbrıs'a kumarhane mi açılmış...? Ah! Doğru. biz açmıştık. kumarhane açmalarıyla hayatlarının gidişatı değişen üç kızın hikayesi.. *kesit* sıla "ne yani ben yakışıklı kumar ma...