52

90. BÖLÜM (AİLE)

grup toplanmış muhabbetlerine devam ederken aryanın gözü audric kaydı. onunla muhabbet edemediğini hatırlarken arya gruba dönüp izin isteyerek audric  ilerlemişti. gülümseyerek audric yanına  varmasıyla fransızca selamladı.

alparslan aryayı pür dikkat izlerken aryayı uzakta kaldığından duyamayacağını anlamış onlara yakın bir yere ilerlemeye özen göstermişti. elbette aryanın dikkatini çekmeden yapıyordu. aryaya olan aşkı ve evvelden beri audric olan nefreti birleşirken aryayı yanlız bırakmamak konusunda ısrarcıydı. aryanın arkasında duracak şekilde yer alırken gözlerini audric dikmiş ve konuşulanları duymak adına dikkat kesilmişti.

audric aryaya tebessümle yanıt verirken aryanın yanına gelmesiyle elini tutup dudağına götürmüştü. "her zamanki gibi çok güzelsin" arya tebessüm ederek elini çekerken teşekkür etti. "bu gala iyi oldu audric. podyumda sergilediğim giysilerimden sonra kendimi tanıtma ve dünya pazarına açıldığımı gösterdiğim önemli bir etkinlikti. " audric başını sallasa da sanki aryanın dediklerini umursamıyormuş gibi konuyu değiştirmişti. 

"özel olarak fotoğraf çektirdiğiniz kişi sevgilin mi?" arya bahsini açtığı konunun saçma bir şekilde alparslana bağlanmasına anlam veremezken "evet "dedi. gözü audric iyice süzüyordu. her ne kadar kabul etmese de audric'in sürekli onunla senli benli konuşması da sinirini bozarken audric'nin dediğine odaklandı. " her zaman seni anlamakta zorlanmıştım" arya kaşlarını çattı. audric'in nereye varmaya çalıştığını anlam veremiyordu. yada konuyu kötüye çekmek istemiyordu. 

"ne demek istiyorsun audric " audric aryaya yaklaşırken "senin gibi güzel ve çekici bir kadının böyle bir erkekle birlikte olmasını düşünüyorum. üstelik güzellik algısından emin ve becerikli senin gibi birinin bu adamla olması ironi."arya gülümsedi. yüzünde ki gülümseme samimiyetten oldukça uzak olduğundan audric ister istemez kendini rahatsız hissetmişti. 

"bahsettiğin sevgilimin adı alparslan. ismini söyleyebileceğinden değil ama bilmeni isterim. ayrıca doğru söylüyorsun. güzellik algısını iyi bilen biriyimdir. ve tam dişime göre birini seçtim. artık sadece iş arkadaşı değil dostum olduğundan mütevellit samimiyetimize güvendiğini düşündüğünden böyle rahat konuştuğunu varsayıyorum. ayrıca bende bu samimiyete güvenerek söylemek isterim. " arya yapmacık bir gülümsemeyle audric süzerken devam etti. "gözümde hiç bir zaman arkadaştan öte olamazdın. her açıdan. ve benim güzellik algıma terssin" audric sırıttı. her ne kadar aryanın dediklerine oldukça bozulsa da dalgaya alarak konuyu kapatma eğiliminde olsa da arya devam etti. 

" umarım alınmamışsındır. samimiyetimize güvenerek konuştum" audric başını salladı. " çok tehlikelisin."diyen audric karşı arya gülümsedi. bunu yeni anlayan audric karşı arya sonunda bunu anladın der gibi audric bakıyordu. audric aryanın bakışlarını umursamadan devam etti. "tabiki senin zevkini sorguyalayacak değilim.  Sen memnunsan benim için sorun yok. ben sadece dostça tavsiye vermek isterim. o adam yanına yakışmıyor. yanında aşırı kaba duruyor. sanki... sanki gangster gibi" arya tebessüm etti. "dostane tavsiyen için teşekkür ederim"dedi. aryanın gerçekte ne iş yaptığını bilmeyen audric için alparslanın gangster gibi durması mantıklıydı. 

arya bu konunun uzamasını ve alparslan hakkında daha fazla lafını duymak istemediğinden konuyu değiştirmek adına söz alacaktı ki yanına gelip belini saran tanıdık kolla irkildi. başını kaldırıp boyundan fazlasıyla uzun ve iri adama baktı. alparslan gözleriyle audrici süzerken fransızca bir şekilde "audric olmalısın. seninle hususi tanışamamıştık" demesiyle arya şaşkınlıkla alparslana bakıyordu. aryadan daha fazla şaşıran audric neredeyse küçük dilini yutacaktı. gangster dediği adamın fransızcasının iyi olması ve akıcı bir şekilde konuşması onu afallatmaya yetmişti. aynı aryaya şaşkınlık yaratması gibi.