Multi sıla
sıla görkemin konuşmasını bekliyordu. hala öfkeliydi. görkeminde ondan farksız olduğunu telefondan gelen hızlı nefes alışlarından anlamıştı. görkem konuştu. "kapının önündeyim. "dedi. ve telefonu kapattı. sıla çatık kaşlarıyla kızlara bakarken çoktan yanlarından ayrılan asel, aryanın dediği savcıya dava açma meselesi üzerine harekete geçmiş salonda sadece tuanayla arya duruyordu. sıla kızlarda gözlerini geçirip "görkem kapının önündeymiş. gidip gelicem"demiş ve kızların yanıt vermesine izin vermeden evden çıkmıştı. bahçe kapısından çıkarken yolun dibinde duran siyah minübüse baktı. sıla arabaya ilerlerken ufak bir çocukla karşılaşmıştı. karton toplayan çocuk sılaya buruk bir tebessüm bıraktı. sıla gülümsemeyle karşılık verip arabanın açılan kapısından içeri girdi.
görkem buz gibi bir ifadeyle sılaya bakarken sıla aşırı ciddi dursa da gözlerinde hiç bir duygu barındırmayan o ruhsuz duruşuyla görkemi süzüyordu. "ne var?"dedi. oldukça sakin ama tehtidkar tonla bütün kelimeleri bastırırken. görkem çenesini kaldırdı ve başını geriye attı. "neden yaptın bunu?"dedi. sesi yaklaşmakta olan bir fırtına kadar ürkütücü sakinlikteydi.
sıla gözlerini kapamış yaslanan görkeme dikkatle baktı. "sorman oldukça saçma. bana ihanet eden sensin! bunu benim sormam lazım"dedi. aynı görkem gibi oldukça sakin bir şekilde yanıtladı.
görkem gözlerini açıp sılaya baktı. sıla bakışlarının görkemin gözleriyle kesişmesiyle " sana son bir şans tanıyorum varis. eğer benim işime burnunu sokmaya kalkarsan senin işin falan kalmaz. oldukça ciddiyim"dedi. ellerini önde birleştirmiş kendini öne atıp yüzünü görkemin yüzüne yaklaştırmıştı. iki tehtidkar ciddi gözler bir birlerine kenetlenirken görkem " işin çözülmesini istiyorsun sanıyordum"dedi. sıla alayla gülümserken başını eğdi. sinirleniyordu ve bunu alay ederek saklıyordu. "sana öldürme yok dediğimi hatırlıyorum varis. bunun üzerine anlaştığımızı.. ama sen itinayla benim arkamdan iş çevirdin." görkem sessiz kaldı.
sılanın haklı olduğunu hissetmeye başlamıştı ve sılayı kaybetmek istemiyordu.
sılayla birlikte çalıştığı andan itibaren şirkette ve kumarhanelerinde gözle görülür ilerlemeler vardı. sıla bir çok işte görkeme yardımcı oluyordu.
"ne yapmamı istiyorsun"dedi. uzalaşmak istediğini gösteriyordu. sıla bu durum karşısında kaşlarını kaldırdı. "işlerime burnunu sokma varis .ha bu arada bundan sonra sana çalışmıyorum. güvenemeyeceğim biriyle çalışamam. prosedürüm böyle"demiş ve ayağa kalkmıştı. arabanın kapısını açacaktı ki görkemin ayağıyla yere vurmasıyla araba harekete geçmişti. sıla görkeme döndü. "ne yaptığını sanıyorsun"dedi. görkem sılaya dikkatle süzerken "işte ayrılamazsın sıla. onun dışında dediğini yaparım. senin işine senden önce hareket etmem. aksine arkanda durup destek olurum. ama işten çıkamazsın"dedi. sıla anlamsız bir şekilde görkeme bakıyordu.
hala ayakta olması ve arabanın tümsekten hızla geçmesiyle sıla dengesini kaybedip görkeme doğru düştü. tam olarak görkemin kucağına düşerken ani refleksle kollarını öne atmıştı ki kolları araba koltuğuna dayanmış ve yüzü görkemin yüzüyle oldukça yakındı. dudakları neredeyse görkemin dudaklarına değiyordu. sıla kendini hızla geri çekip görkemin karşısına oturdu. görkem kaşını kaldırıp sılaya bakıyordu.
sıla daha temin hiç bir şey olmamış gibi "sana bir daha güvenmem görkem. bu yüzden bu dediklerine inanmamı bekleme" dedi. görkem sabır çeker gibi başını geriye atarken " ne dememi bekliyorsun" dedi. sıla gülümsedi. "eğer parmaklarının her hangi birine karo dövmesini yaptırırsan sana yeniden güvenebilirim." görkem kaşlarını kaldırdı ve gülmeye başladı. "benim imajımı çalmaya mı çalışıyorsun?"dedi. sıla oldukça ciddi bir şekilde görkeme baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
52
Teen FictionNe..! Kıbrıs'a kumarhane mi açılmış...? Ah! Doğru. biz açmıştık. kumarhane açmalarıyla hayatlarının gidişatı değişen üç kızın hikayesi.. *kesit* sıla "ne yani ben yakışıklı kumar ma...